Avrupa Parlamentosu (AP), Türkiye'ye ağır eleştiriler içeren yıllık raporu kabul etti.
Özellikle insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü alanlarında sert eleştirilerin yer aldığı 27 sayfalık rapor için 367 parlamenter lehte oy kullandı. 74 parlamenter aleyhte oy verirken 188 parlamenter ise çekimser kalmayı tercih etti.
İspanyol parlamenter Nacho Sanchez Amor tarafından kaleme alınan raporda, 18-19 Mart 2025'te BM Genel Sekreteri’nin himayesinde düzenlenen gayriresmî görüşmelerin olumlu bir atmosferde geçtiğine değinilerek, taraflar arasında, dört yeni sınır kapısının açılması, mayın temizliği, gençlik işleri komitesi kurulması, çevre ve güneş enerjisi projelerinin başlatılması gibi güven artırıcı önlemler üzerinde varılan anlaşma olumlu karşılandı.
Kıbrıs sorunu konusundaki çözümün Birleşmiş Milletler (BM) çerçevesinde tek uluslararası tüzel kişiliğe, tek egemenliğe, tek vatandaşlığa ve siyasi eşitliğe sahip iki toplumlu, iki bölgeli federasyona dayandığı yinelendi.
"İki devletli çözüm" önerisinden vazgeçilmesi ve BM çerçevesine geri dönmesi çağrısı yapıldı
BM Genel Sekreteri’nin çerçevesi ve daha önceki uzlaşı alanları temel alınarak, 2017’de Crans-Montana’da kesilen müzakerelerin kaldığı yerden yeniden başlatılması çağrısında bulunulurken, “Türkiye’ye, Kıbrıs için kabul edilemez olan iki devletli çözüm önerisinden vazgeçmesi ve BM çerçevesine geri dönmesi çağrısı yapılır. Ayrıca, Türk askerlerinin adadan çekilmesi ve adanın kalıcı bölünmesini derinleştirecek tek taraflı adımlardan kaçınılması istenir.” ifadelerine yer verildi.
Türkiye’den ayrıca Maraş’ı yasal sakinlerine devretmesi talep edildi.
"Kıbrıslı Türk gazetecilere, sendikacılara, insan hakları savunucularına ve ilerici yurttaşlara yönelik yıldırma girişimleri” eleştirildi
Raporda, "Türkiye’ye, Kıbrıslı Türk toplumuna, adadaki meşru toplum olarak Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası ile güvence altına alınmış anayasal hakları çerçevesinde hareket edebilme alanı tanıması çağrısı" yapıldı.
Avrupa Komisyonu’ndan Kıbrıs sorununun çözümünü kolaylaştırmak ve Kıbrıs Türk toplumunun yerinin Avrupa Birliği içinde olduğunu hatırlatmak amacıyla, Kıbrıs Türk toplumuyla etkileşim çabalarını artırması istendi.
Türkiye’den, kültürel ve dini mirasa 'kasıtlı" zarar verilmesini sonlandırması, ifade ve inanç özgürlüğü ile kültürel haklara saygı duyması, Avrupa Konseyi ile daha güçlü iş birliği yapması talep edildi.
Rumlara ait mülklerin satışına dair Türkiye'nin agresif politikalarının uluslararası hukuka aykırı olduğu vurgusu yapıldı
“Kıbrıslı Türk gazetecilere, sendikacılara, insan hakları savunucularına ve ilerici yurttaşlara yönelik yıldırma girişimleri” kınandı.
“Rumlara ait mülklerin satışına dair Türkiye'nin agresif politikalarının uluslararası hukuka aykırı olduğu belirtilir.” denildi.
Kıbrıs’ın "işgal altındaki kısmı" ile yasa dışı elektrik bağlantısı kurulma planları kınandı
Raporda ayrıca, Türkiye’nin, Kıbrıs Cumhuriyeti ile hava trafiği iletişim kanalı kurmayı reddetmesi, AB’nin ortak çıkar projesi olan “Great Sea Interconnector”ın uygulanmasının Türkiye tarafından engellenmeye çalışılması ve Kıbrıs’ın "işgal altındaki kısmı" ile yasa dışı elektrik bağlantısı kurulma planları eleştirildi.
Türkiye’nin AİHM kararlarını uygulamaması eleştirilerek Kıbrıs’taki kayıp kişiler ve mülkiyetler ilgili AİHM kararlarını tamamen uygulama çağrısında bulunuldu.
Türkiye’nin, "Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti gibi AB üyesi devletlerin egemenlik haklarını ihlal etmeye" devam etmesine ve “Mavi Vatan” doktrinini teşvik etmesine karşı çıkıldı.
Türkiye ile üyelik değil, stratejik ortaklık vurgusu yapıldı; Türk yetkililerin ülkeyi "daha da otoriter bir modele doğru ittiği"ne değinildi
AB-Türkiye ilişkilerinde odağın üyelik sürecinden uzaklaşarak stratejik ortaklığa yöneldiğine, ilişkilerin farklı bir çerçeveye doğru kaymakta olduğuna ve bu kaymanın üyelik süreci pahasına gerçekleşebileceğine dikkat çekildi.
Raporda Türkiye'de Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması ile ilgili de eleştiriler yer aldı. "Türk yetkililerin ülkeyi daha da otoriter bir modele doğru ittiği" yorumu yapıldı.
Türkiye Dışişleri’nden rapora çok sert tepki: AP "terör örgütlerine ve Türkiye karşıtlığını varoluş nedeni haline getirmiş bazı çevrelere propaganda zemini sağlayan bir kurum” olarak tanımlandı
Türk Dışişleri Bakanlığı rapor için yaptığı açıklamada, "ülkemiz aleyhine çarpıtılmış, ön yargılı ve gerçek dışı iddialar içermektedir" dedi.
Bakanlık AP'yi "terör örgütlerine ve Türkiye karşıtlığını varoluş nedeni haline getirmiş bazı çevrelere propaganda zemini sağlayan bir kurum" olarak tarif etti.
Açıklamada "ülkemizdeki siyasi dinamikler, dış politikamız ve Sayın Cumhurbaşkanımızın KKTC ziyaretine yönelik mesnetsiz değerlendirmelerini reddediyoruz" ifadeleri yer aldı.
Bakanlık, "Önümüzdeki dönemde, katılım sürecimiz dahil, AB ile ilişkilerimizin karşılıklı yarar temelinde sürdürülmesi için AP'nin üzerine düşeni yapması temel beklentimizdir" dedi.
AP oturumunda Türkiye Raportörü Sanchez Amor neredeyse boş bir salona hitap etti
BBC, raporun tartışılması amacıyla 6 Mayıs akşamı AP Genel Kurulu'nda düzenlenen oturuma katılım çok düşük kaldığını bildirdi.
Oturumda söz alan Türkiye Raportörü Sanchez Amor, neredeyse boş bir salona hitap etti.
Türkiye'nin askeri gücünün AB kapılarını açtıracağına yönelik haberlere tepki: "Bu olmayacak. AB üyesi olmak için kestirme yol yok"
Son dönemde Türk medyasında Türkiye'nin askeri gücünün AB kapılarını açtıracağına yönelik haberlere rastladıklarını belirten Sanchez Amor, "Bu olmayacak. AB üyesi olmak için kestirme yol yok" dedi.
AP’ın Türkiye ile ‘yeni ilişki’ talebi sürüyor
Türkiye'nin AB'ye katılım sürecinin 2018'den bu yana pratikte durmuş olmasıyla AP "yeni bir ilişki" vurgusunu her yıl daha yoğun işliyor.
AB'ye katılım kriterlerinin mutlak ve müzakereye kapalı olduğunun hatırlatıldığı bu yılki raporda da mevcut şartlarda müzakere sürecine dönülmesinin mümkün olmadığı vurgulandı. Bununla birlikte daha yakın, dinamik ve stratejik bir ortaklık için çalışmaya devam edilmesi istendi.
Türk toplumunun büyük bölümünün Avrupa yanlısı yaklaşımının Türkiye'nin katılım sürecinin canlı tutulmasının başlıca nedeni…
Türk toplumunun büyük bölümünün Avrupa yanlısı yaklaşımının Türkiye'nin katılım sürecinin canlı tutulmasının başlıca nedeni olduğunun belirtildiği belgede, "otoriter eğilimin", ticaret ve güvenlik iş birliği de dahil olmak üzere AB-Türkiye ilişkilerinin tüm boyutları üzerinde ciddi etkilere yol açacağı kaydedildi.
Schengen vizesi çağrısı
AP, raporunda Türk vatandaşlarının Schengen vizesi alma konusunda yaşadığı zorluklara da değindi. Raporda, Schengen başvurularında "talepteki belirgin artış ve sistemin kötüye kullanılması korkusu" nedeniyle sorunlarla karşılaştığı, bundan "üzüntü duyulduğu" belirtildi.
Vizelere erişimin iyileştirilmesi konusundaki siyasi kararlılığa dikkat çekilen belgede "kalan teknik ve idari engellerin ele alınması için her iki tarafa da yoğun çaba göstermeleri" çağrısında bulunuldu.
Raporda, AB ülkelerine yönelik çağrı ise "AP, üye devletleri bu konuya ayrılan kaynakları artırmaya çağırır." şeklinde ifade edildi.
Dikkat çeken AİHM çağrısı: AİHM kararlarının uygulanması ile Türkiye'ye yapılan mali yardımlar ilişkilendirilsin
Raporda en dikkat çekici vurgulardan biri Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarıyla ilgiliydi.
Türkiye, bağlayıcılığı olmasına rağmen bazı AİHM kararlarını uygulamıyor. Bu nedenle Avrupa Konseyi ile Ankara arasında yıllardır sıkıntılı bir süreç yaşanıyor.
AP raporda insan hakları savunucusu Osman Kavala ve siyasetçi Selahattin Demirtaş'a ilişkin AİHM kararlarını odakta tutarak "tam uygulama" talebinde bulundu.
AP, AİHM kararlarıyla Türkiye'ye yapılan mali yardımların ilişkilendirilmesi önerisini gündeme getirdi.
Raporda, AB Komisyonu ve AB üyelerine Türkiye'nin bu kararları uygulamasını sağlamak amacıyla tüm diplomatik kanalları kullanma ve bu kararlara uyumu Türkiye'ye yapılacak mali yardımlar için bir ön koşul olarak değerlendirme çağrısı yapıldı.
İmamoğlu vurgusu
Suç örgütü kurucusu olmak, irtikap, rüşvet, nitelikli dolandırıcılık, terör örgütüyle işbirliği ve yolsuzluk suçlamalarıyla 19 Mart'ta gözaltına alınan ve 23 Mart'ta tutuklanan Ekrem İmamoğlu'nun durumu da raporda yer aldı. AP daha önce de gözaltı ve sonrasındaki gelişmelere ilişkin bir oturum düzenlemiş ancak karar almamıştı.
"Türk makamlarının giderek artan baskıcı yasalar yoluyla eleştirel seslere karşı uyguladığı amansız baskıdan derin endişe duymaktadır"
Üniversite diploması iptal edilen Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının, "siyasi amaçlı bir hamle" olarak nitelendirildiği belgede, "Türk yetkililerin ülkeyi daha da otoriter bir modele doğru ittiği" görüşü işlendi.
Raporda, "AP, demokratik standartların gerilemeye devam etmesinden ve Türk makamlarının giderek artan baskıcı yasalar yoluyla eleştirel seslere karşı uyguladığı amansız baskıdan derin endişe duymaktadır" ifadelerine yer verildi.
Belgede, PKK'nın silah bırakarak kendisini feshetmesi amacıyla yürütülen sürece destek geldi.
AB'nin terör listesinde yer alan PKK'nın lideri Abdullah Öcalan'ın silah bırakma ve kendini feshetme çağrısı memnuniyetle, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından başlatılan yapıcı yaklaşım da takdirle karşılandı.
Raporda, "AP, Abdullah Öcalan'ın PKK'ya yaptığı silah bırakma, kendini feshetme ve barış sürecine dahil olma çağrısını, 40 binden fazla kişinin ölümüne neden olan 40 yıllık şiddet döneminin sona ermesine yardımcı olabilecek tarihi ve uzun zamandır beklenen bir adım olarak memnuniyetle karşılar" denildi. Belgede, "Önemli bir fırsatın söz konusu olduğu" vurgusuna yer verildi.
Gümrük birliği güncellemesine şartlı destek
Türkiye'nin AB'den en önemli beklentileri arasında yer alan gümrük birliği güncellemesi, AP'nin diğer konulara oranla daha pozitif tavır içinde olduğu başlıklardan.
Raporda, "AP, dijitalleşme de dahil olmak üzere çok çeşitli ortak çıkar alanlarını kapsayabilecek daha geniş ve karşılıklı fayda sağlayan bir kapsamla geliştirilmiş bir gümrük birliğini desteklemeye hazırdır" denildi.
Bununla birlikte AP bu konuda açık çek vermiyor: "AP, sürecin sonunda Parlamento'nun onay verebilmesi için böyle bir modernizasyonun insan hakları ve temel özgürlükler, uluslararası hukuka saygı ve iyi komşuluk ilişkileriyle ilgili güçlü koşullara dayanması gerektiğinin altını çizer."
Raporun tamamı için: AP Türkiye Raporu
Yorumunuz