Mikro-Makro’da bugüne dek Tekin Arhun-Ömer Arhun kardeşlere yönelik birçok haber yaptık. Usulsüzlük ve yolsuzluk yapan başka ‘banka sahipleri’ne ve hatta bankalara yönelik denetimlerinin oldukça yetersiz olduğu eleştirisi ile KKTC Merkez Bankası’na dair de özel haberler yaptık. Kara paranın aklanmasına, yasa dışı bete ilişkin pek çok ses getiren özel haber hazırladık.
Özel haberlerimiz arasında en fazla haber yaptığımız Tekin Arhun davalarıdır. Tekin Arhun ve Ömer Arhun kardeşlerin emirlerindekilerle bu ülkedeki birçok alacak-verecek davasında karşımıza çıkacağı tahmini ile davaları elimizden geldiğince takip ediyoruz. Bu öngörüyü geliştirmemizde, bize ulaşan farklı mağdurların hikâyelerinde ortak isimler olduğunu tespit etmemizin payı büyüktü. Evler, apartmanlar ve işletmeler Tekin Arhun-Ömer Arhun kardeşlerin adamlarının kurduğu tuzaklar sonunda Tekin Arhun’a geçiyor olabilir miydi? Bu konudaki bulgularımızı isim isim, dava dava yayınlayarak, kamuoyu ile paylaşacağız. Şu ana kadar tespit ettiğimiz isimler ve bağlantıların hepsi birer tesadüf müdür? Bu bize organize bir oluşumun varlığını açıkça gösterir mi? Bu soruların yanıtlarını ayrı bir özel haberde kamuoyunun bilgisine getireceğiz.
Mikro-Makro’da çok önceleri yayınladığımız üzere Tekin Arhun ile ilgili iki önemli davada alt Mahkemeler tefecilik ve hile yaptığını bulgulayarak çekleri iptal etti.
İki dava kararı da Tekin Arhun tarafından İstinaf’a götürüldü. Bunlardan biri, Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Genel Sekreteri, avukat Enver Öztürk tarafından kazanılan davadır. Bu davanın Yüksek Mahkeme'de ne zaman görüleceği kayıtlara göre henüz belli değil. Bu konuda birçok kez aramamıza ve hukuk bürosuna iki kere not bırakmış olmamıza rağmen yaklaşık 4 aydır Enver Öztürk'e ve hukukçu oğlu Feridun Öztürk'e ulaşamadık.
Kıbrıs Kapital Finans Ltd.’nin ve yetkilisi Tekin Arhun’un açtığı, 3384/2016 ve 5286/2017 numaralı borç-alacak davalarında, o zamanlar Lefkoşa Kaza Mahkemesi Yargıcı Talat Usar, 22 Ekim 2020’de kararını okumuş, Davacı olarak Tekin Arhun ve şirketinin ‘Davalıyla yapmış olduğu tüm çek alışverişlerinin usulsüz, geçersiz ve kanuna aykırı olduğu sonucuna ulaşılması kanaatimce kaçınılmaz olup, Davacının faiz karşılığı borç vermeye yönelik yaptığı tüm bu anlaşmaların veya çek karşılığı borçlandırma işlemlerinin de geçersiz olduğu sonucuna ulaşır bulgu yaparım” ifadelerini kullanmıştı.
Yargıç Talat Usar, tefecinin finans şirketine keşide edilen büyük miktarda biri TL, diğeri sterlin cinsi iki çekin geçersiz kılınarak iptal edilmesine, karşılıksız çeklerin karşılıksız çek muamelesi görmemesi ve/veya mezkur çekin Davalının çek yasağına girmesine sebep olmaması gerektiğine dair tespit kararı verilmesine, iki çekin de ayrıca Davalıya iade edilmesine emir ve hüküm vermişti.
Dava duruşmaları sırasında Davalının avukatı tefecinin faizcilik yapmasına rağmen 72/1962 sayılı yasaya uygun olarak gerekli tescil işlemini yaptırmadığını ve suç işlediğini savunmuştu.
Tekin Arhun’un Yüksek Mahkeme’ye gittiği ama henüz tebligatın yapılmamış göründüğü davayı da bağlayacak önemli bir belgenin, yine Arhun tarafından Yüksek Mahkeme’ye götürülen ikinci davada Mahkeme’ye sunulacağını biliyorum. Kıbrıs Cumhuriyeti’nden orijinal yasa temin edilmiştir ve muhtemelen kasım ayında görülecek diğer davada Mahkeme’nin huzuruna getirilecektir.
İkinci dava, o tarihlerde Lefkoşa Kaza Mahkemesi Başkanı olan Yargıç Talat Usar ve Kıdemli Yargıç Cenkay M. İnan tarafından görülen, 4202/2013, 3677/2013 ve 4237/2017 numaralı konsolide edilmiş bir davaydı ve kararı 21 Haziran 2021’de okunmuştu.
Dava, Tekin Arhun, şirketi eski adıyla TEK-JEN, sonradan değişen adıyla Kıbrıs Kapital Finans, Kıbrıs Kapital Bank ve davalı bir başka iş insanı arasında geçmişti.
Yargıçlar ilgili Yüksek Mahkeme kararına atıfta bulunarak, ‘Faizciler Yasası’ olarak bilinen, 1957'de yapılan Moneylenders Law’ın 1960 Kıbrıs Kanunları serisinde Fasıl 142 olarak kendini koruduğunu ancak 72/62 sayılı yasa ile 1960 Cumhuriyeti’nin ilanından sonra ilga edilmesi düşünüldüğü halde, yasanın Bakanlar Kurulu Kararı ile 2020 yılına kadar iptal edilmediğine dikkat çekmişti.
Faizciler Yasası'nın 2020’de iptal edilmesine rağmen davaya konu çeklerin yasa yürürlükteyken alındığını vurgulayan Yargıçlar, kararlarında Tekin Arhun’un o tarihlerde yürürlükte olan yasa tahtında yasaya aykırı olarak ‘faizcilik’ yaptığını bulgulamıştı.
Tekin Arhun’un tefecilik yaptığı bulgusu doğrultusunda Yargıçlar Arhun’un ve TEK-JEN Ltd’nin ‘yasaya aykırı bir borç verme işlemi neticesi elde ettiği dava konusu çeklerin ödenmesini talep edemeyeceği’ne ve “dava konusu çeklerin geçersiz olduğuna” hükmetmişti.
Yargıçlar kararlarında, Tekin Arhun’un ve adı geçen şirketinin gayri yasal olarak faizcilik yaptığı, çekleri hile ile elde ettiği, dava sırasında birçok çelişik şahadette bulunduğu, ekstre fişlerinde montaj yapıldığı, aldığı çekleri başkalarına ciro etmesi nedeniyle esasen Davacı olarak bu çekleri elinde bulundurmaya veya bu çekleri bir kıymet karşılığı elinde bulunduran kişi olmaya haiz olmadığı ve çeklerin karşılıksız çıktığını Davalıya ihbar yoluyla bildirmediği bulgularıyla, davalara konu toplamda 630 bin sterlinlik çekin geçersiz olduğuna emir ve hüküm vermişti.
Kasım ayında Yüksek Mahkeme’de görülmesi beklenen ve alt Mahkeme'de Tekin Arhun ve şirketi aleyhine karar verilmiş ikinci davanın istinafında, 72/1962 sayılı Faizciler Yasası'nın Kıbrıs Cumhuriyeti’nden alınmış aslı sunulacak. Zira Arhun'un avukatları Arhun'un şirketinin KKTC yasalarına göre faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, başka bir mevzuata tabi olmadığını, 72/1962 sayılı yasadaki faizci tefsirinin (e) bendi gereğince Arhun'un ve şirketinin faizci kabul edilemeyeceğini ileri sürüyor. Şayet bu iki davaya ilişkin alt Mahkeme kararları orijinal yasanın sunulmasının ardından onanırsa, aşırı faizle hayat düzenleri on yıllardır mahvolmuş, planladıklarını gerçekleştirememiş, çocuklarına iyi bir eğitim sağlayamamış, sağlıkları bozulmuş yüzlerce mağdura emsal teşkil edebilir.
Mağdurların ağır dramlarını Mikro-Makro’da yayınladıkça kamuoyunun durumun vahametini daha iyi kavrayacağından, olayların ‘tefeciden borç alacak kadar cahil bazı insanların pişkince borçlarını ödeyemeyince yaşadıkları’ olarak yaratılmaya çalışılan algıdan çok uzak olduğunun anlaşılacağından eminiz. Sonunda bu mağdurlara ve ailelerine sadece finansal zarar vermekle kalınmayıp, fiziksel ve ruhsal sağlıklarına da geri dönülmez ziyanlar vermekten adeta zevk alan, inanılmaz faizler bindirmeye can atan, organize ciddi bir oluşumla karşı karşıya olduğumuzu herkesin kabul edeceğine de şüphemiz yok.
Üzücü olan, reklam karşılığında bazı basın organlarının hiçbir şey olmamış gibi, toplumun yıllardır ağır mağduriyet yaşattırılmış bu kesimlerinin sesini duymazdan gelmesidir. Elbette takdir kamuoyunundur!
2020'de KKTC'de yürürlükten kaldırılan ancak 2020 ve öncesi için geçerli olan yasanın çok daha önce KKTC Mahkemeler sitesinden indirdiğim ve arşivime koyduğum halini linkten okuyabilirsiniz: Faizciler Yasası
Yorumunuz