Dünya

Çin nadir toprak elementlerinde hakimiyet için 60 yıl nasıl çalıştı?

Deng Şiaoping'den Şi Cinping'e kadar, Çin liderleri ve askeri yöneticiler nesiller boyu stratejik ancak ağır kirliliğe yol açan nadir toprak elementleri sektörüne yatırım yaptılar.

Çin'in nadir toprak elementleri alanındaki hakimiyetinin kökeni, ülkenin kuzeyinde, Moğolistan sınırına 80 kilometre uzaklıktaki Baotou yakınlarındaki bir demir cevheri madenine kadar uzanmaktadır.

Tarih, Nisan 1964'tü ve Çinli jeologlar, madenin aynı zamanda dünyanın en büyük nadir toprak elementleri yatağına sahip olduğunu keşfetmişlerdi; bu 17 metal, günümüz küresel ekonomisi için vazgeçilmez bileşenler haline gelmiştir. O zamanlar Çin Komünist Partisi'nin yüksek rütbeli bir yetkilisi olan Deng Şiaoping, askeri bir çelik üreticisine ait olan bu ücra çöl madenini ziyaret ederek devasa rezervi inceledi.

Deng on yıldan fazla bir süre sonra Çin'in en üst düzey lideri olacaktı. Deng o sıralarda, "Çeliği geliştirmemiz gerekiyor, ayrıca nadir toprak elementleri geliştirmemiz de gerekiyor." diye belirtti.

Nadir toprak metalleri ve bunlardan yapılan mıknatıslar, otomobillerden savaş uçaklarına kadar çok çeşitli sivil ve askeri uygulamalarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Çin'in önde gelen tedarikçi konumu, üretimde muazzam bir etki gücü ve elektrikli otomobiller ve rüzgâr türbinleri gibi temiz enerji teknolojilerinde liderlik sağlamıştır. Dünyanın dört bir yanındaki şirketler, bu mıknatıslarda Çin ihracatına bağımlıdır.

Çin'in nadir toprak elementleri alanındaki merkezi konumu tesadüf eseri oluşmadı. Bu, partinin ve Çin hükümetinin en üst düzeyleri tarafından yönlendirilen, on yıllarca süren planlama ve yurt içi ve yurt dışı yatırımların sonucudur.
1970'lerin başlarında, Çin Halk Kurtuluş Ordusu, nadir toprak elementlerinin potansiyel askeri kullanımlarını geliştirmek için az bilinen bir araştırma programı başlattı.

Deng, 1980'ler ve 1990'larda, jeoloji eğitimi almış ve 2003-2013 yılları arasında Çin Başbakanı olarak görev yapmış olan Wen Jiabao ile birlikte Çin'in nadir toprak elementleri alanındaki ilerlemesini sürdürdü. Wen'in liderliğinde, çoğunlukla özel şirketlerden oluşan oldukça parçalı bir yapı, Çin hükümetinin sıkı bir şekilde yönettiği bir kol haline getirildi. Wen, kaçakçılar tarafından işletilen madenleri kapattı ve sektörün en ciddi boyutta görünen kirliliğini temizledi. Sektör hem büyüklük hem de uzmanlık açısından gelişti.

2019'da, Çin'in en üst düzey lideri olarak göreve gelmesinin yedinci yılında, Şi Cinping nadir toprak elementlerini "önemli bir stratejik kaynak" olarak tanımlamıştı. Ve 2025'te, nadir toprak elementlerini küresel tedarik zincirlerini kontrol altına almak ve ABD Başkanı Trump ile Çin arasındaki ticaret savaşında güçlü bir araç olarak kullanmaya istekli olduğunu gösterdi.

Çin, 2025'in nisan ve ekim aylarında, nadir toprak elementleri ve nadir toprak mıknatıslarının tedarikini durdurmasına ve Trump'ı gümrük vergileri konusunda uzlaşmaya zorlamasına olanak tanıyan yeni ihracat kontrolleri yürürlüğe koydu. ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, ekim ayındaki kararın "tüm özgür dünyanın tedarik zincirlerine ve sanayi tabanına bir bazuka doğrulttuğunu" söyledi.

1973 sonu ve 1974 başındaki Arap petrol ambargosundan bu yana Amerika Birleşik Devletleri, kritik minerallere erişimde bu kadar ciddi bir kayıp yaşamamıştı. Petrol ambargosu dünya petrol arzının üçte birini etkilerken, Çin dünyanın nadir toprak elementleri ve nadir toprak mıknatıslarının yüzde 90'ını üretiyor.

Cornell Üniversitesi'nde ambargo ve yaptırımlar tarihçisi olan Nicholas Mulder, Çin'in bu yıl nadir toprak elementleri konusunda attığı adımların "jeoekonomik tarih ve uluslararası ilişkilerde tartışmasız önemli bir an" olduğunu söyledi.

Çin ordusunun ilk rolü

Çin'in nadir toprak elementleri endüstrisi, 50 yıldan fazla bir süre önce Kültür Devrimi'nin kaosu sırasında gerçekleştirilen bir askeri operasyonla büyük bir atılım yaptı. Mao'nun Kızıl Muhafızları, okulların ve üniversitelerin çoğunu neredeyse tamamen kapatmıştı. Teknolojik bir atılım için pek olası bir zaman gibi görünmüyordu.

Bu sektörün babası, Şangay yakınlarındaki Shaoşing kasabasından uzun boylu, zayıf bir adam olan Şu Guangşian'dı.

II. Dünya Savaşı'ndan kısa bir süre sonra, Şu Amerikan Columbia Üniversitesi'nde kimya alanında doktora eğitimini tamamladı. Ülkesine dönerek Pekin Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak çalışmaya ve araştırmalar yapmaya başladı. Şu, uranyumu işlemenin yeni bir yolunu keşfetti; bu, Çin'in atom bombası yapma çabalarında bir atılım oldu ve bu adım daha sonra nadir toprak elementleri alanında oynayacağı rolün habercisi niteliğindeydi.

Ardından, birçok aydın gibi, Şu da Kültür Devrimi sırasında hapse atıldı. Ancak 1971'de siyasi olarak itibarı iade edildi ve Pekin Üniversitesi'ne geri getirildi. Çin Halk Kurtuluş Ordusu'nun ona bir görev verdi: Nadir toprak metallerinin saf örneklerini arıtmanın yeni bir yolunu icat etmek. Çin ordusu, savaş alanında lazerlerle deneyler yapmak için bu örneklere ihtiyaç duyuyordu.

Nadir elementleri bulmak zor değil, zor alan ayrıştırmak

Nadir toprak elementlerini saflaştırmak son derece zordur. İlk kimyacılar onlara “nadir” adını, bulunmaları zor olduğu için değil -ki bu elementleri bulmak zor değildir- birbirlerinden ayırmanın zorluğundan dolayı vermişlerdir.

Pekin Üniversitesi'nde, Şu ve kendisi de başarılı bir kimya mühendisi olan eşi Gao Şiaoşia, kendilerini bir laboratuvara kapattılar. Devrim niteliğinde bir buluşa imza attılar: Nadir toprak elementleri, ucuz hidroklorik asit ve birbirine bağlanmış ucuz plastik depolama tankları kullanılarak saflaştırılabiliyordu.

Karışık nadir toprak elementleri bir uçtan içeri dökülüyor ve çeşitli çözücülerle kimyasal olarak bağlandıktan sonra belirli türdeki nadir toprak elementleri diğer uçtaki farklı çıkışlardan çıkıyordu. Bu, günümüzde halen kullanılan bir sürecin ilkel bir versiyonu olan ilk nadir toprak elementleri montaj hattıydı. Şu'nun teknikleri sayesinde üretim maliyetleri önemli ölçüde düştü.

Şu, ilk üretim hatlarını Baotou'da ve Şanghay'daki bir kimya fabrikasında kurdu ve Çin'in dört bir yanından mühendisleri eğitmeye başladı.

Deng Şiaoping görevi devraldı

Mao'nun ölümünden sonra, Deng, bilim ve teknolojiye vurgu yapan bir ekonomik programla iktidarını pekiştirmeye başladı ve 1978'de bu programı denetlemek üzere Başbakan Yardımcısı Fang Yi'yi görevlendirdi. Fang, nadir toprak elementleri endüstrisini incelemek üzere bir grup bilim insanı ve mühendisle birlikte Baotou'ya gitti.

Deng ve Fang tarafından hazırlanan ve 1981-1985 yıllarını kapsayan Beş Yıllık Plan, Çin'in "nadir toprak metallerinin üretimini artırmasını" emrediyordu.

1980'lerde Çin genelinde 100'den fazla kasaba ve köyde nadir toprak elementleri rafinerileri kuruldu; bunların çoğu devlet mülkiyetindeydi ve çok azında kayda değer bir kirlilik kontrolü yapılıyordu. 1986 yılına gelindiğinde Çin, dünyanın en büyük nadir toprak elementleri üreticisiydi.

Yurt dışındaki rafineriler de Şu'nun tekniklerinden bazılarını benimsedi ve Şu'nun uzun süre boyunca canını sıkan bir durum olarak, icatlarını patentlemediği için kendisine telif ücreti ödemediler. Şu, yıllar sonra bir Çin dergisine verdiği röportajda, "O zamanlar gizlilik anlayışımız yoktu." dedi.

O dönemde nadir toprak elementleri, çeliği daha güçlü hale getirmek, petrolü arıtmak ve camı parlatmak gibi oldukça düşük teknolojili üretim yöntemlerinde kullanılıyordu.

Ancak Michigan ve Japonya'daki laboratuvarlarda mühendisler, nadir toprak metallerini son derece güçlü mıknatıslara dönüştürmenin yollarını keşfetmeye başlamışlardı. Nadir toprak elementleri, gelişmiş üretimde ve bilgisayarların, akıllı telefonların ve otomobillerin yer aldığı modern bir dünyanın yaratılmasında merkezi bir rol oynamak üzereydi.

Çin nadir toprak elementlerinin mıknatısa dönüştürme bilgisini ABD'den satın aldı. 1983'te General Motors ve Japon mıknatıs üreticisi Sumitomo Special Metals'in mühendisleri, güçlü nadir toprak mıknatısları geliştirdiklerini duyurdular. Bu mıknatıslar, otomotiv endüstrisinde ve diğer alanlarda elektrik motorlarında hemen kullanılmaya başlandı.

Çin, nadir toprak elementlerini mıknatısa dönüştürme konusunda uzmanlığa sahip değildi. Bu bilgi birikimini Amerika Birleşik Devletleri'nden satın alacaktı.

Clinton döneminde ABD Hükümeti izin verdi, Çin Amerikan şirketini satın aldı 

General Motors, bu keşfini ABD’nin Indiana eyaletinde “Magnequench” adlı bir mıknatıs üretim yan kuruluşunda geliştiriyordu. Ancak on yıl sonra GM, kendi otomobil parçalarının çoğunu üretmeyi bırakmaya karar verdi.

Magnequench, 1995 yılında Deng'in damatları Wu Jianchang ve Zhang Hong'un liderliğindeki iki Çinli şirketi de içeren bir yatırımcı konsorsiyumuna satıldı. ABD Başkanı Bill Clinton döneminde, sahiplerin çoğunluğunun Amerikalı olması nedeniyle ABD hükümeti işlemin gerçekleşmesine izin verdi.

Amerikalı sahiplerin büyük çoğunluğu kurumsal yatırımcılardı. Deng'in damatları, Çin'deki düşük maliyetli mıknatıs üretimiyle derin bağları olan şirketleri yönetmişti. Magnequench şirketi, 2001 yılında ekipmanlarını Çin'in Tianjin ve Ningbo şehirlerine taşımaya başladı ve 2004 yılına kadar ABD'de, Indiana'daki Valparaiso kentindeki tesisini kapattı.

Tianjin'deki bir mıknatıs fabrikasına ekipman kurulumunu denetlemekle görevlendirilen Magnequench yöneticisi Jeff Calvert, "Valparaiso'daki ekipmanların çoğu hizmet dışı bırakıldı, söküldü ve okyanus sevkiyatı için paletlere yerleştirildi." dedi. Calvert, Çin fabrikasının daha önce Magnequench'in Valparaiso'da geliştirdiği süreçlerden "en az 10 yıl geride" olan süreçler kullandığını belirtti.

2005 yılında Çin'de faaliyet gösteren Kanadalı bir nadir toprak elementleri işleme şirketi tarafından satın alınan Magnequench'in bu hamlesi, Çin'e nadir toprak mıknatısları üretmeyi öğretti.

Ancak artan mıknatıs üretimi, nadir toprak elementleri madenlerinden kaynaklanan kirliliği, Pekin'in mücadele etmesi gereken daha büyük bir sorun haline getirdi.

Baotou'daki nadir toprak elementleri rafinerileri, Sarı Nehir'i kirletme tehdidi oluşturan bir depoya büyük miktarda radyoaktif atık boşaltıyordu.

2006'dan itibaren, o zamanki Çin Başbakanı Wen Jiabao, işlemeyi sınırlamak ve kirliliği önlemek için Çin'in nadir toprak elementleri ihracatına yıllık kotalar getirdi. Baotou'daki madenlerde temizlik önlemleri başladı. Hükümet, nadir toprak elementleri şirketleri üzerindeki kontrolünü artırarak, bu şirketleri devlet mülkiyeti altında birleştirdi.

Çin’in nadir toprak elementi kozunu ilk kez Japonya’ya karşı denediği dönem

Eylül 2010'un sonlarında, Çin'in nadir toprak elementleri endüstrisindeki en güçlü 24 yönetici, Pekin'in kalbindeki Stalin mimarisi binalarından biri olan Çin Ticaret Bakanlığı'ndaki bir konferans salonuna çağrıldı. Çin, Tayvan'ın kuzeyindeki ıssız adalar konusunda Japonya ile karşı karşıyaydı.

Üst düzey bir bakanlık yetkilisi yöneticilere şu talimatları verdi: "Çin en büyük pazarı olan Japonya'ya artık nadir toprak elementleri ihracatı yapmayacak. Japonya'ya tedarik sağlayabilecek diğer ülkelere de ek ihracat yapılmayacak. Ve bu yasak hakkında kamuoyuna tek kelime bile edilmeyecek."

Ambargo hiçbir zaman resmen ilan edilmedi, ancak Japon hükümetini iki ay sonra toprak sorunu konusunda uzlaşmaya zorladı. Ancak bu yasak, Pekin için de bir zayıflığı ortaya çıkardı. Çin'in nadir toprak elementleri üretiminin yaklaşık yarısını kontrol eden Çinli suç örgütleri, ambargo sırasında bile Çin'den Japonya'ya nadir toprak elementleri kaçakçılığına devam etti.

Wen, organize suç örgütlerini dağıtmak için polis operasyonları yapılması emrini verdi. Güvenlik güçleri yasa dışı madenlere baskın düzenledi ve bunları doğrudan Pekin'in kontrolüne aldı.

15 yıl sonra geriye bakıldığında, Japonya ambargosunun Çin'in nadir toprak elementleri endüstrisi için bir dönüm noktası olduğu açıktır. Bir zamanlar kanunsuz olan sanayi faaliyet alanları hükümetin kontrolü altına alındı; Pekin de bu kontrolü jeopolitik ve ticari ortaklarını boyun eğdirmek için kullanabileceğini öğrendi.

Çin önde: ABD ve Avupa üniversitelerinde bir tane bile eğitim programı yok

Bugün Çin, diğer tüm ülkelerden daha fazla eğitimli teknisyen ve araştırmacı yetiştirerek nadir toprak elementleri alanındaki liderliğini pekiştirmek için çalışıyor. Nadir toprak elementleri alanında programlar 39 üniversite tarafından sunulmaktadır.

Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa'da bu tür programlar yok; hatta bir zamanlar nadir toprak elementleri konusunda nesiller boyu Amerikalı mühendis yetiştirmiş bir kurum olan Iowa Eyalet Üniversitesi'nde bile yok. Iowa Eyalet Üniversitesi son birkaç yıldır nadir toprak elementleri dersi vermiyor ve bu alanda bağımsız çalışma yapan bir yüksek lisans öğrencisi bulunuyor. Gelecek yıl ders vermeyi planlıyor.

Çin'de nadir toprak elementleri teknolojilerini araştıran yüzlerce bilim insanı bulunuyor. Şangay yakınlarındaki Wuşi şehrinde bulunan bir rafinerideki teknisyenler, nadir bir toprak elementi olan disprosyumu olağanüstü saflıkta arıtmak için yedi yıl boyunca deneyler yaptı. Rafineri şu anda, Amerikan şirketi Nvidia'nın Blackwell yapay zeka çiplerinde bulunan ve elektriği kontrol eden küçük cihazlar olarak kapasitörlerde kullanılan bu nadir toprak elementinin dünyadaki tek kaynağı konumunda.

Rafinerinin hisselerinin büyük çoğunluğu, bu yıla kadar 2005 yılında Magnequench'i satın alan Kanadalı şirket Neo Performance Materials'a aitti. Çin devlet kontrolündeki bir şirket, 1 Nisan'da hisselerin çoğunu satın aldı. Ardından 4 Nisan'da Pekin, disprosyum ve diğer altı nadir toprak elementinin ABD ve müttefiklerine ihracatını durdurdu.

Çin, teknolojik üstünlüğünü korumaya kararlı. Pekin, nadir toprak elementleri işleme ekipmanlarının ihracatının çoğunu durdurdu. Ayrıca, değerli bilgilerle ülkeyi terk etmelerini önlemek için nadir toprak elementleri teknisyenlerinin pasaportlarını da iptal etti.

New York Times’ın Pekin büro şefi Keith Bradsher, kasım ayı sonlarında Wuşi rafinerisine yaptığı bir ziyarette, giriş kapısındaki parlak çelikten yapılmış ulusal güvenlik levhasında şu uyarının yer aldığını yazdı: "Dikkat: Çok Önemli Gizli Birim."

Kaynak: New York Times

:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın