Dünya

AİHM’in Kavala kararında karşı oy kullanan tek yargıç, Türk yargıç oldu...

AİHM, Osman Kavala davasında, Türkiye’nin imzaladığı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ndeki taahhüdüne uymadığına karar verdi. 2 Temmuz 2019’dan bu yana Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yargıcı olarak görev yapan ve 2 Temmuz 2028’e dek görevde kalacak Türk yargıç Saadet Yüksel, kararda karşı oy kullanan tek yargıç oldu.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Büyük Dairesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 46’ıncı maddesinin 4’üncü fıkrası uyarınca, Türkiye’nin taraf olarak, Mahkeme’nin nihai kararına rağmen yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği konusundaki Avrupa Konseyi Bakanlar Konseyi’nin yönelttiği soruya ilişkin kararını bugün açıkladı.

AİHM, 28749/18 numaralı davanın Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 46’ıncı maddesinin 1’inci fıkrası uyarınca kararların bağlayıcılığına ve icrasına ilişkin olduğunu açıkladı ve Türkiye’nin sorumluluklarını yerine getirmediğine hükmetti. 

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 46’ıncı maddesinin 1’inci fıkrasında, ‘Taraflar, taraf oldukları davalarda Mahkeme’nin verdiği kesinleşmiş kararlara uymayı taahhüt ederler’ deniyor.

Karar 1'e karşı 16 oyla alındı. 2 Temmuz 2019’dan bu yana Türkiye'den Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yargıcı olarak görev yapan ve 2 Temmuz 2028’e dek görevde kalacak Türk yargıç, Saadet Yüksel karşı oy kullandı.

Kararda, 'Türkiye'nin 10 Aralık 2019 tarihli Daire kararının uygulanmasına yönelik bazı adımlar attığı ve ayrıca çeşitli Eylem Planları sunduğu' ancak Osman Kavala'nın 4 yıldan fazla bir süredir halen tutuklu olduğuna dikkat çekildi

Kararda, ‘Türkiye'nin 10 Aralık 2019 tarihli Daire kararının uygulanmasına yönelik bazı adımlar attığını ve ayrıca çeşitli Eylem Planları sunduğu’ belirtildi. Ancak AİHM’in Kavala’nın ‘kefaletle serbest bırakılmasını ve bir beraat kararını emreden üç karara rağmen, Kavala'nın halen dört yıl, üç ay ve on dört günden fazla bir süredir tutuklu’ olduğuna dikkat çekildi. Mahkeme’nin Taraf Devlet olarak Türkiye’nin ‘"iyi niyetle", Kavala kararının "sonuç ve ruhuna" uygun bir şekilde veya Mahkeme'nin bu kararda ihlal edildiğini tespit ettiği Sözleşme haklarının korunmasını pratik ve etkili kılacak şekilde hareket ettiği sonucuna varmasına imkan tanımadığını düşündüğü’ kaydedildi.

AİHM’in ilgili dairesinin 10 Aralık 2019 yılında Türkiye aleyhine verdiği kararda, Kavala’nın derhal serbest bırakılması istenmişti.

Son kararın ardından Bakanlar Komitesi, Türkiye’nin üyeliğinin askıya alınıp alınmayacağına önümüzdeki aylarda karar verecek.

Kaynak: AİHM

Türkiye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Tanju Bilgiç'ten karara tepki

Karar sonrasında, Türkiye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Tanju Bilgiç tarafından ‘AİHM’in Kavala Kararının İcrasına İlişkin Aldığı Karar Hakkındaki Soruya Cevabı’ başlıklı bir açıklama yayınladı.

Açıklamada, ‘Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Kavala kararının icrası hususunun Avrupa Konseyi (AK) Bakanlar Komitesi tarafından AİHM’e havale edilmesiyle ilgili Bakanlığımız görüşleri 2 Şubat 2022 tarihli açıklamamızla kamuoyuyla paylaşılmıştı. Açıklamamızda, AİHM’in durumu hakkaniyetle değerlendirmesi ve ilk derece mahkemesi gibi hareket etmemesi yönündeki beklentimiz dile getirilmişti.

Süreç boyunca AK ile iletişimimiz devam etmiş; Adalet Bakanlığımız tarafından, adıgeçenin yargı sürecindeki gelişmeler hakkında düzenli bilgi sunulmuş, ayrıca adıgeçenin tutukluluğuyla ilgili olarak iç hukukta devam eden yargılama sonunda hüküm giydiği AİHM’e ve AK Bakanlar Komitesi’ne bildirilmişti.

Ancak ne yazık ki, AİHM konuyla ilgili olarak bugün (11 Temmuz) açıkladığı kararla beklentilerimizi boşa çıkarmış ve Avrupa insan hakları sisteminin itibarının bir kez daha sorgulanmasına sebep olmuştur’ denildi.

Kaynak: Türkiye Dışişleri Bakanlığı

:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın