Özel Haber

Mark Buddle soruşturmasında Bulut Akacan ve Acar Acabey neden halen suçlanmadı?

Bulut Akacan ve Acar Acabey, Mark Buddle adadan deport edildikten ve soruşturma açıldığı duyulduktan kısa bir süre sonra nedense KKTC’den ayrılmıştı. İki isim adaya dönmedi mi? Döndülerse neden Ediz Aytan’ın yeni müdürü olduğu Mali Polis Akacan’a ve Acabey’e dava açmıyor?

Avustralyalı uyuşturucu kaçakçısı Mark Buddle Kuzey Kıbrıs’a 2021’in 7 Temmuz’unda ayında turist vizesiyle gelmiş, yüksek gelir sahibi olduğu gerekçesi ile dönemin UBP'li içişleri bakanı Kutlu Evren tarafından Buddle'a 11 Ağustos 2021’den itibaren ikamet izni verilmesinde sakınca görülmemişti. 

8 Temmuz 2022’de deport kararı alınarak, 9 Temmuz’da tutuklanan Mark Buddle, 10 Temmuz’da Türkiye’ye gönderilmiş, oradan da Avustralya’ya iade edilmişti. 

14 Temmuz 2022’de Bakanlar Kurulu Kararı ile, Mark Douglas Buddle'ın KKTC Polis Genel Müdürlüğü tarafından KKTC'de de "Kara Para Aklama" faaliyetleri içerisinde olduğunun 'değerlendirildiği' gerekçeleriyle "Yasaklı Göçmen" ilan edilmesine ve KKTC’ye girmesine izin verilmemesine karar verilmişti.

Mikro-Makro daha önceki bir özel haberinde, Mark Buddle adaya geldikten kısa bir süre sonra 2021’in temmuz ayında KKTC Polisi’nin 3 üst düzey yetkilisine Buddle’la ilgili bir dosya sunulduğunu ve bu dosyada Buddle’ın Avustralya’da uyuşturucu kaçakçılığından, bir cinayeti azmettirmeye kadar pek çok suçla arandığının belirtildiğini ileri sürmüştü. Bahse konu polislerin isim ve soyadlarının baş harflerini bile yayımlamıştık.

 

Polis, Mark Buddle geçen sene temmuz ayında adaya geldikten sadece günler sonra Mark Buddle hakkında olabilecek en geniş bilgiye sahip olmuş olmalıydı. Buna rağmen Avustralya’nın en büyük uyuşturucu kaçakçılarından birine KKTC İçişleri Bakanlığı tarafından 2021’in Ağustos ayında ikamet izni verilmişti. 

Mark Buddle ikamet izni ile mükafatlandırılırken 1 seneyi doldurmasına çok kısa bir süre kala adadan deport edilmişti. Nedense kara para aklama faaliyeti içerisinde olduğu 'değerlendirilen' Buddle ve kara para aklama faaliyetleri hakkında deport edilmeden önce herhangi bir resmi soruşturma açılmamış ve aleyhine dava da okunmamıştı. 

Buddle’ın adadan deport edilmesi ve yasaklı göçmen ilan edilmesi sonrasında avukat Batur Sağlamer, avukat Emre Kadri ve King Oto sahibi Halil Kahraman hakkında Mark Buddle’la ilişkili olarak 4/2008 sayılı Suç Gelirinin Aklanmasının Önlenmesi Yasası tahtında suç geliri aklamaktan, suç geliri aklamaya teşebbüsten ve her biri yükümlü olduğu halde suç geliri aklanmasına ilişkin şüpheli işlem bildiriminde bulunmamaktan dava açılmıştı.

 

Mark Buddle’a daire ve arsa sattığı, Girne’deki Alpet petrol istasyonuna olan borcunu ödettiği ileri sürülen ve yasa dışı sanal betten yargılanan Bulut Akacan'a ise bu konuda bir dava okunmadı. Daha önce kendi kontrolünde olan Az-Bay Tourism Ltd’nin hisselerinin çoğunun Mark Buddle’a satmış görünen Acar Acabey hakkında da dava açılmadı.

Bulut Akacan ve Acar Acabey, Mark Buddle adadan deport edildikten ve soruşturma açıldığı duyulduktan kısa bir süre sonra nedense KKTC’den ayrılmıştı. İki isim adaya dönmedi mi? Döndülerse neden Ediz Aytan’ın yeni müdürü olduğu Mali Polis Akacan’a ve Acabey’e dava açmıyor?

Buddle’ın Girne’de 1 milyon 200 bin dolara 3 adet lüks daire satın almasının avukat Emre Kadri tarafından sağlandığını Polis kendi ifadesinde Mahkeme’ye açıklamıştı. 

Bulut Akacan'ın Mark Buddle’ın güya İstanbul’daki bir mülküne karşılık Girne’deki FEO Elegance’dan 3 daireyi takas ettiğini ileri sürdüğü doğru mudur?

Bu daireler Akacan’ın FEO Elegance sitesinden alınmadı mı? Akacan’ın Mark Buddle’ın güya İstanbul’daki bir mülküne karşılık Girne’deki FEO Elegance’dan 3 daireyi takas ettiği ancak İstanbul’daki daireyi üzerine alamadan Buddle’ın Avustralya’ya iade edildiği, aralarında para alışverişi olmadığı iddiasında bulunduğu doğru mudur? Çok mağdur olmuşmuş yasa dışı sanal betten yargılanan Akacan…

Bu senaryoya göre, Buddle Kuzey Kıbrıs’a gelmeden önce İstanbul’da yaşadı ve hatta resmen kendi üzerine daire satın aldı! Halbuki The Daily Mail Australia'ya röportaj veren Buddle’ın eski sevgilisi ve 2 çocuğunun annesi, 2016 yılında Buddle ve çocuklarıyla Dubai’ye gittiklerini, orada 5 sene geçirdikten sonra 2021’de Buddle’la yollarını ayırdıklarını iddia etmişti. Buddle Kuzey Kıbrıs’a gelmiş; Mel Ter Wisscha Türkiye Bodrum’da kalmıştı. Eski sevgili gazeteye, “Mark'ı bir yıldır görmüyorum. Mark çocuklarımın babası. Çocuklar görüşüyor, ben görüşmüyorum. Türkiye’den ayrılmadım” ifadelerini kullanmıştı. Yani Buddle Türkiye’ye gitmeyi veya Türkiye'de kalmayı kendisi açısından çok riskli görmüş ki mecburen KKTC’ye gelmişti. Buna karşılık Bulut Akacan’ın Mark Buddle’ın İstanbul’da kendi adına daire satın aldığını ileri sürdüğü doğru mudur? Artık ne kadar değerli bir daireyse bu, Girne FEO’daki 3 daire ancak karşılıyor. 

Ne kadar ilginç ki 1 milyon 200 bin dolarlık 3 dairenin satış sözleşmesi var ancak bu meblağ Mark Buddle’ın KKTC bankalarındaki hesaplarında bulunamadı. Kara para aklayan biri zaten banka hesabında yüklü miktarda para mı tutar? Bu para elden verildi ama verilmemiş mi gösteriliyor? İstanbul’da Mark Buddle’a ait resmen tapusu olan bir ev olduğu iddiaları doğru mu?

Girne'de Hasan Madencioğlu'nun Bulut Akacan'a zamanında kiraladığı Alpet benzin istasyonuna olan borçlarını Mark Buddle’ın ödediği yanlış mıdır peki? 

Hadi diyelim ki Polis elle tutulur bir kanıt bulamadı, o halde, Bulut Akacan hakkında hiç değilse dairelerine ilişkin satış sözleşmesinden ötürü bir emlak geliştirici yükümlüsü olarak şüpheli işlem bildiriminde bulunmadığından dava açılabilir. Açıldı mı? Bildiğimiz kadarı ile hayır!

Zaten nasıl bir tılsımı varsa Bulut Akacan’ın, hakkındaki yasa dışı bet davası da 3 senedir sürekli erteleniyor! 29 Ağustos 2019’da Akacan’a ait Kalebet ve Dobrabet isimli yasa dışı bahis siteleri aracılığı ile şans oyunları oynatıldığı tespit edilmişti ve Akacan o tarihten bu yana tutuksuz yargılanıyor. Araya pandemi girdi kabul; pekala pandemi sonrasında neden dava 2 senedir sürekli öteleniyor?

Gelelim Acar Acabey’e… Acar Acabey’in avukatı Batur Sağlamer Mark Buddle’ın parasını aklamayı teşebbüsten ve yükümlü olduğu halde şüpheli işlem bildiriminde bulunmamaktan yargılanıyor. Acabey’in şirketinin hisselerinin çoğunluğunun Mark Buddle’a satılmasında Acabey’i bağlayan bir suç unsuru yok öyle mi?

Az-Bay Tourism Ltd 2020 yılında, Buddle daha adaya gelmeden 2020 Vergi Dairesi kayıtlarına göre zararda bir şirketti.

Şirketin çoğunluk hissesi 2021'de Buddle’a satılana kadar Acar Acabey’de değil miydi? Acabey’in avukatı tutuklanıyor. Kendisi dışarda!

Üstelik Mark Buddle olayında şüpheli işlem bildiriminde bulunmamış bazı bankalara da halen yasal işlem uygulanmamıştır. 

Kimse suç işlemesin ve kimsenin de özgürlüğünün kısıtlanmasın işin orası ayrı ancak marketten 100 TL’lik ürün çaldığı için çarçabuk tutuklananların olduğu bir ülkede neden suç gelirini aklayan kara para sahipleri bir türlü yargı önüne çıkarılamıyor?

Parası olana eğilip bükülen, parasız olanı içeriye tıkan bir sistem yozdur. Yoz memurlar, yoz avukatlar ve yoz siyasilerle üçgen tamamlanır. Üçgen parası olmayanı içine hapseder, para sahibi olandan nemalanarak üçgenin dışına sızacak bir yol bulmasına ve özgür kalmasına çalışır.

KKTC’de artık midemiz bulanarak baktığımız bu olabilecek en adi yolsuzluk üçgenine her köşesinden asılmamız gerekiyor. Devletin gelirlerinin düşük olmasının, her gün daha da yoksullaşmamızın ve ekonomik bağımlılığın temel nedeni yolsuzluktur. Kimse yok çözümsüzlüktür yok Türkiye iktidarıdır martavalı okumasın! Siz önce yolsuz düzeni yıkın, Türkiye ile saygın ilişki kurmak da, çözüm de arkasından gelir. Yolsuzluktan ve kara paradan beslenmek, partizanları kırmamak için vergi toplamamak, kayıt dışılığı cezalandırmamak ve tüm kabahati başkalarına atmak birçok siyasinin işine gelebilir ama hiç ikna edici olmayacaktır.

2 avukat, birçok olayda Tekin Arhun-Ömer Arhun kardeşlerle anılan bir oto galericiyle Mark Buddle soruşturmasını oldubittiye getirecek olanlar varsa, soruşturmanın kapattırılmaması için var gücüyle çalışacak olanlar, yolsuzluğa karşı mücadele edenler de var. 

Bu haberle ilgili herhangi başka bir bilgi ve/veya belgeye sahipseniz Mikro-Makro’ya iletisim@mikro-makro.net’den veya +90 533 852 60 63’den ulaşabilirsiniz.
:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın