Basın Emekçileri Sendikası, CTP Milletvekili Doğuş Derya’nın 'terörist' yaftasıyla hedef gösterilmesine, ardından gazeteci Pınar Barut’un üzerine yürünerek sözlü saldırıda bulunulmasına tepki gösterdi.
Basın-Sen açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Kıbrıslı Türk halkını esir almış rejim siyaseti ve bu siyasetin oluşturduğu krizden dolayı yaşanan rezilliklerin tanığıyız. Son dönemde Meclis Genel Kurulu’nda yaşanan rezilliklerin ardı arkası kesilmezken, en önemli paya sahip olan Ulusal Birlik Partisi’nin, mağdur edebiyatı ile halkı galeyane getirme çabası garagözlüğün son perdesidir!
Önce Doğuş Derya’nın “terörist” yaftası atılarak hedef gösterilmesi, ardından da gazeteci Pınar Barut’un üzerine yürünerek sözlü saldırıda bulunulması tam bir hadsizliktir
Son perdede yaşanan ve atılan sloganlar, kullanılan hakaretler ve kişileri hedef gösteren tehlikeli söylemler sadece kınanmakla kalmaması gerektiği açıktır. 22 Ocak 2018 yılında benzer provokasyonlarla, benzer simaların Afrika Gazetesi’ne yönelik linç girişimi hala hafızalarımızda. Yine aynı linç girişiminde dönemin Cumhurbaşkanı Mustafa Akınca’ya saldıracak ve meclis damına çıkıp yabancı ülke bayrağı sallayacak kadar gözleri kararmış olan bu güruhun, dün akşam yine aynı zihniyetle önce Doğuş Derya’ya “terörist” yaftası atarak hedef göstermesi, ardından da gazeteci Pınar Barut’un üzerine yürüyerek sözlü saldırıda bulunulması tam bir hadsizliktir. Halkın haber alma görevini ifa ederek, görev başında bulunan aydın basın emekçilerinin, toplumu kin ve nefrete yönlendiren açıklamaları reddetmesi en demokratik hakkı iken, bu tavrı aldığı için uğradığı linç girişimi kabul edilemezdir.
Düşünce ve ifade özgürlüğüne tahammülü olmayanlara, biz gazeteciler de tahammüllü davranmak zorunda değiliz. Şu bilinmelidir ki, mecliste gerçekleşen basın toplantısında soru almayarak basın mensuplarının soru sorma, halkın da bilgi alma özgürlüklerini kısıtlayan, gazetecilere saldırarak onları baskı altına almaya çalışan bu gerici zihniyetlerden korkmuyoruz!”
Yorumunuz