Yazılar

AB'nin çöküşü

Yunanistan eski Maliye Bakanı Yanis Varoufakis Avrupa Birliği’nin dağılma tarihinin 2025 olduğunu ileri sürüyor. Yanis Varoufakis Avrupa Birliği’ne soldan eleştiriler yapan, iktisadi analizleri küçümsenmeyen bir ekonomist ve siyasetçi. Syriza iktidara geldiğinde Yunanistan Başbakanı Çipras’ı ve AB’yi eleştirerek istifa eden, AB içinde muhaliflerin toplandığı, AB’nin demokratikleşmesi gerektiğini savunan DİEM 25’i (Avrupa’da Demokrasi Hareketi) kuran bir isim aynı zamanda...
Varoufakis verdiği röportajlarda ve son kitabında kapitalizmin altın çağının 1971’e kadar yaşandığını ancak

sonrasında ABD’nin iktidarını korumak için çok enteresan bir yola girdiğini vurguluyor: II. Dünya Savaşı sonrası ABD ürettiği kârı Avrupa ve Japonya’ya yatırıyor ve Marshall Planı gibi Amerikan ekonomik yardım paketleri ile Avrupa kıtasına ve Japonya’ya gönderdiği parayla bu ülkelerin kendisinden mal satın almasını sağlıyordu. ABD savaştan çıkmış Avrupa’ya ve Japonya’ya mali yardımda bulunuyordu ki devletler kendisinden mal alabilsin. 1960’ların sonuna doğru Vietnam Savaşı nedeniyle açık vermeye başlayan Amerikan ekonomisi, 1971’de bu sistemi artık sürdüremeyecek koşullara giriyordu. Almanlar ve Japonlar kurdukları fabrikaları Amerikalılardan daha verimli işletmeye başlayınca ABD ile rekabet edebilecek güce erişiyor ve Amerikan malı almak yerine kendi ürettiklerini tüketir hale geliyordu.
Tam o sıralarda Kıbrıs tarihinde adı sıklıkla geçen ABD Dışişleri eski Bakanı Henry Kissinger bütçede artan açıkla ABD’nin hegemonyasını nasıl sürdürebileceğini düşünüyordu. İmdadına Alman kökenli danışmanı Paul Volcker yetişti. Bir sohbetlerinde Volcker Kissinger’a ABD’nin açıklarının önemli olmadığını, meselenin global kârı uluslararası pazarlarda yönetmek olduğunu söyledi. Kurnazlığı ve zekâsı ile tanınan Kissinger 2008’e kadar ABD’yi imparatorluğunun başında tutacak yolu danışmanı sayesinde keşfetmişti: ABD, Almanya’dan, Hollanda’dan, Japonya’dan ve hatta Çin’den mal alımını teşvik ederek, elverişli olan ticari malları tüm dünyadan bir vakum gibi çekmeye ve satın almaya başladı. Böylelikle ABD dünyadaki tüm yatırımcıların en çok mal satmak istediği ülke haline geldi. Yatırımcıların ABD’ye bıraktığı parayla Wall Street günde 5 milyar Dolar’ı dünyaya pompalıyor, cari açığı her geçen gün daha da artan ABD sırf dünyaya Dolar satarak hükümranlığını koruyordu. Amerikan orta sınıfı yükseltilmeyen maaşları ile kredi çekmeye müptela ediliyor ve 2008’deki ekonomik kriz ise bankalara borçlu Amerikan orta sınıfının başına çöküyordu.
Varoufakis, 2008 sonrasında ABD’nin global kapitalizmi yönetemediğini ve bir Amerikan projesi olan AB’nin kendi içinde tek devlet ve tek vatandaşlık şiarı ile bir araya gelmediği takdirde dağılmaya doğru hızla ilerlediğini iddia ediyor. Varoufakis ABD’nin zamanında yaptığı hatayı yapmadan, Almanya’nın yüksek ihracat sayesinde edindiği bütçe fazlasını şeffaf finansal mekanizmalarla AB içinde çevirmesi gerektiğini yoksa ABD gibi Almanya’nın da krize gireceğini belirtiyor.
Bu tartışmalardan haberli olan AB üyesi Güney Kıbrıs ise pek güvendiği AB militarizmden de destek alarak, Doğu Akdeniz’in hidrokarbon yataklarını tek başına kullanıp zenginleşebileceğini umuyor. Güney’i yabancı üslerin yuvalandığı bir alan haline getirdikleri yetmezmiş gibi Avrupa Birliği Savunma Paktı’ndan medet umuyorlar.
Barut kokusu yayan, petrol ve doğal gaz kazanını kaynatan Rum siyasiler bir yanda, yol ayrımı’na geldiğimizi ifade eden Kıbrıslı Türk siyasiler öte yanda... Yakın geçmişte çözüme inan fakat artık ‘yol ayrımı’ndan bahseden siyasilerimiz bugün güneyle askeri dengenin sağlanması adına Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs’ta deniz ve hava üssü kurmasını savunuyor olabilirler mi? Türkiye Kuzey’de deniz ve hava üssü de kursun oldu olacak. ‘Yol ayrımı’ kapımıza kadar gelip dayandığına göre çözüm yanlısı siyasilerimiz Kıbrıslı Türklerin ülkelerini terk edeceği, sokaklarda görülen tarikatların devlette de örgütlenmeye başlayacağı, yerel sermayenin pes ederek başka ülkelere göçeceği bir ada yarısında mı siyaset yapmayı hayal ediyor?

Can Sarvan’a cansarvan@mikro-makro.net’den doğrudan ulaşabilirsiniz.
:

Yorumunuz

share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın