Almanya'da yapılan erken genel seçimlerde aşırı sağcı bir parti İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ilk kez rekor düzeyde oy olarak mecliste ikinci siyasi güç olmayı başardı.
Aşırı sağdaki Almanya için Alternatif (AfD), oyların yüzde 20,8'ini alarak ikinci sırada yer aldı. 2021 seçimlerinde AfD’nin oyu %10,4 idi.
Seçimlerin galibi ise bir önceki seçimlere kıyasla oyunu yüzde 4'ün üzerinde artıran ve yüzde 28,6 oy alan Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) ile Bavyera eyaletinde örgütlü kardeş partisi Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) ittifakı oldu.
Almanya'nın muhtemel gelecek başbakanı Friedrich Merz, Avrupa'nın ABD'den "bağımsızlığa kavuşması" gerektiğini söyledi
Almanya'nın muhtemel gelecek başbakanı Friedrich Merz, muhafazakârların pazar günü yapılan seçimleri kazanmasının ardından, Avrupa'nın ABD'den "bağımsızlığa kavuşması" gerektiğini söyledi.
69 yaşındaki Merz, pazar günü ilerleyen saatlerde düzenlenen ve canlı olarak TV’de yayımlanan bir yuvarlak masa etkinliğinde, "Kesin önceliğim, Avrupa'yı mümkün olan en kısa sürede güçlendirmek olacak, böylece adım adım ABD'den gerçekten bağımsızlığa kavuşabiliriz" dedi.
"Televizyonda böyle bir şey söylemek zorunda kalacağımı asla düşünmezdim. Ama en azından Donald Trump'ın geçen haftaki açıklamalarından sonra Amerikalıların -en azından bu yönetimdeki Amerikalıların bu kısmının- Avrupa'nın kaderine büyük ölçüde kayıtsız olduğu açık" diye ekledi.
"En büyük önceliğim Avrupa'da birlik yaratmak"
Merz ayrıca aşırı sağdaki AfD’yi desteklediğini defalarca beyan eden Elon Musk'ın seçim öncesinde "Alman seçim kampanyasına müdahalesine" atıfta bulundu. "Washington'dan gelen müdahaleler, Moskova'dan gördüğümüz müdahalelerden daha az dramatik, sert ve nihayetinde çirkin değildi" dedi. Ve şöyle devam etti: "İki taraftan da o kadar büyük bir baskı altındayız ki, benim en büyük önceliğim Avrupa'da birlik yaratmak."
Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileri seçimlerin galibi olsa da aldığı destek tek başına hükümeti kurmaya yetmiyor. Seçim kampanyasında AfD ile koalisyon yapmayacağını ilan eden Birlik partilerinin başbakan adayı Friedrich Merz'in yüzde 5'lik barajı aşarak Federal Meclis'e girmeyi başaran diğer partilerle iş birliği yapması bekleniyor.
Hristiyan Birlik partilerinin geleneksel koalisyon ortağı liberal Hür Demokrat Parti (FDP) oyların sadece yüzde 4,3'ünü aldı ve bir önceki seçime kıyasla yüzde 7,1 oy kaybederek barajın altında kaldı. Sosyal Demokrat Parti (SPD) ve Yeşiller'le birlikte yer aldığı üçlü koalisyon hükümetinin dağılmasına neden olan FDP lideri Christian Lindner de uğradığı bu hezimetin ardından siyasetten çekileceğini ilan etti.
Bu durumda da muhafazakâr Birlik partileri, sol yelpazedeki partilerle karşı karşıya kalıyor: SPD, Yeşiler ve Sol Parti.
Hristiyan Birlik partilerinin Sol Parti ile koalisyon yapması pek olasılık dahilinde görünmüyor. Dolayısıyla geriye mevcut hükümette yer alan ve seçimlerde oy kaybeden SPD ve Yeşiller kalıyor.
Yeşiller'le koalisyon içinse Merz'in öncelikle ortağı CSU'nun lideri Markus Söder'i ikna etmesi gerekiyor. Söder, aralarındaki ideolojik derin görüş ayrılıklarını gerekçe göstererek Yeşiller ile koalisyona sıcak bakmıyor.
Seçimleri dördüncü sırada tamamlayan Yeşiller bir önceki seçimlere kıyasla yüzde 3,1 oy kaybederek yüzde 11,6 oy alabildi.
Seçimlerde yüzde 9,3 oy kaybına uğrayan SPD de yüzde 16,4 oyla tarihinin en büyük yenilgisini aldı ve AfD'nin arkasında kaldı. Başbakan Olaf Scholz de partisinin yenilgiye uğradığını kabul ederek sorumluluğu kendisinin üstlendiğini söyledi. Scholz'un siyasi geleceği için nasıl bir karar vereceği şu an bilinmiyor. Ancak partiden koalisyon görüşmeleri için yeşil ışık geldi.
Yeni Federal Meclis’in 630 üyesi olacak. Hükümeti kurmak için gerekli olan çoğunluk ise 316. Resmi olmayan sonuçlara göre CDU/CSU ve SPD koalisyonu için bu yeterli çoğunluğu buluyor.
Yorumunuz