İsrail ile İran arasında tırmanan askeri çatışmalar, yalnızca Orta Doğu'daki siyasi denklemleri değil, Türkiye'nin doğu sınırındaki dengeleri de tehdit ediyor.
Fransa’nın saygın yayın organlarından Le Monde, İran sınırına komşu Türkiye kentlerinde sınırlı da olsa İran’dan sığınmacı hareketliliğinin başladığını ve Ankara’yı yeni bir göç dalgası ihtimaline karşı harekete geçirdiğini yazdı.
Aynı zamanda İran’daki istikrarsızlığın Kürt ayrılıkçı hareketlerini güçlendirme, radikal grupları tetikleme ve ABD’nin çatışmaya müdahil olması durumunda bölgesel karmaşayı derinleştirme riski taşıdığı düşünülüyor.
Gürbulak Kapısı'ndan sessiz göç
Haberde, Türkiye-İran arasındaki Gürbulak Sınır Kapısı’ndan 18 Haziran’da küçük gruplar halinde gelen İranlıların, ellerinde valizleriyle Türkiye topraklarına giriş yaptıkları belirtildi.
Kapıköy Sınır Kapısı'ndan yoğun giriş
Türkiye ile İran arasındaki diğer bir sınır kapısı Kapıköy Sınır Kapısı’nda, Gürbulak’a göre daha yoğun bir akış gözlemlendiğini yazan gazete, gündüzleri saat başı 300'ü aşkın kişinin Türkiye’ye geçiş yaptığını kaydetti. Gözle görülür bir sirkülasyon yaşansa da, Türk yetkililerin hızlı şekilde yeni bir göç dalgası olmadığını açıkladığını belirtti.
Sınır ötesinden yükselen başka bir tehdit: İran’daki Kürt hareketlerinin güçlenmesi
Türkiye için bir diğer önemli güvenlik riski ise İran’daki Kürt hareketlerinin güçlenmesi. Savaş ortamında merkezi otoritenin zayıflamasının, İran Kürdistanı Demokratik Partisi (PDKI) ve PKK’nın İran kolu PJAK gibi terörist grupların faaliyetlerini artırmasına zemin hazırlayabileceği değerlendiriliyor.
14 Haziran’da PJAK’ın yaptığı çağrıyla birlikte, Kürt partileri ve sivil toplum örgütlerine “Kadın, Hayat, Özgürlük” sloganıyla rejim karşıtı yeni bir aşamayı başlatma çağrısı dikkat çekti. Bu açıklamalar, Ankara’nın son aylarda dikkatle izlediği Kürt meselesine dair kırılgan müzakere ortamını da etkileyebilir.
Kaynak: Le Monde
Türkiye Milli Savunma Bakanlığı, İran sınırı başta olmak üzere Türkiye’nin tüm sınır hatlarında yoğun güvenlik önlemleri alındığını, sınır güvenliğinin üst düzey teknoloji ve personel desteğiyle kesintisiz sürdürüldüğünü açıkladı. Bakanlık, kontrolsüz göç iddialarını yalanlayarak, bu tür söylemlerin "dezenformasyon" niteliği taşıdığına dikkat çekti.
Açıklamada, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) sınır güvenliğini sağlamak üzere 7 gün 24 saat esasına göre görev başında olduğu vurgulandı. İran sınırındaki gelişmelere yönelik artan dikkat kapsamında, tüm sınır bölgelerinde ilave tedbirler alındığı belirtildi.
Açıklamada şöyle denildi:
"Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkiye'nin sınır güvenliğini sağlamak için en üst düzeyde teknolojik sistemler ve personel ile 7/24 görev başındadır. İran sınırımız dâhil olmak üzere tüm sınırlarımızda ilave tedbirlerle yoğun güvenlik önlemleri alınmış olup, herhangi bir kontrolsüz göç hareketliliği bulunmamaktadır.
Söz konusu iddialar, dezenformasyon niteliği taşımakta olup, Türkiye'ye yönelik kitlesel bir göç dalgasının varlığına dair herhangi bir somut veri veya resmi tespit bulunmamaktadır. Sınır bölgelerimizde rutin güvenlik kontrolleri devam etmekte ve durum yakından takip edilmektedir.
Türk Silahlı Kuvvetleri, bölgesel gelişmelere karşı her türlü senaryoya hazırlıklıdır. Gerek sınır güvenliği gerekse olası insani krizlere müdahale kapasitemiz, devletimizin ilgili kurumlarıyla koordineli şekilde en yüksek seviyede tutulmaktadır. Türkiye, bölgesel istikrarı destekleyen ve insani sorumluluklarını yerine getiren bir ülke olarak, kontrollü ve düzenli bir şekilde hareket etmektedir."
Açıklamanın tamamını TRT'den okuyabilirsiniz.
Yorumunuz