Özel Haber

5 ay için 65 bin TL ödenip, işten atıldılar!

Günde 14 saat, haftanın her günü, tatilsiz çalıştırılıyorlar.

Kendi ülkelerinde bankalara, tefecilere ya da akrabalarına borçlanarak adaya çalışmak için gelen Bangladeş uyruklu emekçiler, Bangladeş’teki aracılara en az 4 bin euro ödüyor. 

Bu rakamın içinde bilet fiyatı ve KKTC’deki aracı şirkete verilen yüklü komisyon dahildir.

31 Temmuz 2025’te yasa gücünde kararname olarak yürürlüğe giren tartışmalı düzenlemeyle hükümet, işverenlere üçüncü ülkelerden getirilen yabancı uyruklu işçiler için Hizmet Akdine eklenen Yaşamsal Destek Sözleşmesi’nde belirtilmesi koşuluyla, işçilerin konaklama ve beslenme giderlerini karşılamaları halinde asgari ücretten toplamda en fazla %40 kesinti yapma yetkisi tanıdı. (Konaklama için %20, beslenme için %20.)

Bu kesintiler güya yeni gelecek 3. ülke işçilerine uygulanacaktı. Ama zaten 28 Temmuz 2025 itibarıyla, Bangladeş uyruklu çalışanlara yönelik tüm sektörlerde, işverenler tarafından yapılacak ön izin başvuruları, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından alınacak yeni bir karara kadar askıya alındı. 

Dolayısıyla adadaki Bangladeşli çalışanlar 31 Temmuz kararnamesinden önce geldikleri ve Bangladeş’ten yeni çalışan da getirilmediği için bu kararnameden etkilenmemeliydi. 

Ancak Lefkoşa Surlariçi başta, ülkenin değişik ilçelerinde görüştüğümüz Bangladeş uyruklu çalışanlar hiçbir ek akit yapılmaksızın ayda 13 bin ila 20 bin TL’ye çalıştırıldıklarını anlattı.

Fotoğraflar: Lefkoşa Surlariçi, Mikro Detaylar-Makro Tartışmalar

Lefkoşa Surlariçi bölgesi, Bangladeş ve Pakistan uyruklu pek çok 3. ülke vatandaşının hijyenden uzak, bakımsız, kullanım süresinin çoktan doldurmuş binalarda yaşamaya mahkûm edildiği bir alan. 

Görüştüğümüz Sulariçi sakinleri eski, bu 'daire'ler için aylık 10 bin TL kira talep edildiğini söylüyor. 5 işçinin barındırıldığı banyosuz ‘ev’ler için işveren kişi başına en fazla 2 bin, 10 kişi kalırsa 1.000 TL ödüyor. Konuştuğumuz bölgedeki market sahipleri çalışanların alışverişlerini aylıklarından karşıladıklarını aktarıyor. Surlariçi’nde yaşayan Pakistanlı çalışan da çok. Marketlerde Pakistanlıların tercih ettiği pirinç, chicken masala, karahi vb. karışımlar satılıyor. 

Lefkoşa Surlariçi'ndeki bir marketten.

Aylık 20 bin TL’ye günde 14 saat, haftanın her günü, tatilsiz çalıştırılıyorlar

Büyük işletmelerde çalışanlar kısmen elden geçirilmiş eski binalarda yaşarken Bangladeş uyruklular genellikle daha küçük işletmelerde, günde 14 saat, haftanın her günü tatilsiz, yazları yakıcı güneş altında, kışları çamurun içinde köle gibi çalıştırılıyor. 

Surlariçi’nde banyonun bile olmadığı metruk binalarda 5 ila 10 kişi birlikte kalan Bangladeşli çalışanlar tartışmalı kararnamenin yasal gerekleri yerine getirilmeden, dolayısı ile yasa dışı olarak asgari ücretin %40'nın da altında en fazla 20 bin TL’ye çalıştırılıyor.  

Fotoğraflar: Lefkoşa Surlariçi, Mikro Detaylar-Makro Tartışmalar

5 ay için kişi başına toplam 65 bin TL ödendi

Sorun sadece Surlariçi’nde değil, mesela İskele’de aralarında 7 Bangaladeşli emekçinin bulunduğu bir işletmede 5 ay için kişi başına toplam 65 bin TL ödendi. Mikro-Makro’nun görüştüğü, ayda 13 bin TL’ye hukuksuzca çalıştırılan bu emekçilerden A.A.M, işveren M.P’yi ilgili makamlara şikâyet edeceklerini belirtti.

Bangladeş uyruklu, ayda 13 bin TL'ye çalıştırılan A.A.M'nin ön izninin kopyası.

Pasaportlara el konulduğu, işverenin pasaport iadesi için 1.000 euro istediği ileri sürülüyor

Bu iddialardan daha vahimi, bazı işverenlerin işten ayrılmak isteyen çalışanlara pasaportlarını ve çıkış kağıtlarını kendilerine 1.000 euro ödenmesi karşılığında vermeyi şart koşmasıdır.

İnsan kaçakçılığının KKTC ayağında Bangladeşli aracından yaklaşık 1.500 euro komisyon alan ve işçiler adaya geldiğinde ortadan kaybolan kağıt üzerindeki şirketlerin varlığı bir yana, aktif şirket sahiplerinin emekçilerin pasaportuna el koyarak, pasaportları para karşılığında iade ettiği iddiası polisimizi harekete geçirmelidir.

161 bin 304 kayıtlı çalışanın olduğu ülkemizde, çalışma izinli sigortalı çalışan sayısı 2025 yılı Mart ayı itibarıyla 83.794’e yükselmiş, KKTC vatandaşı sigortalı çalışan sayısı ise 77.510’dur.

KKTC vatandaşı sigortalı çalışanların toplam sigortalı çalışanlar içindeki payı 2025 yılı Mart ayı itibarı ile yüzde 48,1 seviyesindedir. Türkiye Cumhuriyeti uyruklu sigortalıların toplam sigortalılar içindeki payı yüzde 27,7, diğer uyruklu sigortalıların payı ise yüzde 24,2’dir.

2020 yılı başında 16.504 olan üçüncü ülke uyruklu sigortalı sayısı, 2023 yılında 25.727’ye, 2025 yılı Mart ayında ise 39.041’e yükselmiştir.

39.041 kişilik kayıtlı 3. ülke çalışanlarının yaklaşık %30’u Bangladeş uyruklu

39.041 kişilik üçüncü ülkelerden gelen yabancı çalışanlar arasında Bangladeş uyruklu çalışanların sayısının 11.000'in üzerinde olduğu tahmin ediliyor.

Kaba bir hesapla 39 bin 41 çalışanın %30’u Bangladeşlidir. Buradan her kayıtlı 100 üçüncü ülke çalışanından 30’nun karın tokluğuna, köleleştirildiğini anlıyoruz.

Bu insanlar, sofralarımıza gelen sebze ve meyveleri toplayan, evlerimizin yapımında çalışan, inşaat temizliği yapan, her gün sokaklarda gördüğümüz ama nasıl ve hangi koşullarda yaşadıklarını bilmediğimiz, patronları yasal yükümlülükleri yerine getirmediği için ikamet izinsiz duruma düşmek dışında neredeyse hiçbir suçla ilişkilendirilmeyen adamızın sakinleri. Büyük umutlarla geldikleri Kuzey Kıbrıs’ta, işverenlerin almakla yükümlü olduğu önlemler uygulanmadığı için iş kazalarında yaşamını yitirenler de var aralarında.

Ayda 13 bin TL’ye işçi çalıştırılması ve 10 kişinin kaldığı metruk binalardaki yaşam koşulları, tatilsiz çalıştırılma, emek sömürüsü, pasaportlarına el konulduğu ve işverenin para karşılığı pasaport iadesi yaptığı iddialarıyla birleşince insan kaçakçılığında sınır tanımazlığın ve karşılığında cezasızlığın ürkütücü bir tablosu ortaya çıkıyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 2025 yılı İnsan Ticareti Raporu’nda Kıbrıslı Türk yetkililere öneriler yapılmıştı: ‘İddiaları araştırın’

Ekim ayında yayımlanan ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 2025 “İnsan Ticareti Raporu”nda, Kıbrıslı Türk yetkililerin iş “yasalarını” uygulamadığı kaydedildi. Gözlemciler, yetkililerin, işverenlerin ve işe alım acentelerinin işe alım ücretleri talep etmesi, pasaportlara el koyması veya maaşları ödememesi gibi insan ticaretinin açık göstergesi olan uygulamaları soruşturmakta çok az çaba gösterdiğini bildirdi.  

Raporda, gece kulüpleri dışında erkek ve kadınların, sanayi, inşaat, tarım, ev hizmetleri, restoran ve perakende sektörlerinde zorla çalıştırıldığı, tacirlerin, zorla çalıştırma mağdurlarını borç temelli baskı, sınır dışı edilme tehdidi, hareket özgürlüğünün kısıtlanması ve insanlık dışı yaşam ve çalışma koşullarıyla kontrol altında tuttuğu vurgulandı.

Öneriler bölümünde, “İnsan ticareti mağdurları için sınır dışı etme dışında alternatif çözümler sağlayın”, “İşe alım acenteleri tarafından işçilerden ve yabancı öğrencilerden alınan işe yerleştirme ücretlerini kaldırın; ödenmeyen maaşlar, el konulan pasaportlar ve acentelerle işverenler tarafından talep edilen yasa dışı ücretlere ilişkin iddiaları araştırın” denildi.

Mevcut uygulamalarda, borçlanarak ülkeye gelen ve ikamet izinsiz durumuna düşürülen işçilerin sınır dışı edildiği; işverenlere yönelik yaptırımların ise çok sınırlı kaldığı görülüyor. Acentelerin işçilerden komisyon almasını engellemeye yönelik bir mekanizma bulunmazken, pasaportlara el konulması ve ücret kesintileri gibi iddia ve şikâyetlerin yeterince soruşturulmadığı belirtiliyor.

Bu haberle ilgili herhangi başka bir bilgi ve/veya belgeye sahipseniz Mikro-Makro’ya iletisim@mikro-makro.net’den veya +90 533 852 60 63’den ulaşabilirsiniz.
:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın