İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’na, ‘sahte diploma’ iddiaları üzerine "resmi belgede sahtecilik" suçlamasıyla soruşturma başlattı.
Veryansın Tv Genel Yayın Yönetmeni Erdem Atay, İmamoğlu'nun diplomasının sahte olduğunu iddia etmişti. Atay, İmamoğlu'nun Kıbrıs'ta eğitim gördüğünü ve İstanbul Üniversitesi'ne o tarihlerde yatay geçiş yapmasının imkansız olduğunu öne sürmüştü.
İmamoğlu’nun Cumhuriyet Halk Partisi web sitesinde paylaşılmakta olan özgeçmişinde şu ifadeler yer alıyor:
“1970 yılında Trabzon’un Akçaabat ilçesinde doğdu. Trabzon Lisesi’nden mezun olduktan sonra KKTC’de Doğu Akdeniz Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünü kazandı. Bir süre sonra kaydını Girne Amerikan Üniversitesi İletişim Fakültesi İşletme bölümüne aldırdı. KKTC’de iki yıllık eğitimin ardından İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü’ne yatay geçiş yaptı ve 1994 yılında mezun oldu. Sonrasında İstanbul Üniversitesi’nde İnsan Kaynakları ve Yönetimi bilim dalında Yüksek Lisans eğitimi aldı.”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diploması konusunda şaibeler olduğu iddiaları yalanlanlamış, 2024 yılı Eylül ayında İBB, İmamoğlu'nun diplomasının bir kopyasını paylaşmıştı.
Veryansın Tv Genel Yayın Yönetmeni Erdem Atay 14 Eylül 2024 tarihli köşe yazısında şu iddiada bulunmuştu:
“Önce ‘Benim Sevgili Başkanım Ekrem İmamoğlu’ kitabına bakalım. İmamoğlu’nun hayat hikayesinin anlatıldığı kitabın 25’inci sayfasında şöyle yazıyor:
'Ailesi mühendis olmasını arzuluyordu. Ekrem için de cazipti bu seçim. İnşaat mühendisi olacaktı. Ancak babasının korktuğu bir kez daha başına gelmişti. Ekrem futbol aşkı yüzünden mühendisliği kazanamadı. Lise son sınıfta okul takımının maçları yüzünden derslerden iyice uzaklaşmıştı. Hızlandırılmış kurslara gitti, özel ders aldı ama sınavlarda yeterli olmadı. (…) Ekrem’i amcası Ali İmamoğlu ile Kıbrıs’a gönderdi. Kıbrıs’ta Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin sınavlarına girdi ve İnşaat Mühendisliğini kazandı. Ancak Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde geçirdiği birkaç gün içinde fikrini değiştirdi ve amcasını ikna ederek Girne Amerikan Üniversitesi’nde İşletme bölümüne yazıldı.'
Yani İmamoğlu, üniversite sınavına girdi ve kazanamadı, ailesi de onu Kıbrıs’taki bir üniversiteye yazdırdı.
O tarihlerde Girne Amerikan Üniversitesi’nde okuyan gazeteci Murat Selamoğlu’yla konuştum. Selamoğlu, “1990’lı yıllarda GAÜ’nün adı University College of Northern Cyprus’dı. Okula sınavla falan girilmezdi, Türkiye’de üniversite sınavına girip barajı geçen herkes 2200 sterlin ödeyince kayıt oluyordu. Lise diploması yeterliydi. Okulda zaten 80 kişi falan vardı.”
Murat Selamoğlu’na sordum, ‘Başka bir üniversiteye geçiş yapılıyor muydu’ diye.
Kendisi yine özel üniversite olan Bilkent’e geçmek istemiş ne yaptıysa olmamış. Kimsenin geçtiğine de şahit olmamış.
Selamoğlu Türkiye’nin o dönemde en zengin ailelerinin çocuklarıyla okuduğunu, onların bile çok çabalamalarına rağmen bunu başaramadığını söyledi. İsimleri de verdi.
***
Şimdi o dönemin mevzuatlarına bakıyoruz…
İmamoğlu’nun okuduğu yıllarda, bir öğrencinin yatay geçiş yapması için çok başarılı olması ve denk bir okula geçmesi gerekiyor.
Bir öğrenci, vakıf ya da özel bir üniversitedeyse sadece vakıf veya özel üniversiteye geçiş yapabiliyor, devlet üniversitesindeyse devlet üniversitesine geçiş yapabiliyor. Ve geçişin sağlanması için sınıf birincisi ya da ikincisi olmak gerekiyor, (yani çok yüksek bir not ortalaması yapması gerekiyor) bu da yetmez, geçiş yapacak öğrencinin ÖSYM puanı o geçtiği programdaki en son giren öğrenciden az olmaması gerekiyor!
***
Yani…
İmamoğlu özel bir üniversiteden devlet üniversitesi olan İstanbul Üniversitesi’ne geçiş yapmış. Bu bir kere imkansız bir şey!
İkincisi, İmamoğlu sınıf birincisi ya da ikincisi de değil. Not ortalamasının 59 olduğu söyleniyor.
Üçüncüsü, İmamoğlu ÖSYM’yi kazanamamış zaten, geçiş yaptığı bölümün puanına erişmesi mümkün değil!
Kısaca, YÖK GAÜ’ye denklik vermiş olsa bile İmamoğlu’nun geçiş yapması mevzuata göre yine imkansız!
***
Ama işin asıl noktası denklik durumu…”
İmamoğlu’nun geçiş yaptığı tarihte, yani 1990 yılında Girne Amerikan Üniversitesi’nin denkliği yok!
YÖK tarafından onaylanmıyor.
Bunu belgeleriyle yayınlasak da şimdi üniversitenin 2012 yılındaki Yöneticiler Kurulu Başkan Yardımcısı Asım Vehbi’nin Kıbrıs Postası gazetesine verdiği demece kulak verelim.
Asım Vehbi aynen şunları söylüyor:
“Dönemin hükümetinden vatandaşlara kadar bu proje (üniversite kurma) bir çılgınlık olarak görüldü. Dolayısıyla insanların böyle bir ortamda proje yaratıp ortaya koyması oldukça sıkıntılıydı. GAÜ’nün formülü, ABD’den bir üniversitenin Kuzey Kıbrıs’taki kampüsü şeklindeydi. YÖK’ten de herhangi bir denkliği yoktu. YÖK denkliği 1993 yılında alındı…” (İlgili söyleşi: https://www.kibrispostasi.com/c93-ADVERTORIAL/n80604-girneden-uc-kitaya-yayilan-egitim-girne-amerikan-universitesi)
Daha ne desin adam!
YÖK’ten herhangi bir denkliği yoktu, YÖK denkliği 1993 yılında alındı.
Konu kapanmıştır artık.
İmamoğlu 1990 yılında Girne Amerikan Üniversitesi’nden İstanbul Üniversitesi’ne geçiş yapamaz!
Bu ancak iki şekilde olur…
Birincisi siyasi gücün kullanılması…
İkincisi, para gücünün kullanılması…
Ve ikisinde de yapılan iş hukuka aykırıdır.
İmamoğlu üniversite sınavını kazanamamıştır, ancak çok yüksek puanlı bir bölümden mezun olmuştur.
Evet, İmamoğlu’nun bir diploması var!
Ama nasıl var!”
Erdem Atay iddiasına destek olarak ayrıca KKTC Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu'nun (YÖDAK) web sitesinden şu ekran görüntüsünü paylaşmıştı:
YÖDAK'ın web sitesinde halen aynı ifadeler yer alıyor. Bkz. YÖDAK
Yorumunuz