Kıbrıs Rum Mahkemesi KKTC’de inşaat sektöründe faaliyet gösteren İsrail uyruklu KKTC vatandaşı sanık Simon Aykut’un tutuksuz yargılanma ve kefaletle serbest bırakılma talebini değerlendirdi ve çarşamba günkü duruşmada gerekçeli kararını okudu. 

Sanık Aykut’un işlediği iddia edilen suçların ciddiyeti, mahkûmiyet olasılığı, mahkûmiyet durumunda sanığın alabileceği ceza süresi gibi faktörleri dikkate alan Mahkeme, sanığın 27 Eylül’e kadar tutuklu yargılanmasına karar verdi.

Fileleftheros gazetesi bugünkü haberinde, güney Lefkoşa Ceza Mahkemesi’nin gerekçeli kararıyla, Başsavcılığın ‘işgal altındaki topraklardaki Kıbrıs Rum topraklarını gasp ettiği iddiasıyla suçlanan’ Afik Group kurucusu Simon Mistriel Aykut'un tutuklu yargılanması talebini onayladığını kaydetti. Gazete Aykut’a yapılan suçlamaların 14 yıla kadar hapis cezası gerektiren suçlar olduğunu belirtti.

Davada, Simon Aykut'u avukatlar Maria Neophytou ve Nikoletta Charalambidou savunurken, Başsavcılığı savcı Vasilis Bissas temsil ediyor.

Bugünkü duruşmanın nispeten kısa sürdüğü ve pazartesi günkü duruşmada olduğu gibi salonda sanığın akrabaları ve Kıbrıslı Türk kökenli birkaç arkadaşı olduğunu yazan gazete, bir sonraki duruşmanın 27 Eylül'de yapılacağını ve savunmanın ileri sürdüğü ön itiraz konusunun da aynı tarihte netleşeceğini bildirdi.

Simon Aykut'un 'büyük patron' olduğuna yönelik ifadeler sunuldu

Savcı Bissas, sanığın en ağırı kara para aklama olmak üzere 244 suçlamayla karşı karşıya olduğunu, kaçma riski bulunduğunu belirterek tutukluluğunun devam etmesini talep etti ve 'işgal atlındaki Kıbrıslı Rum mal sahipleri' ile Aykut'un yönettiği düşünülen şirket grubundan daire satın alan iki kişinin ifadelerini içeren deliller sundu. Savcılık ayrıca, Aykut'un oğluyla görüşmek üzere Türk tarafına geçen Kıbrıslı Rum geliştirici ve girişimci Savvas Kakos'un ifadesini sundu. Kakos, Aykut'un oğlunun kendisine babasını Afik grubunun "büyük patronu" olarak tanıttığını belirtti.

Savvas Kakos, Aykut'un iki oğlundan biri olan Jack Yaakov Afik ile Larnaka'nın Mackenzie bölgesinde bir gelişmeye yönelik olası iş birliği hakkında konuştuğunu söyledi.

Jack Yaakov Afik’in, temasları kapsamında kendisine Afik Grubu'nun kuzeydeki projelerini gezdirdi ve ziyaret kapsamında kendisini sanık babasıyla tanıştırdığını kaydetti.

Kakos'un ifadesine göre, oğul Yaakov, babasını kendisine işin patronu olarak tanıttı ve "büyük patron" ifadesini kullandı.

Kakos ayrıca Yaakov ile birlikte kuzeydeki Sezar Projesi'ni gezdiğini, burada yaklaşık 7.000 daire, 30 restoran, kafeteryalar ve su parklarının inşa edildiğini, alıcıların ise İsrailliler, Ruslar, İranlılar ve diğer milletlerden olduğunu gördüğünü ifade etti.

Savcı Bissas, 74 yaşındaki Aykut'un Afik grubunun bir şirketi olan Dumika [ Dumika Construction Ltd.] inşaat şirketiyle bağlantısını kanıtlamak için, tutuklandığı 7 Haziran 2024 günü yanında bulunan şoförünün ifadesine başvurdu. Şoför, Kıbrıs Rum Polisi'ne verdiği ifadesinde, Aykut'u Afik grubunun ‘patron’u olarak adlandırdı.

Savcılığın mahkemeye sunduğu belgelere göre, Dumika ve Afik grubu, Mağusa ve İskele'deki Kıbrıslı Rumlara ait arazilerde 50.000'den fazla daire ve konut, 30'dan fazla restoran, eğlence mekânı ve su parkı inşa etti. Kıbrıs Rum Tapu ve Kadastro Dairesi yetkililerinin tahminlerine göre, bunların değeri 43 milyon euronun üzerinde olduğu kaydedildi.

Savcı Bissas ayrıca, bu arazilerin Kıbrıslı Rum sahiplerinin, arazilerini satmadıklarını, bağışlamadıklarını veya bu tür geliştirmeler için kimseye yetki vermediklerini belirten ifadelerini de sundu. Aykut'un sahibi olduğu iddia edilen gruptan daire satın alan iki yabancının ifadelerine ilişkin olarak ise para transferi ve satış sözleşmesi belgelerini de sundu.

Bissas ayrıca, Afik grubunun, "Ceasar Beach" ve diğer projeleri tanıttığı sosyal medya hesaplarına ve Aykut'un Afik grubunun sahibi olduğunu ve hangi milletlerden insanlara (Ruslar, İsrailliler, Azeriler, Türkler vb.) gayrimenkul sattığını anlattığı bir internet röportajının dökümüne de yer verdi.

Aykut gözaltına alındığında üzerinde KKTC, Türkiye, İsrail ve Portekiz kimlik kartları ve pasaportlar bulundu

Savcılık makamı, Aykut'un tutuklandığında üzerinde ‘sözde devlet’ KKTC, Türkiye, İsrail ve Portekiz kimlik kartları ve pasaportlarının bulunduğunu ve bunun da birçok ülkeye kaçması ihtimalini kuvvetlendirdiğini belirtti.

Aykut’un oğulları hakkında uluslararası ve Avrupa yakalama emirleri çıkarıldı

Bissas, aynı suçlamalarla bağlantılı olarak, sanığın oğulları 51 yaşındaki Afik Yaakov ve 49 yaşındaki Michael Mistriel Aykut hakkında uluslararası ve Avrupa yakalama emri çıkarıldığını da sözlerine ekledi.

Simon Aykut'un avukatı Maria Neofitou, müvekkilinin aleyhindeki suçlamalara karşı savunmalarda bulundu.

Simon Aykut’un avukatı, Mahkeme’ye ‘sahte devlette’ kurulu Dumika inşaat şirketini tanıyıp tanımadıklarını sordu

Neofitou, Dumika şirketinin ‘işgal atlındaki topraklarda’ kayıtlı olduğunu ve ilgili belgeleri mahkemeye sunduğunu belirterek, Kıbrıs Cumhuriyeti ve mahkemelerinin "sahte devlet" kurumlarını tanıyıp tanımadığını sorguladı. Eğer tanımıyorlarsa, bu şirketin var olmadığını ve mahkemenin hukukî kriterlere göre karar vermesi gerektiğini savundu. Aykut'un Dumika ile bağlantılı olduğuna dair hiçbir belge sunulmadığını vurguladı.

Avukat Dumika ve Afik şirketlerinin neden davada sanık olarak yer almadığını sorguladı

Neofitou ayrıca, Dumika ve Afik şirketlerinin neden bu davalarda sanık olarak yer almadığını sorguladı. 240'tan fazla suçlamanın sadece dörtte birinin kara para aklama ile ilgili olduğunu belirten Neofitou, müvekkilinin bu şirketlerle bağlantısının kanıtlanmadığını iddia etti.

Başsavcılığın İsrail’den adli yardım aldığı, Dumika’nın ortakları arasında sanığın iki oğlu olduğu ama sanığın olmadığını gösteren belgenin Mahkeme’ye sunulmadığı iddia edildi

Savcı tarafından sunulan ancak mahkemeye sunulmayan bir belgeyi talep eden Neofitou, bu belgenin Kıbrıs polisi tarafından Afik şirketinin İsrail'deki hesaplarına ilişkin olarak İsrail'den istenen adli yardım talebiyle ilgili olduğunu söyledi. Neofitou'ya göre, Savcı Bissas tarafından sunulmayan bu belgede Dumika'nın yöneticilerinin Simon Aykut'un iki oğlu olduğunu, Aykut'un olmadığı yazıyordu.

Aykut’un avukatı cezaevinde tutukluluk koşullarının insanlık dışı olduğunu iddia etti ve Aykut’a geceleri uyuyabilmesi için sadece oksijen cihazı verildiğini söyledi

Aykut'un avukatı, müvekkilinin Lefkoşa Merkez Cezaevi'ndeki tutukluluk koşullarının insanlık dışı olduğunu belirterek, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 3. Maddesinin ihlâl edildiğini iddia etti. Cezaevi yönetimine gönderilen dilekçelere rağmen hiçbir adım atılmadığını, sadece Aykut'a geceleri uyuyabilmesi için oksijen cihazı verildiğini söyledi. Mahkeme’ye, cezaevi doktorunun da hazır bulunduğu sırada Aykut'u Merkez Cezaevi'nde ziyaret eden özel bir doktor tarafından düzenlenen bir sağlık raporu sundu.

Eşi, kızı ve akrabaları Aykut’un Larnaka’daki dairesinde kalıyor

Neofitou, müvekkilinin Larnaka'da dairesinin ve arazisinin bulunduğunu, eşinin, kızının ve akrabalarının şu anda orada yaşadığını belirterek, Aykut'un Kıbrıs ile bağlarının olduğunu ve kaçma niyetinde olmadığını söyledi. Ayrıca, Aykut ailesinin, Simon Aykut'un tüm seyahat belgelerini yetkililere teslim etme, mahkemenin belirleyeceği sıklıkta polis karakoluna gitme, 1 milyon euro kefalet yatırma ve 27 Eylül’de savunma tarafından sunulan ön itirazların incelenmesi için hazır bulunma niyetinde olduğunu belirtti.

Kaynaklar: Fileleftheros - CNA - Cyprus Mail