Geçen ay ‘Oppenheimer’ filmindeki rolüyle en iyi erkek oyuncu dalında ilk Akademi Ödülünü alan Cillian Murphy, modern çağın en tanınmış oyuncularından biri haline geldi. 

Financial Times’tan Jo Ellison’la bir söyleşi yapan Murphy, ruhani yüzü, İrlanda aksanı, buz mavisi gözleri ile uzun yıllar tiyatro oyunculuğu yaptı.

Sanatçı olan eşi Yvonne McGuinness ve şu anda Dublin'de yaşayan çocukları Malachy (18) ve Aran'la (16) birlikte İrlanda'da tanınmanın zirvesindeyken Oscar Ödülü de alarak küresel bir ikona dönüştü. Buna rağmen oyuncu basının ilgisinden her zaman kararlılıkla kaçınmaya devam ediyor. Murphy çoğu gazetecinin yanında ürkek bir kedi gibi davranmasıyla tanınıyor. Herhangi bir sosyal medya platformunda hesabı bulunmuyor. 

Öğretmen bir anne babanın dört çocuğundan en büyüğü olan Cillian Murphy, İrlanda'nın güneyindeki Cork şehrinde büyüdü. İlk yaratıcı çıkışı bir müzik grubunda çalmaktı. “Müzik benim için bir zevk” diyor ve zaman elverdiğinde hâlâ BBC Radyo 6'da program sunuyor. 

Müzikten sonra bir ara hukuk okusa da hukuktan vazgeçip 20'li yaşlarında birkaç yıl işsiz kaldı ancak 2002'de Danny Boyle kült bir klasik haline gelen kıyamet gerilim filmi ‘28 Gün Sonra'da Murphy’e rol verdi. 2005’de 'Batman Başlıyor’da oynadı. 2006'da Altın Küre'ye aday gösterildi ve Cannes'da Altın Palmiye ödülünü kazanan Ken Loach'un ‘The Wind That Shakes the Barley’ (‘Özgürlük Rüzgarı’) filminde rol aldı. TV dizisi ‘Peaky Blinders’, oyuncuyu tamamen yeni bir izleyici kitlesiyle buluşturdu.

Oyuncu, yönetmen Christopher Nolan'a hayran… Nolan için “Tüm kariyerim boyunca bir film setinde zamanın bu kadar etkili kullanıldığını hiç görmedim” diyor ve devam ediyor: “Film setlerinde normalde o kadar israf oluyor ki, piknik gibi, herkes oturup atıştırmalık yiyor. Bu beni deli ediyor.” Buna karşılık Nolan, herkesin çalışmak için orada olduğu bir kültür oluşturdu. Sette telefonlar açık ama kullanılmasına izin verilmiyor. Yemek hizmetleri  setten kilometrelerce uzakta veriliyor. Böylece herkes mükemmellik için sette işine odaklanıyor.

Nolan’ın yönettiği ‘Oppenheimer’ oyuncuya başka fırsatlar da getirdi. 2024 yapımı ‘Small Things Like This’ filminde, yeni film şirketi Big Things Films'le birlikte ortak yapımcı ve filmin başrol oyuncusu olarak yer aldı. Film, Matt Damon ve Ben Affleck'le birlikte 10 milyon doların altında mütevazı bir bütçeyle çekildi. Filmde, Murphy'nin vicdanıyla boğuşan bir aile babası olarak gösterdiği performans, şimdiye kadar ki en iyi oyunculuklarından biri olarak kabul ediliyor. 

Ardından kendisinin başrol oynayacağı ve yapımcılığını üstleneceği Netflix'ten ‘Steve’ filminin çekimine başlayacak. Bu filmde Peaky Blinders'ta birlikte çalıştığı yönetmen Tim Mielants'la iş birliği yapacak ve uçurumun kenarında duran bir karakteri canlandıracak. Murphy acılara ve insan ruhunun en karanlık köşelerine dokunan rolleri çekici buluyor.

Oyuncu aynı zamanda İtalyan modacı Donatella Versace tarafından büyük hayranlıkla izlendiği için yeni Versace Icons koleksiyonunun da yüzü…

Röportajın tamamı için bkz. Financial Times.