Geçen sene, yaklaşık 9 ay önce Türkiye’de yaşanan bir olayda, Muğla’nın Milas ilçesinde yaşayan Mutlu E. iş görüşmesi bahanesi ile Sibel Y.’yi önce kaçırdı, işkence etti, cinsel saldırıda bulundu ve Sibel Y.'yi seks işçiliğine zorladı.
Mutlu E.’nin elinden kurtulan Sibel Y. adli makamlara başvurdu ve Mutlu E.’nin cezalandırılmasını istedi. Adeta bir savcı gibi, kanıtları toplayan, ses kayıtlarını bulan, kamera görüntülerini araştıran Sibel sesini sosyal medyada da “Sibel’in sessiz çığlığı” etiketi ile duyurmaya çalıştı.
Seks işçiliğine zorlanan Sibel Y. delilleri kendi topladı
Sibel Y, “Kolum kırıktı tek başıma beni kaçırdıkları yere gittim video görüntülerini almak istedim. Mobese kayıtlarının incelenmesi için defalarca dilekçe verdim. Delilleri topladım, defalarca savcıya bildirdik. Sonunda bana cinsel saldırıda bulunan, kaçıran seks işçiliğine zorlayan Mutlu E. tutuklandı” demişti.
Adli Tıp: Sibel Y.'ye yapılan saldırıların zararları basit bir müdahale ile giderilemeyecek boyutta
Ayrıca, Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin hazırladığı Adli Tıp Raporu'na göre, Sibel'in anlattığı işkence, cinsel saldırı, darp doğrulandı.
Sibel'in cinsel dokunulmazlığının ihlal edildiğini vurgulayan raporun sonuç bölümünde, Mutlu E.'nin yaptığı saldırıların, "Sibel Y. sağlığının ve algılama yeteneğinin basit bir tıbbi mücadele ile giderilemeyecek düzeyde bozulmasına neden olduğu" belirtildi.
Muğla Milas’ta özel bir şirket adına sahte iş görüşmesi düzenleyip görüşmeye gelen kadınları seks işçiliğine zorlayan biri tutuklu Mutlu E., 4 kişinin yargılandığı davanın 2. duruşması Bodrum 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde önceki gün görüldü.
Duruşmaya, çetenin seks işçiliğine zorladığı kadınlardan Sibel Y., avukatı Eren Keskin ve kadın hakları savunucuları katılırken, sanık Mutlu E. duruşmaya SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) ile bağlandı.
Mahkeme, kendisine de şiddet uygulandığını anlatan kadın tanığın beyanını dikkate almadı
Duruşmada tanık olarak dinlenen kadın, Mutlu E.’nin 2019’da kendisine de şiddet uyguladığını anlattı. Ancak, mahkeme heyeti tanık beyanını dikkate alınmayacağını belirtti.
Bir önceki duruşmada haklarında yakalama kararı çıkarılan sanıklar P.Y., A.G., A.L. verdikleri ifade ile suçlamaları reddetti.
Üç sanığın yeterli delil olmadığı gerekçesiyle tutuksuz yargılanmalarına karar veren mahkeme heyeti, davayı 3 Ağustos’a erteledi.
Duruşmayı Bianet’e anlatan İnsan Hakları Eş Genel Başkanı Avukat Eren Keskin, tanık kadının beyanını kabul edilmemesine tepki gösterdi.
"Hayatımız tehlikede"
Duruşma öncesinde Bianet’e konuşan Sibel, tüm kadınların ve hak savunucularının kendisine destek olmasını istediğini belirterek şöyle dedi:
“Şimdiye kadar tüm çabamda kadınlar, hak savunucuları yanımdaydı. Hepsine teşekkür ediyorum. Ama asıl mücadele şimdi başlıyor. Bu erkek serbest bırakılırsa bizim ailece hayati tehlikemiz devam edecek. Bu erkeğin onun içinde olduğu çetenin tamamının cezalandırılmasını istiyorum. Çok heyecanlıyım. Bu kadar zorluklar yaşamama rağmen yine de kendimi çok güçlü hissediyorum. Tam bir yıl sonra bu adam tutuklandı ve nihayet yargı karşısına çıkıyor. Türkiye mahkemelerine güveniyorum. Adaletin sağlanacağına umudum var. Bundan sonraki süreç daha zor olacak biliyorum bu nedenle de herkese, ‘Beni yalnız bırakmayın’ diye sesleniyorum.”
Kadınlar adliye önünde ‘Tarafız' yazılı pankart açıp, kadın şiddetini eleştiren sloganlar attı.
|
İş ilanında muhasebeci aranıyordu Muğla’nın Milas ilçesinde yaşayan Sibel Y. geçtiğimiz şubat ayında bir ilanda muhasebeci arandığını öğrenince telefon ile iş yerine ulaşarak randevu istedi. İş görüşmesi yaptığı Mutlu E.’nin Sibel Y.’ye bölgedeki ünlü bir balık çiftliğinde çalışacağını ve 3.600 TL maaş ile üç ayda bir prim, kıyafet ve yiyecek yardımı yapılacağını söyledi. Şartları ailesi ile görüşüp kabul ettiğini belirten Sibel Y., “Bir kafede buluştuk konuyu netleştirdik çalışabileceğimi söyledi, ayrıldık” dedi. Evraklarını teslim etmeye gittiğinde rakı sofrası kurulmuştu Sibel Y. ertesi gün Mutlu E.’nin kendisini arayarak işe giriş ile ilgili evrakları getirmesini istediğini belirterek, yaşananları şöyle anlattı “Akşam saatleriydi, yarın getirsem olmaz mı geç oldu’ dedim. ‘Hayır şimdi getir' dedi. Söylediği adrese gittim, evrakları verecektim. Söylediği adrese gidip binadan içeri girdiğimde salonun ortasında baktım rakı sofrası peynirler, mezeler, rakılar açılmış. Bazı adamlar ve kadınlar var. ‘Böyle iş görüşmesi mi olur?’ dedim. Hemen geri dönmek istedim, Mutlu E. kolumu sıkarak beni tuttu. İlk şiddeti orada gördüm. Ardından Mutlu E. masadaki adamlara ‘Sibel’e 160 bin TL lazım', dediğinde üzerimden pazarlık yapıldığını hâlâ anlamamıştım. ‘Ben öyle bir paraya ihtiyacım yok' dedim. Ayağa kalktım gitmek istedim. Mutlu E. ‘Artık buradan çıkamazsın, benim istediklerimi yaparsan gidersin' dedi. Odada 3 erkek iki kadın daha vardı. Mutlu E. beni küçük odaya götürüp dakikalarca darp etti. Çok korktum o binadan çıkamayacağımı anladım ama iş işten geçmişti. |
"Bir suç örgütünden bahsediyoruz"
Avukat Keskin daha önceki duruşmanın sonrasında yaptığı açıklamada, olayın tek kişilik suç olmadığını belirterek şu ifadeleri kullanmıştı:
“Bu bölgede bir suç örgütü var. Genç kadınları kandırarak seks işçiliğine zorlamaya çalışan bu yönde bir iş yapan ve bu işi yaparken hep bir şirketin adını kullanan, ki o şirkette şikayetçi. Bizim bundan sonra daha çok delillerimiz ortaya çıkacak. Yani bu tek başına Mutlu E.'nin gerçekleştirdiği bir suç değil. Bir suç örgütünden söz ediyoruz.”
“Maalesef ki bu dosya tam da İstanbul Sözleşmesi'nin feshi dönemine denk geldi. Bugün hâlâ iki ay süre ile yürürlükte ama bizim bu hakkımız elimizden alındı. Bugün ben bu dosyada en çok bunu düşündüm. Çünkü biz bütün dosyalarda İstanbul Sözleşmesi'ni dayanağımız olarak gösteriyorduk. Bu hakkımız elimizden alındı.”
Kaynak: Bianet, Evrim Kepenek, 23.06.2021 - Ant Haber
Yorumunuz