İzlemediyseniz, Türkiye’de yayımlanmaya başlanan ‘Deha’ adındaki dizide KKTC ‘tanıtılıyor’. 

Değerli oyuncuların rol aldığı dizinin sponsorlarından ikisi KKTC’de casinosu olan iki otel. Kumarhaneleriyle değil, sadece otel olarak destek olmuşlar diziye… 

İlk bakışta, Kıbrıs’ın kuzeyinden diziye sponsor olan oteller olduğuna göre dizide iyi bir KKTC tanıtımı yapılıyor olduğu akla gelir.

Deha’da İskender karakterini canlandıran başrol oyuncularından Uğur Polat, ‘kristal avizeli bir kumarhane’ satın alıp, ‘Kıbrıs’a kapağı atanların’, ‘enternasyonel bir servet kazandığı’nı söylüyor.

Allah Allah nasıl bir tanıtım bu demeyin lütfen, daha yeni başlıyoruz.

Devran karakterine hayat veren Aras Bulut İynemli’nin ağzından kara paranın, ‘kaynağı suç olan’, ‘kanlı, kirli para’ manasına geldiğini, ‘kara para aklamanın büyük bir suç olduğu’nu öğreniyoruz. 

Devran, kara paranın, ‘yeraltı dünyasından’,  ‘uyuşturucu ticareti’nden, ‘silah tüccarlığı’ndan’, ‘akaryakıt kaçakçılığı’ndan, ‘akla gelebilecek her suçtan’ elde edildiğini ve ‘milyarlarca dolar’ kara paranın ‘aklanmadığı sürece sadece kağıt parçası’ olduğunu belirtiyor. 

Aras Bulut İynemli devam ediyor: Kara paranın ’bankaya, resmi kayıtlara kanıtlanmadığı sürece bir suç delili’ olduğunu, ‘parayı kanuni yollardan kazanılmış gibi göstermek için bir yol bulmak zorunda oldukları’nı ve ‘burada da devreye birtakım insanların girdiği’ni, ‘naylon fatura kesen şirketlerin, kozmetikçilerin, güzellik merkezlerinin, inşaatçıların ya da kumarhanelerin parayı aldığı’nı, ‘sözde müşteri ayağına paranın adamlara verildiği’ni, ‘bu adamların da kumarheneye gidip parayı harcayıp kaybetmeye çalıştığı’nı ve kara parayı aklayan kumarhaneye ‘iade ettikleri’ni anlatıyor.

Bunlar anlatılırken görüntülerde kara paranın Türkiye’de uyuşturucu ticareti yapan acımasız çete başı ‘Karga’ lakaplı, Taner Rumeli’nin oynadığı Yusuf’un büyük villasının bahçesinde gizlendiğini görüyoruz. Kumarhane sahibi İskender’in ‘el sıkıştığı’ ‘birtakım illegal adamlar’ın başında Karga geliyor.

Dizinin 2’inci bölümünde, girişi çimle kaplı otomatik bir düzenek merdivenlerden gizli yeraltı deposuna iniyor. Kara paranın istiflendiği ve saklandığı yeraltı deposundan valiz çantalara yerleştirildiği, deniz yoluyla, teknelerle Kıbrıs’ın kuzeyine geldiği, valizlerin Girne’deki bir kumarhanenin yeni sahibi İskender’e teslim edildiği aktarılıyor. Kara paranın paravan oyunculara dağıtıldığı, oyunlarda kıyafetleri bile tedarik edilen paravan oyuncular tarafından kaybedilen paranın kumarhane fişleri olarak kumarhane kasasına iade edildiği gösteriliyor.

Kısacası, KKTC’de casino sahibi olan iki otelin sponsorluğunda KKTC’deki kumarhanelerde, kara paranın valizlerle casinolara sokulduğu, literatürde ‘katır’ denilen, gizli anlaşmalı paravan oyunculara verildiği, bu paravan oyuncuların kara parayı kumarhanelerde kaybettikleri ve casinoların kasasına iade etmek suretiyle kayıt altına alındığı ve aklandığı iddia ediliyor. 

İlginç, ben bir yazı yazıp bunları iddia edecek olsam bana açılmadık dava bırakmazlardı belki ama bir de buna sponsor olan otellerimiz var! Ha, tabii kurgu bir dizi bu! İyi de neden KKTC’deki kumarhanelerde oluyor gibi gösteriliyor bu işler? 

‘Gasp ettikleri’ Kıbrıs Rum mülklerine inşaat yaptıkları ve ‘kara para akladıkları’ için ‘Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin dava açtığı inşaatçıların olduğu bir ülkede, KKTC kumarhanelerinde ‘kara para aklandığı’nı ileri süren bir Türkiye dizisi, kuşkusuz ‘Kapalı Maraş’ın bir bölümünün ziyarete açılışı’nın 4’üncü yıl dönümde ayakta alkışlanır…

Bakınız dizide İskender’in oğlu Cesur (Taner Ölmez), kumarhene müdürüne ‘Biz para aklayacağız diye herkese kaybettiriyoruz’ diyor ya, madem böyle pasajlar geçiyor dizide, ben de şu soruları sorabilir miyim yüksek müsaadenizle:

KKTC kumarhanelerinde büyük miktarda kaynağı belirsiz parayla fiş satın alıp, birkaç oyundan sonra o fişleri bozduranlar var mıdır acaba? 

Suç ortaklı poker masalarında kasıtlı para kaybedenlerin kullandığı kara para, kazanan diğer suç ortağının hesabına kumarda kazanılmış para olarak aktarılıyor ve aklanıyor mudur? 

Kripto paradan geçtim, VIP müşterilerin ne kadar parayla kumar oynadıkları ve bu paranın kaynağı sorgulanıyor mu? 

Paravan oyunculara anlaşmalı kara paracının kirli parasıyla kredi açan ve sözde oyuncunun kumarda parayı kaybetmesiyle kara paranın casinolarda aklanıp kara paracıya komisyon kesildikten sonra iade edildiği senaryolar da yazılabilir mi?

KKTC hükümeti casinoları denetliyor mu cidden? Devran karakteri dizide Mali Polis’e casinoda kara para aklandığını şikâyet ediyor ve devletin bu paraya el koyacağını iddia ediyor. Üstüne basa basa, ‘Sonuçta kara para aklamak büyük suç’ diyor. Bizim Mali Polis neder bu işe? Alıyor mu böyle şikâyetler? 

Yahu KKTC vatandaşlarının casinolarda kumar oynaması yasak güya, bilmem kaç üniversiteli KKTC’de kumar alışkanlığının geldiği boyutu araştıran bir tek akademisyen yok!

Araştıracak cesarete sahip olsalar, çıkartılan oyuncu kartlarından ne kadar sıklıkla kumar oynadıkları takip edilen, kumar oynadıkça daha fazla sigara almaya hak kazanan, kumar bağımlısı oldukça ve kaybettikçe casino restoranlarında iyi müşteri kotasından yemek yiyen, otelden ücretsiz masaj kartı alan KKTC vatandaşı kumarcılar olduğu iddiaları ile karşılaşacaklar.

Araştırırlarsa 'casino yönetimlerine KKTC Polisi’nin bilgi sızdırdığı' ve 'baskın olmadan hemen önce KKTC vatandaşı kumarbazların casinolardan dışarı çıkartıldığı' iddialarını da duyacaklar.

Devlet toplumumuzda yayılan kumar bağımlılığı karşısında kamu sağlığını korumak için ne yapıyor? Koca bir hiç. 

Şuursuz bir siyaset, uluslararası hukukun dokunamayacağı sanılan bir piyasa ortamı çok büyük risklere gebedir.

Gözü dönmüş bir para kazanma hırsıyla her türlü hukuksuzluğu meşrulaştırabileceklerini zannedenler, KKTC bir gün gri ya da kara listeye girdiğinde ilk bedel ödeyeceklerdir.

Öyle 'Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesi Yasası'nın geliştirilmiş, yeni versiyonun geçirdik, eskisi gibi devamla olmuyor bu işler! Artık yasa ne kadar uygulanıyor ona da bakılıyor.

Uygulamıyorsanız Meclisi'nizden oy birliği ile geçirdiğiniz yasayı, tanınmamışlığınıza bakmayıp, kapınıza, bankalarınıza kilit vuruyorlar. Para bile gönderemiyor, Türkiye dahil hesabınıza para transferi bile alamıyorsunuz. Bu konuda Avrupa Birliği 'yozlaşmış rejimlerle ilişkili gelirlerin aklanmasını önlemek için daha katı kurallar benimsenmesi gerektiğini' vurguluyor.

Yolumuz kısalıyor, sonu belli!