Covid-19 salgını öncesinde yerel bir banka hakkındaki Tebliğ’e aykırı uygulama iddiaları, ülkemizdeki bazı bankaların KKTC Merkez Bankası tarafından yeterince denetlenip denetlenmediği sorusunu akla getirdi.
İlgili bankanın, donuk kapsamına alınması gereken alacakları kayıtlarında donuğa düşmemiş gibi gösterdiği; donuk statüsünde değerlendirilmesi gereken borçluları Merkez Bankası’na bildirmediği ve kredi sağladığı bazı kişi ve şirketleri, yüksek faiz uygulamasını Tebliğ’e aykırı şekilde uzun süre sürdürdükten sonra donuk statüsüne gecikmeli olarak atarak, yargıya intikal ettirdiği ileri sürülüyor.
KKTC Merkez Bankası’nın 28 Ocak 2002 tarihli, ‘Bankaların kredileri ile diğer alacaklarının nitelikleri ve Karşılıklar’ tebliğinde, kredilerin ve diğer alacakların sınıflandırması belirli kriterlere bağlanmıştır.
Tebliğ’de, herhangi bir kredi sahibinin Üçüncü Grubu oluşturan ‘Tahsil İmkanı Sınırlı Krediler ve Diğer Alacaklar’ sınıfında veya Dördüncü Grubu oluşturan ‘Tahsili Şüpheli Krediler ve Diğer Alacaklar’ sınıfında ya da Beşinci Grubu oluşturan ‘Zarar Niteliğindeki Krediler ve Diğer Alacaklar’ sınıfında değerlendirilmesi durumunda; söz konusu sorunlu kredi için bankalar özkaynaklarından özel karşılık ayırmak ve bu durumu bilançolarına yansıtmak zorundadır.
Bankaların özkaynaklarından ayırması gereken söz konusu karşılıklar;
Üçüncü Grup krediler için, sorunlu kredi tutarının en az % 20’si;
Dördüncü Grup krediler için, sorunlu kredi tutarının en az % 50‘si;
Beşinci Grup krediler için ise sorunlu kredi tutarının % 100’üdür.
Üçüncü, Dördüncü ve Beşinci gruplardaki alacaklar için bankalar tarafından özel karşılık ayrılması yasal bir yükümlülüktür ve özel karşılık olarak ayrılan meblağlar bankalar tarafından hiçbir şekilde kullanılamaz. Bunun nedeni, bankaların, bankada hesabı olan mevduat sahiplerinin alacaklarını [mevduatlarını] koruyabilecek sermaye yeterliliğine sahip olmalarını sağlamaktır.
Aynı tebliğin 9. maddesine göre ise, Üçüncü veya Dördüncü veya Beşinci gruba giren tüm kredilerin KKTC Merkez Bankası’na bildirilmesi; karşılıklarının ayrılması; donuk tarihinden önce yapılmış bulunan ve tahsil edilmediği halde gelir yazılan faiz tahakkuklarının, ilgili faiz geliri hesabı aynı tutarda borçlandırılarak pasifler altında izlenecek “Kredi ve Diğer Alacaklar Değerleme Fonu” hesabına aktarılması, sonuç olarak banka kayıtlarına pasif olarak işlenmesi gereklidir. Donuğa düşen krediler için daha önceki yıllarda banka bilançolarında faiz geliri olarak gösterilen tutarların muhasebe kayıtlarında düzeltilmesi zorunlu olup; söz konusu tutarların banka bilançosunda pasifler arasına alınması şart koşulmuştur.
İlgili bankanın kârlılığını düşük göstermemek, sermaye artışı yapmak zorunda kalmamak ve hatta iddialara göre ‘zararda olduğu’nu ‘gizlemek’ amacıyla Tebliğ’e aykırı işlemler yaptığı; Üçüncü veya Dördüncü veya Beşinci Grup risk sınıfından birine girmesi gereken sorunlu kredileri Birinci veya İkinci Grup risk sınıfında değerlendirmeye devam etmek suretiyle, KKTC Merkez Bankası’nı yanılttığı ve/veya kandırdığı ve Bankalar Yasası’nı ihlal ettiği; ve söz konusu suça banka murakıplarının da ortak edildiği düşünülüyor.
Temel sorunsa şurada düğümleniyor:
Donuğa düştükleri diğer bankaların hesaplarında da görüldüğü iddia edilen söz konusu kredilerin bu banka tarafından donuk kapsamına alınmamış olmasını KKTC Merkez Bankası müfettişleri nasıl fark edemedi veya edilmişse, KKTC Merkez Bankası söz konusu bankayı bu konuda niye uyarmadı?
16 Kasım 2001 tarihli ‘KKTC Merkez Bankası Yasası’nın 28. maddesi, 2. fıkrasında ‘Merkez Bankası, bankalardan mevduat, kredi, döviz ve diğer işlemlerine ait her türlü bilgiyi isteyebilir ve Bankalar Yasası’nda öngörülen ve Merkez Bankası’na verilen diğer denetlemeleri yapar, gerekli önlemleri alır ve/veya soruşturma başlatır’ denmektedir.
KKTC Merkez Bankası bankacılık sektöründeki denetleyici ve düzenleyici geniş yetkilerine rağmen bahse konu banka hakkında, geçmişe dönük araştırma ve soruşturma başlatmış mıdır? Tespit edilmiş olan mevcut yasa ihlali ile ilgili olarak, Polis’e soruşturma başlatması için talepte bulunmuş mudur?
Olay duyulduktan ve konu bir dava sürecine girdikten sonra, KKTC Merkez Bankası Yönetimi’nin ilgili bankanın hesaplarını denetleyen müfettişlerini görevden uzaklaştırdığı doğru mudur?
İddialar doğru ise, diğer bankaların hesapları ne kadar iyi denetlenmektedir; veya neden doğru ve yeterli bir şekilde denetlenememektedir?
Covid-19 salgını nedeniyle, ekonomideki belirsizliğin ve daralmanın, uzun süre devam edecek nakit sıkıntısı ve borç ödeme gücünde zayıflama yaratacağı bir ortam bizi beklerken; normal şartlar altında gerekli ve yeterli denetimleri yapamayan KKTC Merkez Bankası, olağanüstü şartlarda Tebliğ’i hiçe sayan bankaları doğru ve yeterli şekilde denetleyebilecek midir?
KKTC Merkez Bankası’nın itibarını kırmak veya şöhretine ya da servetine zarar vermek gibi bir amacımız yok kuşkusuz. Amacımız, bu tür olayların hasır altı edilmemesi ve tüm dünyanın içinden geçtiği bu zorlu süreçte, ülkemiz bazında KKTC Merkez Bankası’nın KKTC’de faaliyet gösteren tüm bankaları yeterli ve doğru bir şekilde denetlemesinin ve değerli müffettişleri ile görevini tam ve eksiksiz yapmasının toplum yararına olduğunu vurgulamaktır.
Ödeme güçlüğüne düşmüş olan borçlunun donuk kapsamına alınmayarak veya donuk kapsamına alınması geciktirilerek, daha büyük borç yükü altına sokulmasının, borç sarmalına girmesinin önlenmesi; gerek mevduat sahiplerinin gerek bankacılık sistemimizin verimliliğinin korunması; gerekse de yasalara uymayan banka sahiplerinin ve yöneticilerinin yasalara uyanlar karşısında haksızca zenginleşmesinin ve bunun yarattığı haksız rekabetin önüne geçilmesi; KKTC Merkez Bankası’nın yeterli, tarafsız ve objektif kriterlere dayalı denetimlerine bağlıdır ve asli görevidir.
KKTC Merkez Bankası’nın kurulma amaçlarından belki de en önemlisi ‘bankacılık sistemini düzenlemek ve denetlemektir.’
16 Kasım 2001 tarihli ‘KKTC Merkez Bankası Yasası’nın 5. maddesi, 1. fıkrası altındaki, A bendi ‘Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin para ve bankacılık sisteminin düzenlenmesi ve denetimi için gerekli tüm işlemleri yapma’yı KKTC Merkez Bankası’nın kuruluş amaçlarından ve temel yetkilerinden biri olarak tanımlamıştır.
Kamu yararını ve toplumun bilgilendirilme hakkını gözetmek üzere KKTC Merkez Bankası’nın gerekli denetimleri hakkıyla ve ivedilikle yapması toplumumuzun çıkarınadır.
Ayrıca bkz.
http://www.kktcmerkezbankasi.org/sites/default/files/mevzuat/mbyasa_0.pdf
http://www.kktcmerkezbankasi.org/sites/default/files/mevzuat/KKTC%20BANKACILIK%20YASASI.pdf
Son güncelleme: 04.04.2020
Yorumunuz