Dünya

Türkiye’de yargı krizi büyüyor: Can Atalay ikinci karara rağmen yine tahliye edilmedi

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, 'Adaletten, demokrasiden, insan haklarından yana olan bütün siyasi partilerle ortak bir değerlendirme yapma çağrısında bulunuyoruz' dedi

Türkiye'de Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) ikinci kez hak ihlali kararı verdiği Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Can Atalay için İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi dosyanın tekrar Yargıtay’a gönderilmesine karar verdi.

Cezaevindeyken Hatay Milletvekili seçilen ve Anayasa Mahkemesi’nin 21 Aralık günü ikinci kez tahliyesine karar verdiği Can Atalay’ın avukatları, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin tahliye kararını uygulamasını bekliyordu.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ise yine tahliye kararı vermedi ve Anayasa Mahkemesi’nin hakkında verdiği ikinci ihlal kararını, ilk ihlal kararında olduğu gibi Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderdi.

Mahkeme, “Başvuruya konu yeni değerlendirmelerin Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin vermiş olduğu karara dair olduğu gözetilerek karara ilişkin oluşan yeni hukuki duruma karşı Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nce yeni bir değerlendirme yapılmasının zorunlu olduğu” değerlendirmesini yaptı.

Anayasa Mahkemesi, cezaevindeki Milletvekili Can Atalay’ın; hakkında verilen ihlal kararının gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle yaptığı ikinci ihlal başvurusu karşısındaki kararını 21 Aralık’ta vermişti.

Mahkeme; Can Atalay’ın “bireysel başvuru hakkının” ihlal edildiğine oybirliğiyle; “seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı” ve “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının” ihlal edildiğine oyçokluğuyla karar vermişti.

Yüksek Mahkeme, oybirliğiyle; Can Atalay hakkındaki yargılamanın yeniden başlaması, mahkûmiyet hükmünün infazının durdurulması, tahliye edilmesi ve yeniden başlayacak yargılamada durma kararının verilmesine karar vermişti. AYM, tüm bunlar için kararın İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesini kararlaştırmıştı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, bugün, Atalay hakkındaki ikinci ihlal kararını, ilk ihlal kararında olduğu gibi Yargıtay’a gönderdi. 

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Anayasa Mahkemesi kararına rağmen tahliye edilmeyen cezaevindeki Hatay Milletvekili Can Atalay’ın durumu ile ilgili önceki mütalaasını, 3 Kasım’da 3. Ceza Dairesi’ne sunmuştu.

Mütalaada; “Hiçbir, devlet varlığına kasteden bir suçu işlemekle suçlanan bir kimsenin dokunulmazlığını kabul etmez. Aksi bir kabul, adalete olan inancı sarsarak kamu vicdanını da rahatsız eder. … Mahkumiyetine esas sevk ve uygulama maddelerinin Türk Ceza Kanunu’nun 312. maddesi kapsamında kalan suça ilişkin olduğu anlaşıldığından, seçimden önce bu madde kapsamında suç işleyen milletvekili, yasama dokunulmazlığından yararlanamayacaktır. Hükümlünün mahkumiyetine konu suç ve eylemleri devlet güvenliğine karşı işlenen suçlardandır ve madde kapsamına girmeyeceğini düşünmek mümkün değildir… Tahliye kararının reddi veya kabulü konusunda takdir yüksek Dairenindir” değerlendirmesi yapılmıştı.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, AYM kararına uyulmamasına hükmetmiş, AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmuştu

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın mütalaasının ardından Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesi'nin TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında verdiği “seçilme hakkı” ve “kişi hürriyeti ve güvenliği” haklarının ihlal edildiği yönündeki kararına uyulmamasına hükmetmişti.

Daire, “yargısal aktivizm” yapmakla suçladığı ihlal kararı yönünde oy kullanan AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Daire aynı zamanda Atalay'ın milletvekilliğinin de düşürülmesi işlemlerine başlanması için kararı TBMM Başkanlığı'na göndermişti.

Erkan Baş'tan siyasi partilere çağrı

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi tarafından verilen hak ihlali kararını Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne göndermesine tepki gösterdi. Baş, siyasi partilere de çağrıda bulundu. 

TİP Genel Başkanı Erkan Baş ve TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ın avukatlarından Can Urfa Çağlayan adliyesi önünde karara tepki gösterdi.

Avukat Can Urfa, karar hakkında şöyle konuştu:

‘Anayasa Mahkemesi'nin verdiği ikinci ihlal kararında açık açık muhatabın İstanbul 13. Ağır Ceza olduğu tespit edilmiş durumda. Anayasa Mahkemesi'nin verdiği ikinci ihlal kararında hukuka aykırı keyfi tutum ve davranışların anayasal düzeni askıya almak olduğu ve bunu yapan ilgililerin cezai, hukuki ve idari sorumluluğunun bulunduğu tespit edilmiş durumda.’

‘Verilen karara itiraz edeceğiz ve biliyoruz ki İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi bu hukuksuz kararı bozacak ve ortalama bir hukuk devletinde olduğu gibi Anayasa Mahkemesi tanınacak ve Anayasa Mahkemesi kararları yerine getirilecek, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğu ortaya çıkacak diye umuyoruz.’

TİP Genel Başkanı Baş, karara şu ifadelerle tepki gösterdi:

‘Karşı karşıya olduğumuz şey bir mahkeme kararı değil. Yaşadığımız şey bir hukuk süreci falan da değil. Biz bu konuda bugüne kadar üzerimize düşen her şeyi yaptık’

‘Belli ki bu ülkede iktidarı ele geçirmiş olanlar bu iktidarlarını sonsuza kadar sürdürmek üzere her tür hukuksuzluğu, her tür pervasızlığı yerine getirmekte kararlılar. Ama unuttukları bir şey var. Bu ülkede bütün özgürlükler halkın mücadelesinin eseridir.’

‘Birbirinden farklı dünya görüşlerine sahip olsa da ortak paydada bir araya gelebilecek siyasi partilerin yöneticilerine, üyelerine, seçmenlerine güveniyoruz. Bu mücadeleyi sürdüren avukat arkadaşlara güveniyoruz.’

‘Eninde sonunda bize karar diye gönderdikleri hiçbir hükmü olmayan belgelerin tarihin çöp sepetinde yerini alacağından adımız kadar eminiz. Anayasa Mahkemesi'nin Anayasa'yı çiğnediklerini kendilerine tebliğ ettiği mahkeme,

'Ben bilerek ve isteyerek, aldığım talimat gereği Anayasa'ya ayaklar altına almaya devam ediyorum. Anayasa Mahkemesi'nin 'Yapamazsın' dediği şeyi yapmakta ısrar ediyorum' dediği bir noktada hukuku sağlamak, adaleti sağlamak hepimizin sorumluluğudur.’

‘Bir adım değil, yarım adım bile geri atmayacağız. Saray mı büyük, halk mı büyük hep beraber göreceğiz. Gerekiyorsa sokak sokak, mahalle mahalle, atölye atölye, kapı kapı gezeceğiz. Bu akşam TİP Merkez Yürütme Kurulu toplanacak. Bu konunun sadece bizimle ilgili olmadığını biliyoruz. Bu sabah değerlendirmelerimizi yapacağız.’

‘Yarın sabah bir taraftan hukukçu arkadaşlarımız itirazlarını yaparken, biz de bu ülkede adaletten, demokrasiden, insan haklarından yana olan bütün siyasi partilerle ortak bir değerlendirme yapma çağrısında bulunuyoruz. Anayasa'yı ayaklar altına alma girişimine karşı en kararlı biçimde direniş çağrısıdır.’

Kaynaklar: BirgünANKA

:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın