Dünya

İngiltere’de aşırı sağ sığınmacı krizi üzerinden yükseliyor: 'Artık onlara para ödemek istemiyorum'

İngiltere'de sığınmacıların sınır dışı edilmesi talebi ve nefret söylemleri artıyor.

İngiltere’de göçmen politikası, aşırı sağın yükselişiyle birlikte ciddi bir krize dönüşüyor. 19 Ağustos’ta Londra’nın kuzeyindeki Epping’te sığınmacıların kaldığı bir otelin kapatılmasına dair alınan bir mahkeme kararı, göçmen karşıtı protestoları meşrulaştırarak yeni bir sürecin önünü açtı. Kararın ardından 30 kadar yerel yönetim davalar için mahkemeye başvurmaya başladı.

23-24 Ağustos hafta sonunda ülkenin farklı şehirlerinde protestolar hızla yayıldı. Bristol, Leicester, Newcastle ve Liverpool gibi kentlerdeki otellerin önünde mitingler düzenlendi. Yaklaşık 200 otel, toplamda 32.000 sığınmacıya ev sahipliği yapıyor. Ağustos 2024’te Southport’ta yaşanan ırkçı ayaklanmalardan farklı olarak bu gösteriler şiddetsiz geçti; ancak yabancı düşmanı sloganlar dikkat çekti.

3 yerel kadına cinsel saldırıdan sonra Horley’de gerilim tırmanıyor

23 Ağustos Cumartesi günü Surrey’nin Horley ilçesinde aşırı sağcı Reform UK partisinin düzenlediği gösteri, tansiyonun ne kadar yükseldiğini gözler önüne serdi. Polis, sığınmacıların barındığı Four Points by Sheraton otelinin önünde toplanan yaklaşık 200 göçmen karşıtı protestocuya karşı, ırkçılığa karşı çıkan 30 kişilik küçük bir grubu koruma altına aldı. Horley'de Reform UK partisi iktidardaki İşçi Partisi'nin on puan önünde lider durumda.İngiltere genelinde ise İngilizlerin %32'si Reform UK lideri Nigel Farage hakkında olumlu görüşe sahip.

Öfkenin fitilini ateşleyen gelişme, otelde kalan bir kişinin üç yerel kadına cinsel saldırıdan suçlu bulunması oldu. Bu durum, Epping ve Canary Wharf’taki olaylarla benzer şekilde göçmenlere yönelik tepkileri artırdı.

Protestoların dili: Sınır dışı ve nefret söylemleri

Gösterilerde taşınan pankartlarda ve tişörtlerde “Noel’den tek isteğim toplu sınır dışı” ve “Nereden geldiysen oraya git” gibi sloganlar öne çıktı. Protestocular, aşırı sağın sembol şarkısı haline gelen “Britanya’yı Yönet”i söylediler. Bazı gençler, aşırı sağcı aktivist Tommy Robinson’ın adını bağırdı.

Göstericilerden bir kadın, “Artık burada kendimizi güvende hissetmiyoruz. Onlar günde üç öğün yemek yiyor, biz ise acilde saatlerce bekliyoruz. Artık onlara para ödemek istemiyorum” diyerek tepkisini dile getirdi. Başka bir protestocu ise “Yasalarımıza saygı duymayanlara karşı ırkçıyım” sözleriyle dikkat çekti.

Sığınmacılara otel politikası ve devletin mali yükü

Sığınmacıların otellerde barındırılması uygulaması, Brexit sonrası Manş Denizi’nden artan geçişlere karşı geçici bir çözüm olarak hayata geçirilmişti. Ancak sosyal konut yetersizliği nedeniyle otel kullanımı yaygınlaştı. Yıllık 4,7 milyar sterlinlik maliyetiyle devlet bütçesine yük olan bu sistem, yerel halkta huzursuzluk yaratıyor.

İşçi Partisi hükümeti, bu politikayı 2029’a kadar sonlandırmayı ve hızlı sığınma başvuru süreciyle sınır dışıları hızlandırmayı planlıyor. İçişleri Bakanı Yvette Cooper, “İtirazlardaki kabul edilemez gecikmeler nedeniyle reddedilenler yıllarca sistemde kalıyor” diyerek değişimin kaçınılmaz olduğunu söyledi.

Milletvekilleri hedefte: Tehditler ve taciz

Göçmenlik tartışmaları İngiliz siyasetinde gerilimi tırmandırdı. Son dönemde milletvekillerine yönelik çevrimiçi taciz ve ölüm tehditleri Brexit yıllarını aşan seviyelere ulaştı.

Bir kadın milletvekili, sığınmacılara destek verdiği için internet üzerinden tecavüz tehdidi aldığını açıkladı. İşçi Partisi’nden Anna Dixon ve Muhafazakâr Robbie Moore da sosyal medyada hedef gösterildikten sonra ölüm tehditleri aldıklarını belirtti.

Yeşil Parti Eş Başkanı Carla Denyer, “Şiddet tehditleri asla kabul edilemez. Beni susturamayacaklar,” dedi. Pek çok vekil ise isimlerini gizli tutarak, giderek artan nefret ortamından duydukları endişeyi paylaştı.

Aşırı sağ gösteriler ve sokak olayları

Hafta sonu boyunca ülke genelinde Birleşik Krallık bayrakları ve İngiltere’nin koruyucu azizi olarak kabul edilen St. George bayraklarının asıldığı, aşırı sağcı gruplar tarafından organize edilen protesto yer yer saldırılara da sahne oldu. Cumartesi günü 15 kişi tutuklandı.

Hükümetin yanıtı: Hızlandırılmış iltica süreci

Artan tansiyon karşısında İşçi Partisi hükümeti, iltica başvurularını hızlandıracak yeni bir plan açıkladı. Güvenlik Bakanı Dan Jarvis, “Seçilmiş temsilcilere yönelik tehditler kabul edilemez. Demokrasi korkuyla yönetilemez.” dedi.

İngiltere’de aşırı sağın göçmen karşıtı dalga üzerinden güç kazanması, hem toplumdaki kutuplaşmayı hem de siyasetçilerin güvenliğini ciddi şekilde tehdit ediyor.

Kaynaklar: The Guardian - Le Monde

:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın