Avrupa Konseyi'nin yolsuzlukla mücadele organı GRECO (Group of States Against Corruption, Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu), Kıbrıs’ın güneyinin yolsuzluğun önlenmesine yönelik 16 tavsiyeden dokuzunu tatmin edici bir şekilde uyguladığı ve altısını kısmen uyguladığı, bir tavsiyeyi ise halen uygulamadığını açıkladı.
GRECO, üyelerinin yolsuzlukla mücadele standartlarına uyumlarını izleyerek, yolsuzlukla mücadele kapasitelerini geliştirmeyi amaçlayan bir Avrupa Konseyi organıdır.
Devletlerin ülke bazında yolsuzlukla mücadele politikalarındaki eksiklikleri belirlemelerine yardımcı olarak, gerekli yasal, kurumsal ve pratik reformları teşvik eder.
GRECO daha önceki değerlendirmelerinde, [Kıbrıs Cumhuriyeti] Cumhuriyet Hukuk Bürosu [Başsavcılık] ile ilgili reforma ilişkin olarak, ‘bireysel hukuk görevlilerinin ve savcıların görevlerini hukukun üstünlüğü altında gerekli güvencelerle daha özerk bir şekilde yerine getirmesi’ için 'kapasitelerinin güçlendirilmesi'ni tavsiye etti.
[Güney] Kıbrıs ile ilgili yeni yayımlanan ‘Dördüncü Tur Değerlendirme Raporu'nda, GRECO'nun XIII numaralı ‘Savcılar açısından yolsuzluğun önlenmesi’ tavsiyesine uyulmadığı belirtildi ve alınan tek somut önlemin “Yargı görevlileri ile hukuk görevlileri arasındaki ücret skalalarının uyumlaştırılması” olduğu, bunun da “tek başına yeterli olmadığı” kaydedildi.
GRECO, Kıbrıs makamlarının Başsavcılığın bağımsızlığı ve özerkliği ile ilgili tasarıyı hazırladığı ancak ‘tasarının yürütme tarafından onaylanmadığı’nı vurguladı ve ‘somut bir ilerlemenin yokluğunda, bu tavsiyenin halen uygulanmış sayılamayacağı’ gerekçesi ile tavsiyenin uygulanmadığı sonucuna vardı.
Kaynak: GRECO [Güney] Kıbrıs raporu
Kıbrıs'ın güneyinde Avrupa Konseyi kurumu savcılığın bağımsızlığının güvence altına alınmasını talep ederken kuzeyde Savcılık sürekli baskı altına altında
Güneyde Avrupa Konseyi’nin teşviği ile birikmiş dava sayısının azaltılması için yargıda reform yapılır ve Başsavcılığın özerkliği güvence altına alınmaya çalışılırken, Kıbrıs’ın kuzeyinde bağımsız yargıya müdahaleler nedeniyle yargıda reform bir yana, Başsavcılığa müdahale hazırlığı olduğu iddia ediliyor.
Mikro-Makro daha önce, geçen sene yaptığı özel bir haberde, UBP’de (Ulusal Birlik Partisi) bazı çevrelerin Başsavcılığa müdahale etmeye hazırlandığını ileri sürmüştü.
Haberde, “Halil Falyalı’nın öldürülmesinin ardından kardeşi Hüsnü Falyalı’nın yaptığı açıklamalara göre Halil Falyalı UBP’yi finanse ediyordu. Halil Falyalı artık hayatta olmadığı için UBP’yi seçimlerde kim finanse edecek sorusu soruluyor. Aleyhinde tefecilik/faizcilik, hile, fişte oynama, dolandırıcılık yaptığı yönünde birçok Mahkeme kararı bulunan ve resmi evrakta sahteleme yapmaktan Ağır Ceza’da yargılanan Capital Bank’ın sahibi Tekin Arhun'un devlete sıklıkla borç verdiği de biliniyor. Tekin Arhun dosyasını hasıraltı etmeyen ve davayı açan kim? Başsavcı Sarper Altıncık. Arhun’un bankasından devlet adına borç alan kim? En başta UBP hükümetleri.
İddialara göre Başsavcı’nın iktidar partisine yakın bir isim olması için ciddi bir çalışma yürütülüyor. Altıncık’ın istifa etmesi sağlanarak yerine, Ombudsman seçilmesi beklenen İlkan Giritlioğlu Varol’un eşi, Başsavcı Yardımcısı Ahmet Varol ya da başka UBP’ye yakın bir isim getirilerek Tekin Arhun’un suçlandığı davalardan kurtulması ve karşılığında Falyalı’nın vefatından sonra doğan finansman boşluğunun doldurulması mı amaçlanıyor?’ sorusu sorulmuştu.
Bkz. Mutlu bir aile tefecinin sinsi planıyla büyük acılar yaşadı
GRECO'nun Kıbrıs'ın güneyi için hazırladığı 'Dördüncü Tur Değerlendirme Raporu'nu okuyabilirsiniz:
Yorumunuz