KKTC’de bir şahsın tam 18 milyon dolarının nerede, hangi kurumda olduğunun sırrı çözülemiyor.
Mikro-Makro, Alman uyruklu KKTC yurttaşı Peter Franzen’in hayatını mercek altına aldı ve bu paranın büyük bir yolsuzluk sonucu mu haksızca ve hukuksuzca başka ellere geçtiğini araştırmaya başladı.
Peter Franzen Türkiye’de ikamet eden bir Alman yatırımcı olarak, 2004 Annan Planı referandumu öncesinde Kıbrıs’ın ‘parlak’ geleceğine güveniyor ve Bankalar Krizi’nin ortasında Yeşilada Bank’ı satın almak istiyordu.
Yeşilada Bank’ı satın almak üzere girişimlere başladığı 2002 yılında, 59 yaşındaydı…
Yeşilada Bank hisselerini satın almak için 23 Eylül 2002’de KKTC Merkez Bankası’na başvurmuştu.
Avukatı aracılığıyla yapılan bir dizi yazışma sonucunda Yeşilada Bank’ı satın almak ve sermaye artışı yapmak için, 12 Aralık ve 16 Aralık 2002 tarihlerinde KKTC Merkez Bankası’nın HSBC Bank’taki dolar hesabına toplam 18 milyon 268 bin 408 dolar 54 cent yatırmıştı.
KKTC Merkez Bankası hesabına gelen paranın 14 milyon 100 bin dolarına bloke koymuş, kalanını serbest bırakmıştı.
Kamuya açık Mahkeme kararlarını ve Yeşilada Bank dosyasını inceleyen Mikro-Makro, Peter Franzen’in Yeşilada Bank’ı satın alma talebinin KKTC Merkez Bankası tarafından 26 Şubat 2003 tarihinde alınan kararla reddedildiğini tespit etti.
Peter Franzen’e bankanın satışını reddeden KKTC Merkez Bankası, 6 Mart 2003 tarihli yazısı ile Peter Franzen’in milyonları üzerindeki blokenin kaldırıldığını ve paranın Yeşilada Bank’a gönderilmekte olduğunu bildirdi.
Ancak tam o sırada KKTC Başsavcılığı yüksek meblağın kara para olabileceği iddiasıyla, KKTC Merkez Bankası’na paraya bloke koymasını emretti.
KKTC Merkez Bankası, Yeşilada Bank’a gönderdiği 26 Mayıs 2003 tarihli yazıyla, KKTC Başsavcısı’nın isteği üzerine 18.286.408.54 ABD Doları’na bloke konulduğunu bildirdi.
Aylar geçiyor, Savcılığın soruşturması bitmiyor ve para üzerindeki bloke kaldırılmıyordu.
KKTC Merkez Bankası daha sonra aleyhine açılan bir davada, Mahkeme’ye bir belge sunuyor ve bir toplantı notu olan belgeyle, 25 Aralık 2003 tarihinde ‘Savcılık tarafından Yeşilada Bank Ltd. nezdindeki mevduata konan blokenin devam ettiği’ ortaya çıkıyordu.
KKTC piyasası açısından 2003 yılında 18 küsur milyon dolar, bugünün alım gücüyle 30 milyon dolar civarında olup, o dönem için çok büyük bir paraydı.
Paranın sahibi Peter Franzen ise 60’larına merdiven dayamıştı, ciddi kalp rahatsızlığı vardı.
KKTC tarihinin en kirli operasyonlarından biri muhtemelen yabancı oluşu, yaşı ve rahatsızlığı hesaba katılarak başlatılmıştı…
Başsavcılığın Franzen’in parası üzerinde blokesi devam ederken, ilk Mehmet Ali Talat Hükümeti olarak bilinen, CTP-DP koalisyonu döneminde, Mahkeme kayıtlarına göre 28 Ocak 2005 tarihinde bir Bakanlar Kurulu kararı alınıyordu.
Peter Franzen’in KKTC vatandaşlığı, güya Almanya'da işlediği suçlar nedeniyle Bakanlar Kurulu kararı ile iptal ediliyordu.
İçişleri Bakanlığı’na bağlı Muhaceret Dairesi’nin Polis Genel Müdürlüğü’ne gönderdiği, ‘çok gizli’ ibareli, 4 Şubat 2005 tarihli, 109534/02 sayılı yazısıyla, Peter Franzen’in KKTC’ye girişine izin verilmemesi emrediliyordu.
Öyle ki Peter Franzen tanık sıfatıyla katılacağı davanın duruşmasında, başına gelenleri anlatacağı gün KKTC’den sınır dışı ediliyor ve uçağa bindiriliyordu!
Davada söyleyeceklerinden çok mu korkuluyordu? Savcılık bloke kararını sonunda kaldırmış ancak paranın sahibi 2005'de sınır dışı edilmişti!
Peter Franzen başına örülen çorabı sökmek için yıllarca mücadele etti.
Ne var ki avukatı Ergin Ulunay’ın İçişleri Bakanlığı’na bağlı Muhaceret Dairesi’ne yazdığı dilekçelere cevaben Daire, Franzen’in ‘Tutuklama-İhraç Emri’ kararının kaldırılmasının uygun görülmediğini bildiriyordu.
Franzen, 2010 yılında Yüksek İdare Mahkemesi’nde KKTC Bakanlar Kurulu’na, İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanı’na, Baş Muhaceret Memuru’na, Polis Genel Müdürlüğü’ne ve Muhaceret Dairesi Müdürlüğü’ne avukatı aracılığıyla dava açtı.
Mahkeme, 8 Haziran 2012 yılında verdiği karar ile İçişleri Bakanlığı’nın aldığı ‘Tutuklama-İhraç Emri’ kararının geçersiz ve hükümsüz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına karar verdi.
Peter Franzen’in KKTC’ye girişi 2005-2012 arasında tam 7 sene hukuken geçersiz bir kararla siyasiler tarafından engellenmişti.
Franzen’in KKTC yurttaşlığının iptal edilip, yasaklı göçmen ilan edilmesinde dönemin Demokrat Partili Dışişleri Bakanı Serdar Denktaş ve CTP’li İçişleri Bakanı Özkan Murat aktif rol üstlenmemiş miydi?
Üstelik CTP muhalefette iken 223 yasa dışı vatandaşlığın iptali için 2003 yılında açtığı davada, aralarında iş insanı Jak Kamhi ve Sinan Aygün’ün bulunduğu 156 kişinin yurttaşlığı hukuksuz olduğu için iptal edilirken, 67 kişi içinse dava geri çekiliyordu.
Önce başbakan, sonra cumhurbaşkanı olan Mehmet Ali Talat, 2007 yılında aralarında Besim Tibuk ve Peter Franzen’in de bulunduğu 67 kişi hakkında yurttaşlığı iptal davasını geri çekiyor ve aslında Peter Franzen tekrar yurttaşlığa kabul edilmiş oluyordu!
Peter Franzen’in KKTC’den 7 sene boyunca sürülmesi sırasında KTC Merkez Bankası 11.12.2009 tarihli kararı ile Yeşilada Bank’ı Tasarruf Mevduatı Sigortası ve Finansal İstikrar Fonu’na (TMSFİF) devrediyor ve bankanın tasfiye işlemleri başlatılıyordu.
Tasfiye sırasında hukuksuzca KKTC’ye girişi yasaklanmış olan Peter Franzen’in sanki bankada hisseleri varmış gibi gösterilip Girne’deki devasa arsaları açık arttırmayla satılıyordu. Bankanın kurucularından ve büyük hissedarlarından İsmet Kotak’ın KKTC Merkez Bankası’nın Peter Franzen’e hisse devrini reddetmesine rağmen Franzen’in bankada nasıl hissesi varmış gibi gösterdiği bugün halen sırrını korumaktadır!
Aranan ancak bulunamayan 18 milyon doların yanında Peter Franzen’in çok değerli mülkleri de yokluğunda satışa çıkarılmıştı.
Bu mülkler arasında en değerlisi 1974 öncesi Kıbrıs’ın en zengin ailelerinden Girneli Leptos ailesinden, inşaat mühendisi ve müteahhit Michael Leptos’a ait malikâneydi.
Michael Leptos 1960’da kurduğu şirketi ile büyük başarı kazanmıştı. Şahsi mülklerinin, aile mallarınnı ve bütün yatırımlarının bulunduğu Girne’yi 1974 sonrasında terk etmeye zorlanmış ve şirket merkezini Baf’a taşımıştı. 2021 yılında, 86 yaşında ölmeden önce Kıbrıs ve Yunanistan’ın yanı sıra Ortadoğu’nun en büyük müteahhitlerinden biriydi.
1974 öncesi Girne’deki dillere destan, Kıbrıs’ın en güzel evi olarak tanımlanan Leptos’un malikânesi, 74 sonrası Limasol’dan kasap ve kebapçı Arif dayıya verildi.
Büyük arazi ve ev, 2003’den önce Arif dayı tarafından Peter Franzen’e satılmıştı.
Franzen’in hukuksuzca sınır dışı edilerek ülkeye alınmamasını ve Yeşilada Bank’ın tasfiye kararını fırsat bilenler, Franzen’in Girne’deki arazilerini ve Alsancak sahilindeki evini çok düşük fiyatla açık arttırmadan satın almanın yolunu bulacaktı.
Ve Michael Leptos’un yüksek değerli malikânesi ve arazileri sonunda Yeşilada Bank’ın lisansını satın alan Kıbrıs Capital Bank’ın şu aralar Ağır Ceza'da yargılanan sahibi Tekin Arhun’a geçecekti…
Bugün halen Yeşilada Bank’ın 6-7 milyon sterlin değerindeki mallarının haraç mezat, çok ucuza nasıl satıldığı, bu işte kimlerin parmağı olduğuna dair esaslı bir araştırma yapılmamıştır.
Günümüzde Tekin Arhun’un 2 adet büyük tower sitesinin bulunduğu yerin hikâyesi, Michael Leptos’tan Arif dayıya, Arif dayıdan Peter Franzen’e ve oradan da Tekin Arhun’a geçişi böyle…
Malları yok pahasına satılan Peter Franzen’in nerede olduğu bulunamayan 18 milyon dolarına geri dönelim.
8 Haziran 2012’de Peter Franzen’in KKTC’ye giriş yasağı kaldırılmıştı ancak Mahkeme kararından birkaç gün önce KKTC Merkez Bankası Yeşilada Bank’ı Tekin Arhun Grubu’na devretmeye karar vermişti.
Mikro-Makro’nun Mukayyitlikte incelediği Yeşilada Bank dosyasındaki bildirimlere göre, KKTC TMSFİF 141/2012, 6 Haziran 2012 tarihli kararında fonun yönetiminde ve denetiminde faaliyet gösteren Yeşilada Bank Ltd’nin Tekin Arhun Grubu’na devredilmesi sürecinde yapılacak işlemlere değiniyor ve 26 Eylül 2012’de bankanın devir süreci tamamlanıyordu.
Peter Franzen’in 18 milyon dolarının KKTC Merkez Bankası’nda mı Yeşilada Bank’ın devredildiği Kıbrıs Capital Bank'da mı olduğu halen esrarını koruyor.
Peter Franzen’in 18 milyon doları nerede? O dönem Başsavcılık’ta ve Polis’te kimler Peter Franzen’in dosyası ile ilgileniyordu?
2003 tarihli Peter Franzen dosyasının içinde neler olduğunu Başsavcılığımız ve Polisimiz açıklayacak mı? Dosya kayıp mı? Kayıp değilse içinde ne var? Polis'te ve Başsavcılık’ta Peter Franzen soruşturmasını kimler yönetiyordu? Bir usulsüzlük var mı araştırılacak mı? Araştırmanın sonuçlarına göre görevde ya da emekli, sorumlu memurlar yargılanacak mı? 18 milyon dolar KKTC Merkez Bankası’nda mı yoksa Kıbrıs Capital Bank'da mı?
Yorumunuz