UBP’li bazı siyasetçilerin kaynağı belirsiz, şüpheli banka hesap işlemleri Türkiye’de mercek altına alındı. KKTC Polisi ile iş birliği halinde yürütülen soruşturmada banka havalelerinde görülen orantısız, yüksek meblağlar incelenmeye başlandı. Para transferlerinin KKTC’den hangi ülkelerdeki hesaplara yapıldığı da araştırılıyor.
   Yolsuzluklar aydınlatılmazsa ve açılan soruşturmalar sonuç vermezse, haksız kazanç elde ettiği şüphesi uyandıran politikacıların üzerine başkaları gider. Ulusal Birlik Partisi’nin geçmiş iktidarı döneminde başbakanlık ve bakanlık yapan kimi siyasetçilerin banka hesaplarında görülen yüksek rakamların hesabını KKTC Devleti sormalıydı. Üzeri örtülen her yolsuzluk iddiası daha fazla usulsüzlük yapılmasına ve haksız kazanç sağlayanların çoğalmasına sebep olur. Nitekim Türkiye yetkilileri devreye girene kadar yasa dışı sanal bahis oynatanlara da kimse dokunmadı. Siyasetteki yolsuzluk iddiaları ise bir boşanma davası nedeniyle ortaya serildi. Hesaplardaki inanılmaz meblağlar dekontlarıyla gazetelere çıktı. Bazı UBP’liler özel yaşam meselesinin arkasına; hükümet de ‘savcılığa’ sığındı.
   UBP Genel Başkan Adayı Ersin Tatar’la karşılaşınca kendisine böyle bir soruşturmadan haberi olup olmadığını sordum. Tatar, ‘Yok, hiç haberim olmadı’ dedi. ‘Temiz siyaset’ten bahseden Ersin Tatar’a UBP adına ortada böyle vahim bir tablo varken ‘temiz siyaset’in nasıl yapılacağını çok merak ettiğimi belirtmeden edemedim. Ersin Tatar, ‘5 yıla yakın Maliye Bakanlığı yaptım. Zor kararlar alıp bazı güçlü çevrelerin taleplerini karşılamak yerine toplumun çıkarlarını korudum ve neyi, neden yaptığımı topluma anlatabildim. Temiz siyaset güçsüz olanı koruyarak yapılır. Halkımızın bana güven duyduğunu görüyorum’ diyerek eleştirilerime cevap verdi.
   Ersin Tatar’dan UBP’de Genel Başkan seçilip ileride Başbakan olursa nasıl bir fark yaratacağını açıklamasını rica ettim. Tatar gayet net. ‘Bir genel başkan ve bir başbakan adayının alanına hâkim olması lazım. Maliye Bakanlığı’nda ve Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi Başkanlığı’nda edindiğim tecrübeyle birlikte, ben hem bir hesap uzmanı hem de iktisatçıyım. Bir başbakan sadece danışmanlarına güvenirse birtakım zafiyetler ortaya çıkar. Türkiye Cumhuriyeti ile yapılan görüşmelerde daha hızlı yol almak için tecrübeli ve özellikle ekonomide uzman olmanız şarttır. Öteki türlü başbakan topu müsteşarına; müsteşar danışmana atar, konular uzar gider’ yanıtını verdi ve devam etti:
   ‘Ekonomide umut olmalıdır. Değişim umudu olmadan hiçbir şeyi değiştiremezsiniz. Maliye Bakanlığım döneminde toplumun en güçlü kişilerini karşıma almaktan çekinmedim. Değişim diyorsanız, değiştirmek için bazı çevreleri karşınıza almaktan ürkmeyeceksiniz. O zaman toplum umudun sizde olduğunu anlar ve sizi destekler.’
   Ersin Tatar’a UBP Kurultayı’nda bazı usulsüzlükler yapılmasından çekinip çekinmediği sorusunu yönelttim. ‘Seçimde divana yardımcı olacak kişilerin partide maaşlı çalışıyor olmaması lazım. Geçen kurultayda bilgisayara aktarılan bilgiler UBP Genel Merkezi’ndeki bilgisayara gönderildi. Merkez oy vermeye gelmeyen UBP üyelerini aradı; oy vermeye gelmelerini istedi ve oy vermeyenler alana getirildi. Divan da buna müsaade etti. “Bağlantıyı kesin ve Merkez’e bilgi göndermeyin” dedik. Ama dinlemediler. Temiz siyaset önce kurultaydaki seçimlerde kendini ortaya koymalıdır. Oy pusulaları değerli evrak gibi görülmelidir. Divan UBP Genel Merkezi’ne bilgi geçmemelidir. Partide maaşlı çalışanlar seçime müdahale etmemelidir’ şeklinde düşüncelerini ifade eden Tatar, temiz siyaset için UBP’lilerin gereğini yapacağını ve buna inancının tam olduğunu vurguladı.
   ***
   Toplum olarak ‘UBP’den bize ne’ diyemeyiz. Halkımız baskı kuracak ki ne UBP’de ne de bir başka partide yolsuzluğa meyleden çıkmasın. Yok, ‘UBP böyle gelmiş böyle gider’ diyorsanız ve mevcut iddiaların hesabını sormuyorsanız, usulsüzlükler ve kötü yönetim tüm siyasete sıçrar. Kötü yönetim kara para sahiplerini korkusuzlaştırır. Devletten ve yargıdan çekinmeyen bazı zatların kibirle, sınırsız güce sahiplermiş gibi her şeyi yapabilecekleri sanrısına kapılmalarına neden olur. Ve çürüme bütün topluma yayılır…