İngiliz Telegraph gazetesinin İstanbul'da yaşayan kıdemli dış muhabiri Sophia Yan, “İsrail, Hamas'ı hedef almak için Katar'ı vurdu. Sırada Türkiye mi var?” başlıklı dünkü haberinde, “İstanbul'un Başakşehir ilçesinde, müşterilerin, üzerlerinde büyük kırmızı X işaretleri bulunan İsrail ve Amerikan bayraklarının serili olduğu masalarda yemek yiyebildiği bir restoran bulunduğunu" iddia etti.
Türkiyeli gazeteci İsmet Berkan da “İstanbul’un görece yeni ilçesi Başakşehir’de Hamas’ın gitmeyi sevdiği bir cami, yemek yemeyi sevdiği bir kebapçı, futbol oynadıkları bir halı saha ve muhtemelen Hamas’lı yöneticilerin İstanbul’da geldiklerinde kaldıkları evler” olduğu iddialarını 20 Eylül tarihli köşe yazısında gündeme tekrar getirmişti.
Telegraph gazetesinin haberinde, isim belirtilmeden, doğrulanmış sosyal medya hesaplarındaki bilgilerine göre halen İsrail’in devlet savunma-havacılık şirketi, İsrail Havacılık ve Uzay Sanayi (IAI, Israel Aerospace Industries) Dış İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı olarak görev yapan ancak farklı medya organlarında bu görevde daha önce bulunduğu bildirilen ve 'Israel Hayom' gazetesi analisti Shay Gal'ın tartışmalı iddialarına yer verildi. IAI'nin güncel yönetim listesinde böyle bir pozisyon olmaması ve şirketin bu çelişkiye sessiz kalması, Gal’ın açıklamalarına kurumsal bir ağırlık kazandırıyor.
Haberde, 'Şimdilik uzmanlar, İsrail’in Türkiye topraklarında Hamas’a karşı açık bir saldırı düzenlemesini hayal etmenin zor olduğunu söylüyor. Ancak, İsrail’in geçen yıl Eylül ayında Lübnan’da İran destekli Hizbullah milislerine karşı yıllar süren bir plan sonucunda gruba yönlendirilen bubi tuzaklı çağrı cihazlarını patlatarak gerçekleştirdiği gibi, hedefli saldırılar olabilir.
Bazı çevreler, İsrail’in kuzeydoğu Kıbrıs’a saldırı ihtimali üzerinde de duruyor. Türk hükümetinin kendi toprağı olarak kabul ettiği bu bölge, çoğu ülke tarafından Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bir parçası olarak görülüyor. Buraya yapılacak bir saldırı, İsrail’in Türkiye’yi doğrudan hedef almadan mesaj vermesine olanak tanıyabilir.
Geçen hafta bir İsrailli savunma sanayi şirketi yöneticisi çevrim içi yaptığı paylaşımda, Türkiye’nin kuzeydoğu Kıbrıs’taki varlığının İsrail’in de dahil olduğu Akdeniz’deki uluslararası bir deniz altı elektrik kablosu projesi için risk oluşturabileceğini öne sürdü. Yöneticinin bu açıklaması, bölgeyi Türkiye’den “kurtarmak” için bir emsal oluşturuyormuş izlenimi verdi ve “Kudüs’ün tüm bu cephelerde hareket özgürlüğünü saklı tuttuğunu” vurguladı.' denildi.
Kaynak: Telegraph
Yorumunuz