Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi’ndeki (KSTÜ) sahte diploma ve yolsuzluk davasının bugünkü duruşmasında, sanık Serdal Gündüz’ün avukatı Doğa Zeki, müvekkilinin üniversitenin zararını karşılamak üzere ödeme yapabilmesi için 12.00’ye kadar süre talep etti. Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi bu talebi kabul ederek sanığa belirtilen saate kadar süre tanıdı.
Duruşmaya saat 12.00’den sonra devam edildi ve sanık Serdal Gündüz’ün yaklaşık 12 milyon TL tutarındaki zararı ödemesine ilişkin tahsilat makbuzları Mahkeme’ye sunuldu.
Üniversiteye ait iki diş ünitesi Polis'te emare olarak tutuluyor
Kıdemli Savcı Mustafa İldeniz, KSTÜ envanterine kayıtlı üniversiteye ait iki diş ünitesinin halen Polis’te emare olarak muhafaza edildiğini Mahkeme’nin bilgisine sundu.
Avukat Doğa Zeki, müvekkilinin başlangıçta suçlamaları kabul etmediğini, ancak davanın hızlı ilerlemesi amacıyla daha sonra tüm suçlamaları kabul ettiğini belirterek bu tutumun sanık lehine değerlendirilmesini talep etti.
Avukat, sanık Serdal Gündüz’ün üniversitenin zararını karşılamak üzere 866 bin 370 TL, 41 bin 723 Sterlin, 151 bin 702 euro ve 30 bin 810 dolar olmak üzere toplamda yaklaşık 12 milyon TL ödeme yaptığını belirtti. Ödemenin sanığın ailesi tarafından gerçekleştirildiğini ifade eden Zeki, bu durumun Mahkeme tarafından dikkate alınmasını talep etti. Sanık Berke Özbek’le bağlantılı olarak 298 bin TL’yi aşkın bir ödemenin de Gündüz ve Özbek tarafından birlikte yapıldığını aktardı.
“2021’de KSTÜ’de 700 öğrenci vardı; sanıkla bu sayı 3.200’e çıktı”
Avukat Zeki, Serdal Gündüz’ün 2021 yılında üniversiteye direktör olarak atandığında KSTÜ’de yalnızca 700 öğrencinin kayıtlı olduğunu, o dönemde ODTÜ ile birlikte üniversitenin Güzelyurt’a kayda değer bir katkı sağlamadığını söyledi. Gündüz’ün göreve başlamasının ardından öğrenci sayısının yaklaşık 3.200’e yükseldiğini belirten Zeki, bu artışın Güzelyurt’taki esnafa, ev sahiplerine ve restoranlara büyük ekonomik katkı sağladığını, hatta kendi gözlemlerine göre bölgedeki göçün durmasına bile yol açtığını ifade etti.
Üniversite sanığın direktörlüğünde 10 milyon dolar değerinde Türk koçanlı mülk satın aldı
Avukat, üniversitenin mevcut binasının geçmişte olduğu gibi bugün de kirada olduğunu, Serdal Gündüz’ün direktörlüğü döneminde büyük hissedarın gelirlerinde artış yaşandığını belirtti. Ayrıca üniversitenin 10 milyon dolar değerinde, toplam 16-17 dönüm büyüklüğünde mülk satın aldığını ve bu taşınmazların Yenikent ile Batıkent bölgelerinde yer alan Türk malları olduğunu kaydetti.
Sanık Serdal Gündüz’ün ayrıca Türkiye’deki deprem ve pandemi dönemlerinde önemli yardımlarda bulunduğunu, ayrıca pandemi sürecinde üniversitenin diş kliniğinde halka indirimli tedavi hizmeti sağlandığını ifade etti.
“Olaydan iki gün önce sanık Gündüz hisselerinin tamamını Ece Uysal’ın oğluna devretti”
Avukat, sanık Gündüz’ün üniversite kasasından kendi hisselerini artırmak amacıyla aldığı parayı yeniden kasaya yatırdığını söyledi. Olaydan iki gün önce büyük hissedar Ece Uysal’ın oğluna sanığın tüm hisselerini devrettiğini anımsatarak, bu nedenle Ece Uysal’ın herhangi bir kaybının bulunmadığını vurguladı.
Ayrıca 5 bin 400 euro ve 3 bin dolar değerindeki diş ünitelerinin sahiplerine iade edildiğini, dolayısıyla üniversitenin herhangi bir zarara uğramadığını dile getirdi.
“Sahte diploma düzenlemekten hiçbir kazanç elde etmedi; 1 TL dahi gelir sağlamadı"
Avukat Doğa Zeki, sanığın sahte diploma düzenlemekten hiçbir kazanç elde etmediğini, 1 TL dahi gelir sağlamadığını öne sürdü. Sanığın kaçma girişimi olmadığını, Mali Şube’ye kendi isteğiyle gidip teslim olduğunu ve Polis’e açık ifade verdiğini belirtti. Sanığın olayın aydınlatılmasına katkı sağladığını vurgulayan Zeki, ‘Eğer ağzını kapatıp otursaydı hiçbir şey ortaya çıkmayacaktı’ diyerek, sanığın soruşturma sürecine yaptığı ciddi katkıların dikkate alınmasını talep etti.
“Aile çok ciddi bir mali sıkıntı yaşayacak”
Avukat, sanık Gündüz’ün Şubat 2024’ten bu yana, yaklaşık 20 aydır Merkezi Cezaevi’nde bulunduğunu söyledi. Sanığın 9-10 yaşlarında ve üniversitede okuyan çocukları olduğunu, sanığın çocuklarının babalarını hapishanede görmemeleri için onlarla görüşmediğini aktardı. Eşinin ‘ev hanımı’ olduğunu ve 12 bin TL maaşla geçim sağladığını belirten avukat, üniversiteye yapılan ödemenin sanığın iki kardeşi tarafından karşılandığını, ailenin bu süreçte çok ciddi bir mali sıkıntı yaşayacağını bildirdi.
Hiçbir sabıkası bulunmayan sanığın, hayatının nasıl bu noktaya geldiğini düşünerek büyük bir pişmanlık yaşadığını belirten avukat, zaman zaman sanığın kendisini endişelendirdiğini aktardı.
Sanığın Mahkeme’den özür dilediğini hatırlatan avukat, sanığa ve ailesine çok yıpratıcı gelmeyecek, çok uzun bir ceza verilmemesi talebinde bulundu.
29 yaşındaki sanık 2 Amir Shakerifard 10 yıl önce KKTC’ye geldi
Sanık 2’nin avukatı Talat Tanca, müvekkili Amir Shakerifard’ın İran vatandaşı olduğunu ve 20 aydır cezaevinde bulunduğunu belirtti. Sanığın ciddi biçimde pişmanlık duyduğunu ve özür dilediğini ifade eden Tanca, 29 yaşındaki müvekkilinin 10 yıl önce KKTC’ye geldiğini aktardı.
Avukat, sanık 2’nin önce Yakın Doğu Üniversitesi’nde eğitimine başladığını, pandemide KSTÜ’de Uluslararası Ofis’te çalışmaya geçtiğini söyledi. Sanığın 25 yaşında iken, tecrübesiz bir genç olarak bu hataları yaptığını belirten avukat, ailesinin İran’da birbirlerinden ayrı yaşadığını ve annesinin sanığın desteğine ihtiyaç duyduğunu aktardı.
Sanığın Polis'e gönüllü olarak ifade verdiğini, sabıkasının bulunmadığını ve yaptıklarının ailesi ile geleceği üzerindeki etkisini idrak ettiğini ifade etti. Ayrıca, sanık 1 Gündüz tarafından üniversitenin tüm zararının karşılandığını hatırlattı.
Avukatı genç sayılabilecek yaşı ile modern cezalandırma ilkeleri gereği topluma kazandırılmasını talep etti
Avukat Talat Tanca, Mahkeme’den sanık 2 Amir Shakerifard’ın genç sayılabilecek yaşı ve modern cezalandırma ilkeleri gereği topluma kazandırılması yönündeki hususların dikkate alınmasını talep etti.
Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti, sanıklar hakkındaki kararını 6 Kasım Perşembe günü açıklayacağını duyurdu.











Yorumunuz