Milli Eğitim Bakanlığı önünde Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) ve ‘kardeş sendikası’ Kıbrıs Öğretmenler Sendikası’nın (KTÖS) bazı siyasal partiler, dernekler ve halkın katılımıyla düzenlediği dünkü eylemde konuşan KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, “Bugün demokrasiyi, adaleti ve özgürlükleri ortadan kaldıran anlayışı kınıyor; Atatürk ilkleri doğrultusunda özgür, demokratik, laik Türkiye için mücadele veren Türkiye halkını selamlıyoruz” diyerek sözlerine başladı.

"Bu bir darbedir, bu kabul edilemezdir. Kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz”

Eylem, “Eğitim Bakanlığı’nın bir gecede karar alıp Disiplin Tüzüğü’nü değiştirdiği”ni kaydetti ve “devletin, laik, bilimsel ve Atatürk İlke ve Devrimleri çerçevesinde eğitim sağlamasını emreden Anayasamızı, yasalarımızı hiçe sayarak yeni bir adım atmıştır. Bu bir darbedir, bu kabul edilemezdir. Kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz.” dedi.

“Adım adım Türkiye’yi uçurumun kenarı getirdiler. Bizi de sürüklemektedirler. Şimdi sıra çocuklarımıza geldi. İzin vermeyeceğiz. Geçit vermeyeceğiz”

“Küçücük bir kız çocuğumuzu, siyah Vito'ların içinde, okullarımızın içine kadar girerek AKP memurlarının baskı yapması kabul edilemezdir. Asla kabul etmeyeceğiz” diyen Eylem, “Adım adım Türkiye’yi uçurumun kenarı getirdiler. Bizi de sürüklemektedirler. Şimdi sıra çocuklarımıza geldi. İzin vermeyeceğiz. Geçit vermeyeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Bakanlar Kurulu’nun bu tüzüğü hemen geçirip onayladığını çünkü “talimat”ın böyle olduğunu vurgulayan Selma Eylem, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’na seslendi:

“Toplumumuzun dönüşümünü hedefleyenlerin planlarının bir parçasıdır. İşte buradan öğretmenlerimiz ve toplumumuzun tüm kesimlerinden insanlarımızla birlikte sesleniyoruz: Sayın Bakan, bu yasa dışı, bilim dışı, geleceğimizi karanlığa sürükleyen kararın derhal geri çekilmesi için adım atın. Özgürlük kılıfı altında çocuklarımızın bedeni üzerinden politika yapılmasına fırsat yaratmaktan vazgeçin. Sizin ve Bakanlar Kurulu’nun Anayasa ve yasalarımıza bağlı kalmak, bunlara göre kararlar üretmek, uygulamalar yapmak, Meclis’te kabul edilen BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni gözeterek görev yapmak zorunda olduğunuzu; o Meclis’te ettiğiniz yemini unuttuysanız hep birlikte size hatırlatmak isteriz Sayın Bakan!

Sayın Bakan, ders kitaplarımıza, müfredatlarımıza müdahale ediliyor. Bilimsellikten uzaklaştırılıp gericileştiriliyor. Bakanlığınız seyrediyor. Hatta destek veriyor, onay veriyor, iş birliği yapıyor. Kur’an kurslarına yazılı izin veriyorsunuz. Kamu Hizmeti Komisyonu öğretmen atamalarında iki ay önce vatandaş yapılıp, bu ülkede ikamet etmeyenlerin atamasını yapıyor. Sessiz kalıyor, hatta onaylıyorsunuz.” 

“Her bölgede tarikat yurtlarının açılmaya devam ediliyor”

KTOEÖS Başkanı, “Her bölgede tarikat yurtlarının açılmaya devam edildiği”ni, “yurtlarda çocuklarımıza Elçiliğe bağlı imamlar tarafından ders verildiği”ni belirterek, “göz yumuyor, kanat geriyor, ortak oluyor, iş birliği yapıyorsunuz.” dedi.

“Bilimsel, laik eğitimin sigortası öğretmenlerdir. Verilen talimatları harfiyen yerine getirmeye çalışıyorsunuz. Hiç mi vicdanınız sızlamıyor Sayın Bakan?” diyerek Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’na bir kez daha tepki gösterdi.

“Okullarımız dökülüyor ama külliyetli bütçeyle tam donanımlı lüks külliye yapılıyor”

Eylem sözlerine şöyle devam etti:

“Halktan deprem vergisi toplanmasına rağmen hâlâ daha çocuklarımız, öğretmenlerimiz konteynerlere mahkûm. Okullarımız dökülüyor ama külliyetli bütçeyle tam donanımlı lüks külliye yapılıyor.

Eğitim Bakanlığı ikinci İlahiyat’ın Mağusa’da yapımı için ülkemizde kurdurulan ideolojik vakıflardan biriyle protokol imzalıyor. Protokolde vakıf, şeriat müfredatını koşul koyuyor. Bilimsellikten, laiklikten, Atatürkçülükten bahseden ve bu koşullu protokolün altında imzası olan Sayın Bakan, hiç mi yüzünüz kızarmıyor? 

“İlahiyat Koleji’ndeki paralel yapılanma öğretmenlerimizi tehdit ediyor”

Çocuklarımız Kur’ana el bastırılarak silahlandırılıyor. İlahiyat Koleji’ndeki paralel yapılanma öğretmenlerimizi tehdit ediyor. Size, bakanlara, milletvekillerine 'kripto Yahudi' diyecek kadar kendinden geçiyor. Cihat çağrısı yapacak cüreti buluyor.

Elçilik tarafından kurdurulan sözde sendikanın başkanı olan bu okulun müdürü Eğitim Bakanlığı’nı hiçe sayıyor. Din derslerini şikâyet ediyor. 4 yaşındaki soyut kavramların henüz yerleşmediği minicik beyinlere din dersi verilmesi gerektiğini savunan mektubunu Cevdet Yılmaz’a yazma cesaretini gösterebiliyor.

Siz sadece seyrediyorsunuz Sayın Bakan. Hiç mi vicdanınız, yüreğiniz sızlamıyor? Sayın Bakan işte buradayız. Burada olan insanlarımız ya da olmak isteyip gelemeyen insanlarımız devlet okullarımıza, çocuklarımıza, bilimsel laik eğitimimize, Atatürk ilke ve devrimlerine, laik yaşam biçimimize, toplumsal değerlerimize ve irademize sahip çıkmakta; sahip çıkan öğretmenlerimize destek vermektedir.

Biliniz ki öğretmenlerimiz, toplumumuz, Bakanlar Kurulu bu kararı geri alana dek direnecek.

Laiklik ve bilim karşıtı, ideolojik olarak tasarlanıp hazırlanmış; Elçilik tarafından planlama ve organizasyonu yapılan tüm dayatmaları kabul etmeyecek. Bunlara karşı mücadeleye devam edecektir.”

Selma Eylem’den sonra KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş konuştu.

“Sayın Bakan, bize bir Şeyh Nazım yeterdi. Başka şeyhlere gerek yok. Toplumu bölmeyin” dedi. 

Maviş, “Çocuklarımız simgelere indirgenemez. Bugün burada çocuklarımızın özgür bireyler olarak büyüme hakkını savunmak için bir araya geldik. Yalnız iki öğretmen sendikası değil, toplum olarak Kıbrıs Türk toplumu olarak buradayız. Henüz kendi kararını vermeyecek olan çocukların birer simgeye dönüştürülmesini kabul etmiyoruz.

"18 yaş altındaki bireylerin kılık kıyafet tercihlerinin özgür irade ile yapıldığını söylemek pedagojik olarak mümkün değildir"

Bazı uygulamalar özgürlük adı altında dayatılıyor. 18 yaş altındaki bireylerin kılık kıyafet tercihlerinin özgür irade ile yapıldığını söylemek pedagojik olarak mümkün değildir. Bu yüzden Sayın Bakan ne İsa’ya yaranabildin ne de Musa’ya!

Sayın Bakan, çocukların üzerinden ideolojik mesaj vermek özgürlük değil, istismardır ve sen şu anda istismar yapıyorsun.” dedi.

“Hiçbir inanç eğitimde ayrıcalık ya da ayrımcılık haline getirilemez. Çocuklar ve aileler inançlarına göre ayrıştırılamaz (…) Çocuklarımızı siyasi ya da dini çatışmaların ortasına çekmenize izin vermeyeceğiz”

Eğitimin bir hak olduğunu, bu hakkın, laik, bilimsel ve tarafsız temeller üzerinde inşa edilmesi gerektiğini kaydeden Burak Maviş, “Biz öğretmene güveniyoruz. Biz bu topluma güveniyoruz. Laik ve bilimsel eğitimden vazgeçmiyoruz. Sayın Bakan, herkesin inancı kendinedir, saygındır. Ancak hiçbir inanç eğitimde ayrıcalık ya da ayrımcılık haline getirilemez. Çocuklar ve aileler inançlarına göre ayrıştırılamaz. Çocuklarımızı siyasi ya da dini çatışmaların ortasına çekmenize izin vermeyeceğiz. Bu mücadele, çocuklarımızın özgür, sağlıklı ve eşit bireyler olarak büyümesi içindir. Çocuk hakları çiğnemek için değildir!” dedi.

"İşin başında karşı duracağız. Türkiye’ye benzemeyeceğiz"

KTÖS Genel Sekteri, “Türkiye’nin son yirmi yılda ne hale geldiğini gördük. Türkiye’de kararlar bir kişinin iki dudağı arasında. Türkiye halkları üzülüyor ama aynı yolu biz yürümeyeceğiz. İşin başında karşı duracağız. Türkiye’ye benzemeyeceğiz. Dışarıdan ithal edilen, toplumumuzu bölen, çocuklarımızı kimlik siyasetinin öznesi haline getiren hiçbir uygulamayı kabul etmiyoruz. Cenevre öncesi, Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi toplumu bölmeye, cepheleştirmeye çalıştığınızın farkındayız.” diyerek konuşmasına devam etti.

Maviş, “Sayın Nazım Çavuşoğlu, sen bu yolda Tayyip’in masasına meze oldun, meze! Buradan bir kez daha sesleniyoruz: Laik, bilimsel, eşit bir eğitim için mücadelemiz sürecek.” diyen Maviş, protestoculara seslenerek, “Tarikatlara geçit verecek miyiz? Yobazlara geçit verecek miyiz? Kara çarşafa bürünecek miyiz? Mücadele edecek miyiz?” diye sordu.

Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) ve Kıbrıs İşçi ve Emekçi Sendikaları Federasyonu’nun (KİEF) Başkanı Güven Bengihan ise konuşmasına, “Bu ülkenin aydınlık yüzü, ilerici öğretmenleridir. Sizleri sendikalarımız adına saygıyla selamlıyoruz. Selam olsun gaile çekenlere, selam olsun çocuklarımız için mücadele verenlere, selam olsun kimliğimize, kültürümüze, tarihimizin sahip çıkanlara Selam olsun. Selam olsun!” diyerek başladı.

“Bu karanlığa, bu yobazlığa sürükleyenlere yazıklar olsun, yazıklar olsun! Çocuklarımızı buna alet edenlere yuh olsun, yuh olsun, yuh olsun!” diyen Bengihan şöyle devam etti:

“Çocuklarımızın çağdaş, bilimsel ve laik eğitim alabilmesini sağlaması gerekenler, maalesef gericiliği ve yobazlığı öne çıkaran kararlar alıyorlar”

“Bu ülke için emek verenler bilsin ki; bu yobazlar, bu geri kafalılar bilmelidir ki bu ülkenin aydınlık yüzü, toplumsal mücadeleye her zaman inanan bizler, sizler,
yani bu ülkenin geleceği için, çocuklarımız için gaile çekenler olduğu sürece bu yobazlara geçit yoktur, geçit olmayacaktır!

Değerli dostlar, birileri bu ülkenin kimliğine, kültürüne, tarihine ve siyasi iradesine saldırıyor. Onlara da yazıklar olsun, yazıklar olsun!

Okullarda çocuklarımız kırtasiye ve okulla ilgili ihtiyaçlarını karşılayamazken, aileler ekonomik sıkıntılar yaşarken halkın gücünü koruyacak önlemler alması gerekenler, çocuklarımızın çağdaş, bilimsel ve laik eğitim alabilmesini sağlaması gerekenler, maalesef gericiliği ve yobazlığı öne çıkaran kararlar alıyorlar.

Ve size soruyorum: Bu getirilmek istenen anlayışa geçit verecek miyiz? Yobazlara geçit verecek miyiz? Kurtulmak yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” ifadelerini kullandı.

Ardından KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, eyleme destek veren tüm örgütlere teşekkür ederek, destek veren örgütlerin, KAMUSEN, Barış ve Demokrasi İnisiyatifi, EL-SEN, BKP, YKP, Barış Derneği, Yurtsever Kıbrıslılar Hareketi, Kıbrıs Sanatçı ve Yazarlar Birliği, Kıbrıs Türk Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Derneği, CTP, TDP, Kıbrıs Türk Tabipler Birliği, Bağımsızlık Yolu, TÜRK-SEN, KİEF, Baraka Kültür Merkezi, Arif Hasan Tahsin Vakfı, DEV-İŞ, TES, Kıbrıs Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği, KTAMS, Basın-Sen, Kıbrıs Türk Tabipleri Odası, Kıbrıs Türk Diş Tabipleri Odası, Kadın Eğitimi Kollektifi, Devrimci Komünist Birlik olduğunu kaydetti.  

Dilekçe Bakanlar Kurulu’na sunulmak üzere Milli Eğitim Bakanlığı’na verildi. "Bakan Çavuşoğlu’nun iki öğretmen sendikasına 'olumlu ya da olumsuz' bir yanıt verileceği"ni ifade ettiği açıklandı

“Eylemimizi bugün burada bitiriyoruz. Ama bilsinler ki bu mücadele devam edecektir, burada kalmayacak. Bir gider, bin geliriz.” dedi. 

Selma Eylem, iki öğretmen sendikasının Bakanlar Kurulu’na sunulmak üzere bir dilekçe hazırladığını, bu dilekçenin “usulsüz ve laiklik karşıtı değiştirilmiş Disiplin Tüzüğü’nün geri alınması talebi”ni dile getirdiğini belirtti ve dilekçeyi Eğitim Bakanlığı’na vereceklerini söyledi.

Burak Maviş, “Bu dilekçeyi Eğitim Bakanlığı'na vereceğiz. Nazım Çavuşoğlu’yla görüşmek istiyoruz. Sayın Polis yetkilileri, bu dilekçeyi teslim edeceğiz.
Bakanlar Kurulu’na iletilmesini istiyoruz. Lütfen içeri girip teslim etmemize yardımcı olun. Aksi takdirde, net bir muhatap belirleyin. Dilekçeyi mutlaka teslim edeceğiz.
Ve siz zor kullanırsanız, biz de direniriz. Ama bu dilekçe gidecek! Bu irade, geri çekilmeyecek!” dedi.

Ardından Selma Eylem ve Burak Maviş Bakanlığa girdi. Bakanlık çıkışında açıklama yapan Eylem, “Bakanın, dilekçeyi Bakanlar Kurulu’na ileteceğini ve konunun kurulda değerlendirileceğini belirttiği ifade edildi. Bir kez daha hem sözlü hem de yazılı olarak, disiplin tüzüğündeki değişikliğin geri alınması talep edildi.” dedi.

Burak Maviş ise “Dilekçe verildi. Sayın Bakan, bunu Bakanlar Kurulu’na götüreceğini ve iki Öğretmen Sendikası’na olumlu ya da olumsuz bir yanıt verileceğini ifade etti. Kararın sonucuna göre, birlikte hareket edeceğiz” dedi.

Fotoğraflar: Mikro-Makro. Konuşmalar yapay zeka yardımıyla metin haline getirilerek düzenlenmiş ve orijinal hali korunmuştur.