Kıbrıs

Güney Kıbrıs’ta gazetecileri SLAPP’tan korumak için yasa tasarısı hazırlandı

AB Direktifi uyarınca hazırlanan ve gazetecileri SLAPP davalarından koruyacak yasa tasarısının hızla geçirilmesi planlanıyor.

Güney Kıbrıs, gazetecileri, aktivistleri ve ifşaatçıları (whistleblower) hedef alan yıpratıcı hukuki girişimlere karşı koruma sağlamak amacıyla, “Kamu Katılımına Karşı Stratejik Davalar”ı (SLAPP, Strategic lawsuit against public participation) sınırlamayı hedefleyen bir yasa tasarısını gündemine aldı.

'2025 Kamu Katılımında Bulunan Kişilerin Açıkça Dayanaksız Davalardan veya Kötüye Kullanılan Yargı Süreçlerinden Korunması Yasası' başlığını taşıyan düzenleme, güney Kıbrıs’ı AB’nin 2024/1069 sayılı Direktifi ile uyumlu hale getiriyor. Yasa, varlıklı ya da güçlü aktörlerin, kamu yararını ilgilendiren konularda konuşan kişileri susturmak veya yıldırmak için yargı sistemini kötüye kullanmalarını engellemeyi amaçlayan güçlü bir hukuki çerçeve oluşturuyor.

Önerilen yasa kapsamında, yolsuzluk, çevrenin korunması veya halk sağlığı gibi konularda faaliyetleri nedeniyle hedef alınan davalılar, “açıkça dayanaksız” olarak değerlendirilen davaların erken aşamada reddedilmesini talep edebilecek. Tasarının en kritik unsurlarından biri ise ispat yüküne ilişkin özel düzenleme: Davanın meşru bir temele dayandığını ve sürecin kötüye kullanılmadığını davacı, yani davayı açan taraf ispatlamak zorunda olacak; davalı değil.

Hukuk Dairesi, tasarının yargıçlara kötü niyetli dava açanları cezalandırma yetkisi verdiğini belirtiyor. Mahkemeler, davacının davalının tüm yargılama giderlerini karşılamasına hükmedebilecek ya da kötü niyet emareleri bulunması halinde, yargılamanın en erken aşamalarında davacıdan teminat (yargılama giderleri için güvence) talep edebilecek. Ayrıca davalılar, aynı dava süreci içinde karşı dava yoluyla uğradıkları zararlar için tazminat talep edebilecek.

AB Direktifi, adalet aramaktan ziyade mali ve psikolojik yıpratma amacı taşıyan, orantısız derecede pahalı davalarla sıkça karşı karşıya kalan yerel medya kuruluşları ve insan hakları savunucuları için hayati bir güvence olarak değerlendiriliyor.

Yasa, “kamu yararı” kavramını geniş biçimde tanımlıyor; temel haklar, demokratik süreçler ile idari ya da cezai suç iddialarına ilişkin faaliyetleri de bu kapsama dahil ediyor. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bu düzenlemeleri en geç 7 Mayıs 2026’ya kadar ulusal hukuk sistemine aktarması gerekiyor. Ancak Hukuk Dairesi, basın özgürlüğüne yönelik korumaların güçlendirilmesi yönündeki artan talepler nedeniyle yasa tasarısını Temsilciler Meclisi’nden hızlandırılmış şekilde geçirmeyi hedefliyor.

Kaynak: Fileleftheros

:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın