Ülkemizin başarılı iş insanlarından Erbil Arkın, 3-4 sene önce güzel sanatlarla ilgili eğitim veren bir üniversite açmayı istediğini söylediğinde bu kadar büyük ve kapsamlı bir yatırıma girişeceğini düşünmemiştim.

İngiltere’de endüstriyel tasarım üzerine eğitim almış, sanatsal birikimi üst düzeyde biri olarak, elbette sanatla ilgili bir üniversite açması Erbil Arkın’ın şahsında Arkın Group’a çok yakışır. Arkın’ın biricik oğlu Sinan Arkın, uzmanlık alanları fizik ve matematik olan, başarılı bir akademisyen üstelik. İşin en güzel yanı, Baba-oğlun soy isimlerini yaşatmaktan öte Kıbrıs Türk toplumunun kültürel kimliğini oluşturmasında güzel sanatlarla ciddi bir katkı koymak adına üniversiteyi açmayı planlamaları...

Yasal süreçler tamamlandıktan ve YÖDAK’ın tüm şartları yerine getirildikten sonra açılması hedeflenen Arkın University of Creative Arts and Design’ın (ARUCAD) öncelikle Girne’de eğitim vermesi planlanıyor ama 2,5-3 sene içinde 20 bin metrekare üzerine kurulu bir alanda, Mağusa’da hizmet verecek ARUCAD.

Erbil Arkın net, “Oğlum Sinan’la bu işe soyunduk. Öncelikle üniversitemizin Girne’de, 1.800 metrekarelik, kendi mülkümüz üzerinde bir kompleks biçiminde, geçici binasında eğitim vermesini planlıyoruz. Bu arada Mağusa’da, yine kendi mülkümüz üzerindeki esas binayı bitireceğiz ve en az 1.500 öğrenci ile Mağusa’ya geçiş yapacağız” diyor.

Sinan Arkın söze giriyor:

“Geçici yerleşkede ilk olarak Sanat Fakültesi’ni, tüm yasal süreçleri bitirdikten sonra açmayı hedefliyoruz. Fakülte; ‘Plastik Sanatlar’, ‘Dijital Sanatlar’ ve ‘Fotoğraf ve Video’ bölümlerinden oluşacak. Önümüzdeki sene ise İletişim Fakültesi’ni açmayı hedefliyoruz. İletişim Fakültesi altında ‘Yeni Medya’, ‘Görsel İletişim Tasarımı’ ve ‘Sinema’ bölümlerinin açılmasını amaçlıyoruz. Tasarım Fakültesi’nin ise Mağusa’da, ana kampusa geçtiğimiz zaman açılmasını planlıyoruz. 2,5 sene sonra ana kampusa geçtiğimizde umuyoruz ki Girne’deki yerleşke ya lisansüstü eğitime ayrılacak ya da sanat lisesi olarak eğitim verecek”.

Erbil Arkın heyecanla anlatıyor:

“ARUCAD sahne sanatları da dahil, tamamıyla sanat üzerine, adını Orta Doğu’da da duyuracak bir sanat üniversitesidir. Benim ana hedefim, 5 sene içinde isim yapacak bir eğitim kurumu olarak üniversitenin, bizim diğer tüm yatırımlarımızın üzerinde bir yatırıma dönüşmesi ve bizim ismimizi 100-150 yıl sonrasına köklü bir üniversite olarak taşımasıdır. Bu ada için güzel ve kalıcı bir yatırım yapmaktaki diğer hedefimiz, ülkemiz insanına soyut manada yeni güzellikler sunmaktır.

Hayat havuzlu villalardan ve eğlenceden ibaret değil. Bizim, toplum olarak, soyut yanlarımızı zenginleştirmemiz gerekir. Üniversitemiz atölye ağırlıklı olacak. Sadece 2.500 metrekareyi atölyelere ayırdık. Seramik, cam, metal, ahşap, alçı, bronz dökümhane, tekstil, modelleme ve mücevher işleme atölyeleri kuracağız. Mezunlarımızın kendi alanlarında deneyim sahibi olarak ekmek parası kazanmalarını ve işlerini kurmalarını istiyoruz”.

Sinan Arkın’ın akademisyen yanının en az girişimciliği kadar güçlü olduğunu şu sözlerinden fark ediyorum:    “Adamızda bu endüstrilerin olmaması, sanatsal endüstri alanlarının yaratılmayacağı anlamına gelmiyor. Üniversitemiz yerel üretimin gelişmesinde katalizör olacaktır. Kaliteli eğitim vermeden, öğrencilerimizi uluslararası standartta eğitmeden başarılı olunamaz. Mesele ne kadar çok kişiyi mezun ettiğiniz değil, mezunlarınızın hayatlarında ne kadar başarılı olduklarıdır. Biz sayıdan çok, kaliteli eğitime odaklanıyoruz. Benim babamla asla izin vermeyeceğimiz tek şey, daha fazla kâr etmek için kaliteden ödün vermektir. Buna asla müsaade etmeyeceğiz. Biz soyadımızın ruhunu üniversiteye verdik. Kıbrıs Türk toplumu kendi kültürel kimliğini hâlihazırda oluşturamamıştır. Kıbrıs Türk kimliğinin oluşumunda sanat en önemli etkenlerden biridir. ARUCAD kültürel kimliğimizin ileriye taşınması için büyük bir çaba ortaya koyacak”.

Erbil Arkın ise “Ben, Sinan ve tüm şirketlerimiz gururla ismimizi koyduğumuz ARUCAD’ı en iyi noktaya taşımak için çalışacağız. Bu benim için ticari bir iş değil. Bizim zaten birçok yatırımımız mevcut. ARUCAD’la Kıbrıs Türk kültürel mirasını geleceğe taşımak gibi bir derdimiz var ve mirasımızı sanatla geleceğe taşıyacağımıza inanıyoruz” diyerek sözlerini bitiriyor.