Yazılar

Kumar ve kara para karşıtı konuşmalarla kumar yasası geçirmenin eşsiz performansı!

Mikrofona bağımlı muhalefet!

Bir yanda ülkenin dört bir yanında açılmaya hazırlanan kumarhaneler… Diğer yanda, kürsüye bağımlı milletvekilleri…

2 Haziran 2025 günü, saatlerce süren vekil konuşmalarıyla Kıbrıs Türk siyaset tarihine “Kumarhane Oturumu” olarak geçti. Ama bu oturum başka bir gerçeği de gözler önüne serdi: Sözle muhalefet olmaz.

Hele ki karşınızda sadece el kaldırmakla meşgul, yoz bir iktidar çoğunluğu varsa...

İster beş saat konuşun ister on beş, sonuç en başından bellidir: Yasa geçer.

Muhalefet, Şans Oyunları (Değişiklik) Yasası komiteye geri gönderilsin diye uzun uzun konuştu. Sabaha karşı saat üçü geçtikten sonra bile kürsülerdeydiler. Ama yasa, hiç zorlanmadan, tıpkı beklenildiği gibi, geçti.

Çünkü bu ülkede yalnızca bağımlılıkla değil, “konuşarak yetinme alışkanlığı”yla da mücadele etmeliyiz.

Peki, yasa geçmeden önce muhalefet ne yaptı? Yasanın yaratacağı riskleri kamuoyuna anlatan bir kampanya düzenlendi mi? Kumar bağımlılığı, kara paranın aklanması, toplumsal çözülme gibi sorunlara karşı herhangi bir politik hazırlık yapıldı mı?

Eğer saatlerce süren konuşmalara rağmen toplumdan bir refleks gelmiyorsa, bu yalnızca Meclis’e değil, toplumla bağ kuramayan muhalefetin kendisine de sorulması gereken bir sorundur.

Bağımlılıkla mücadele mi? O mücadele çoktan başlamış: Bizim milletvekillerimiz, konuşma bağımlılıklarıyla sahada! Saatler süren kumar karşıtı nutuklarla, kumar yasasının geçmesini sağlamak gibi eşsiz bir performans sergiliyorlar.

Toplumsal çöküşün eşiğinde bir halk, geçim derdine gömülmüşse ve muhalefet kendisini sadece kürsüde ifade etmekle sınırlıyorsa, o halk efkâr dağıtmak için kumarhaneye giderken muhalefet de mikrofonuna sarılmaktan öteye gidemez.

Kumar tehlikelidir. Sinsice bağımlı hale getirir. Yalanı, şiddeti, psikolojik çöküntüyü beraberinde taşır. Bir ailenin nesillerini etkileyebilecek zararlar yaratır. Ama bu tehdit üzerine konuşmak, onunla mücadele etmek anlamına gelmez.

Ülkede kaç kişinin kumar bağımlısı olduğu bilinmiyor. Kaç öğrencinin kumara bulaştığı, kaç ailenin dağıldığı üzerine herhangi bir veri bile yok.

Üstelik kara paranın ne kadarının bu yolla aklandığı da belirsiz. Çünkü casinolar yıllardır denetlenmiyor.

Bu yasa geçerken Meclis’te “kara para” kelimesi sık sık söylendi ama hiç kimse kara para ekonomisinin neden bu kadar etkili olduğunu, sistemle nasıl iç içe geçtiğini, nasıl meşrulaştırıldığını kamuya gösterecek gerçek bir strateji üretmedi.

Kara para ekonomisinin toplumu uyuttuğu, üretimden uzaklaştırdığı, şiddeti körüklediği, kara parayı yasal dolaşıma sokmak için mevcut sektörleri ele geçirmeyi dayattığı ve bunun en başta yozlaşma ve muhalefetsizlik gibi sonuçları tartışılmıyor. 

Dünya, göstermelik muhalefetin çöktüğü örneklerle dolu.

Demokrasinin söylem düzeyinde hapsedildiği her yerde sistem, popülizme, otoriterliğe ve inançsızlığa savruldu.

Kıbrıs Türk halkı da artık bu sahte ikilemlerin, iki yüzlü pozisyonların içinde sıkışmış durumda.

İnsana daha fazlasını arzulatmak, kişiliğe değer kazandırmak gibi sunulan tüketim ideolojisi, toplumları büyük bir borçlanma kumarına sürüklüyor.

Bu borçla yaşama düzeni; sistemin hem temel dayanağı, hem modern kölelik zincirinin en güçlü halkasıdır.

Her şeyin daha iyisine sahip olmanın kişiliğine değer kattığı sanrısında kaybolunca insan, hayatının en büyük kumarını da oynar. Sistem, ödenmesi yıllara yayılacak borçlanma üzerine kuruludur ve modern köleleşme hepimizi bir yerinden kredi zincirine bağlamaya çalışır. 

KKTC muhalefeti, gerçekten bu düzenle yüzleşmek isteseydi, bu yasaya karşı söylemsel değil, örgütlü ve halkla birlikte yükselen bir karşı duruş inşa ederdi.

Ama onlar konuşmayı seçti. En etkileyici konuşmalar bile eyleme dönüşmedikçe yalnızca arşivlere not düşer. Radikal tespitler, somut sonuç üretmedikçe, gerçekliğe hiçbir müdahalede bulunamaz.

Muhalefetin bu kadar ciddi konuşmalara tezat eylemsel sessizliği düzenle kapışmaması içindir. Düzeni karşısına alamaz çünkü düzeni değiştirmek istemez.

Siyasetçilik en dürüst haliyle enflasyonun üzerinde artan garanti yüksek maaşıyla kârlı bir mesleğe dönüşür. Konuşmanız ve komite toplantılarına katılmanız karşılığında kazandıklarınız sadece epeyi yüksek bir maaş da değildir üstelik. 

ABD’ye ve Avrupa Birliği’ne gönderdiğiniz muhalefet mesajı da yerine ulaşacaktır: 'Saatlerce konuştuk, kumarı ve kara para olgusunu anlattık.' Ne de olsa oralardaki demokratlar da konuşmayı çok sever!

Can Sarvan’a cansarvan@mikro-makro.net’den doğrudan ulaşabilirsiniz.
:

Yorumunuz

share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın