KKTC Merkez Bankası’nın hazırladığı 2025 yılının 1‘inci çeyreğini kapsayan 3 Aylık Bülten, bankacılık sistemindeki tahsili gecikmiş alacak (TGA) yükünün dağılımında belirgin bir değişime işaret ediyor.
Bültene göre, kamu bankaları ve şube bankaları (Türkiye merkezli bankaların KKTC'deki şubeleri) TGA oranlarını düşürmeyi başarırken, yerel özel sermayeli bankaların bu alandaki yükü yükselmeye devam etti.
2024 yılı Aralık ayı itibarıyla 4.407,9 milyon TL olan sektörün toplam tahsili gecikmiş alacakları, 2025 Mart ayı sonu itibarıyla %10,96 artarak 4.890,8 milyon TL’ye ulaştı. Yıllık bazda artış oranı ise %16,9 oldu.
Söz konusu üç aylık dönemde banka gruplarına göre TGA dağılımındaki değişim şu şekilde gerçekleşti:
►Kamu bankalarının payı, %4,23‘den %3,71’e indi.
►Şube bankalarının payı, %13,28’den %12,39’a düştü.
►Özel sermayeli bankaların payı, %82,49’den %83,91’e yükseldi.
Bu tablo, tahsil edilemeyen kredilerdeki yükün giderek özel sermayeli yerel bankalar üzerinde yoğunlaştığını ortaya koyuyor. Bu eğilim, kredi risk yönetimi bakımından önümüzdeki çeyreklerde daha yakından izlenmesi gereken bir alan haline geliyor.
Yerel özel bankaların sermaye dayanıklılığı görece daha düşük
Bültende, özel sermayeli bankaların Sermaye Yeterliliği Standart Rasyosu (SYSR) %12,88 olarak kaydedildi. Bu oran her ne kadar %10 olan yasal sınırın üzerinde bulunsa da, kamu bankalarında %19,2, şube bankalarında ise %26,79 seviyelerinde seyreden oranlarla karşılaştırıldığında daha zayıf bir sermaye dayanıklılığına işaret ediyor.
Bu durum, yerel özel bankaların tahsili geciken kredi yüküne karşı dayanıklılık seviyesinin daha sınırlı olduğunu gösteriyor. Yüksek TGA oranıyla birlikte değerlendirildiğinde, bu yapı, olası ekonomik dalgalanmalarda daha kırılgan bir pozisyon anlamına gelebilir.
Yorumunuz