Yazılar

8 ay çalışmak

Ülkede bayram öncesi kaç memurumuzun yıllık iznini bayram tatili ile birleştirdiğini, kaçının hastaneden göstermelik rapor aldığını tespit edebilecek merciler vardır. Ancak verileri çekinmeden ortaya dökebilecek cesarete sahip olan bir yetkili yoktur.

Gelin kabaca bir hesap yapalım: Hafta sonu tatili dışında ayda 2,5 gün izni olan memurlarımız izin günlerini biriktirdiklerinde senede 30 gün tatil hakkına sahiptir. Senelik izinlerini istediği bayram veya resmi tatil ile birleştiren devlet personelinin ekstra 42 günlük, ödenekli hastalık izni de mevcuttur. Küsuratı atalım ve hastalık izinlerini toplam 40 güne indirelim, bu durumda bir memur yasal izinlerinin tamamını kullandığında yılda ortalama 10 ay çalışacak fakat senelik ikramiyesi ile 13 kez maaş alacaktır.

Devlet memurları arasında sabahları işe 1 saat geç gelip, daireden asgari 1 saat erken çıkanlar olduğunu hepimiz biliyoruz. Hesaba onları da kattığımızda tablo iyice ilginçleşir: Günde 2 saat daireden kaytaran bir memur, yaz-kış mesaisi farkıyla günde ortalama 7,6 saat çalışması gerekirken 5,6 saat çalışacak, haftada 5 günden 28 saatini iş yerinde geçirecek ve yılda sadece 1.232 saatini kurumda harcayacaktır. İşine zamanında gidip gelen bir memura göre 440 saat daha az çalışan memurun bu hesapla senede asgari 58 gün çalışmadığı ortaya çıkar. İşine tam saatinde gelip, tam saatinde çıkan dürüst bir memur karşısında işten kaytaran memur her yıl 58 günlük işi yapmamaktadır kısacası.

Hesaba daireye gelip, imza atıp kaçanları ve hiç işe gitmeden maaş çekenleri eklemediğimizi düşünecek olursak gerçekteki tablo daha vahimdir…  Yıllık izin ve mazeret izinleriyle memurlarımızın tatilde olduğu günleri bir yana koyduğumuzda günde 2 saatini iş yerinde geçirmesi gerekirken dışarıda geçiren bir memur senede sadece 8 ay çalıştığı halde yılda 13 maaş alacaktır.

Kamu Görevlileri Yasası’na göre mesai saatleri içerisinde özel işleri nedeniyle görev yerinden ayrılacak olan

memurun kullandığı izinlerin süresi kışın 8, yazın 7 saati aştığı takdirde yıllık izninden gün indirilmesi ve saatlik izinlerinin toplamının yıllık izninden silinmesi icap ederken denetimsiz pek çok kurumda yasa uygulanmamakta ve personele haksızca izinlerini silinmeden kullanmaları yanında rahatlıkla ikinci iş yapma imkânı doğmaktadır.

Durum böyle iken özel sektör çalışanı ilk fırsatta devlete geçmeye nasıl motive olmaz? Özel sektörde sendikalaşma savunuluyor. İyi güzel de devleti disiplin altına sokmadan özel sektörde sendika kurulsa ne olur… Çoğu kez keyfî izin kullanmakta olan devlet personeli ile özel sektör çalışanı arasındaki eşitsizlik nasıl olsa önlenemeyecek ve adalet tesis edilemeyecektir.

Açıktır ki oy deposuna dönüşen devlet kurumlarını yöneten siyasiler partizanlarının canını sıkmayı göze alamaz. Zaten hükümet dileyen memurun izinlerini birleştirerek ve mazeret izni veya hastalık raporu alarak tepe tepe bayram tatilini uzatacağını çok iyi bildiği için Türkiye’deki gibi bayram tatilini uzatmadı. Bayram tatilini uzatsa bu sefer de tatilini 15-20 güne çıkartabilenler olacaktı.

Reel olarak 30 Ağustos yerine 26 Ağustos günü tatile giren birçok daire ve belediyenin çalışanlarına ‘gayriresmî’ olarak tanıdığı bu hak, özel sektör çalışanlarının büyük bir haksızlığa uğramasına neden oldu. Gayriresmî çünkü yurt dışına çıkacak memur tüm iznini kullanacaksa müracaatını 21 gün önceden, 14 günü aşacak yurt içi izin kullanımında ise müracaatını 10 gün önceden yapmalıdır. 16 Ağustos’ta duyurulan Bakanlar Kurulu kararı ile tatil süresi 6 günle sınırlanmışken yurt dışına çıkan pek çok memur 21 gün önceden izin müracaatı şartını çiğneyerek yurt dışına çıkmış olmalıdır.

Velhasıl devletin kendi vatandaşları arasında oluşan bu ayrımcılığa her türlü önlemi alarak müdahale etmesi ve izin süreçlerini büyük bir disiplinle kontrol etmesi gerekirdi.

Can Sarvan’a cansarvan@mikro-makro.net’den doğrudan ulaşabilirsiniz.
:

Yorumunuz

share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın