Özel Haber

TBMM’de Taşınmaz Mal Komisyonu’nun sorumluluklarından, Halil Falyalı'ya Kıbrıs soruları

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bütçe oturumunda konuşma yapan milletvekilleri Kıbrıs'la ilgili pek çok soru sordu. Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ‘Kıbrıs’ta emlak alımında İsrailliler 12’inci sırada’ açıklamasını yaptı.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM), Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği Başkanlığı ve Türk Akreditasyon Kurumu bütçe ve kesin hesaplarının tartışılarak onaylandığı 20 Kasım tarihli 1’inci oturumunda, farklı partilerden milletvekilleri Kıbrıs’a değindi. Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da milletvekillerine yanıt verdi. 

Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına İstanbul Milletvekili Namık Tan: ‘Akdeniz'de doğal gaz arama çalışmaları aniden neden durduruldu?’

Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına İstanbul Milletvekili Namık Tan TBMM’deki konuşmasında, ’KKTC’nin yalıtılmış durumu maalesef sürmektedir. 3 Kasım’da Astana’da Türk Devletleri Teşkilatı Zirve Toplantısı gerçekleştirildi. Bu toplantıya Teşkilatta gözlemci üye yapıldığı duyurulan KKTC, her nedense ev sahibi Kazakistan tarafından davet edilmedi. 2020’de duyduğumuz, KKTC’nin de dâhil ve davet edileceği bir Doğu Akdeniz Bölgesel Konferansı da bir kenara itildi. Bu meyanda Kıbrıs'taki çözüm süreci de bu arada çıkmaza girdi. Şimdi soruyoruz Akdeniz'de doğal gaz arama çalışmaları aniden neden durduruldu? KKTC’nin en yakın dostumuz ve müttefikimiz olan ülkeler tarafından dahi tanınmaması çözüm süreci konusunda izlediğimiz politikanın başarısızlığıyla bağlantılı olabilir mi?’ dedi.

İYİ Parti’nin Adana milletvekili Bilal Bilici, Pile-Yiğitler Yolu Projesi'ne değindi

Başkanlığını Meral Akşener’in yaptığı İYİ Parti’nin Adana milletvekili Bilal Bilici ise ‘Adada barış ve istikrarın devam etmesi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin henüz tanınmamış ülkelerce de tanınması, KKTC’nin uluslararası kuruluşlara üye olması en önemli amacımız olmalıdır’ ifadeleriyle görüşünü ifade etti. 

Bilici konuşmasının devamında, Pile-Yiğitler Yolu Projesi’ne değindi: ‘1974 yılından bugüne ara bölgede yaşayan Türk tarafının insani ihtiyaçlarını karşılamak, ekonomik kalkınmalarına destek olmak, sağlık, eğitim ve bunun gibi ihtiyaçları için gerçekleştirilen Pile-Yiğitler Yolu Projesi’nde BM’nin uyguladığı çifte standart can sıkmaktadır. Yirmi beş yılı aşkın geçmişi bulunan Pile -Yiğitler Yolu Projesi, Kıbrıs Türk tarafının yapıcı tutumu ve bu yönde yaptığı tüm iş birliği çağrılarına rağmen Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nden karşılık görememiştir. Yolun tamamlanması için gerekli çalışmalar BMBG yetkililerinin bilgilendirilmesi suretiyle 17 Ağustos’ta başlatılmıştır. Ancak 18 Ağustos’ta BM güçlerinin yol çalışması gerçekleştiren kişilere fiziki müdahalelerde bulunduklarını öğrendik; bu durum asla kabul edilebilir değildir, bu adaletsiz, samimiyetsiz ve ikiyüzlü tutumla ilgili biz de Kıbrıs ziyaretimizde istişarelerde bulunmuştuk ve bunu gündemimize taşımıştık. Şimdi ise Rum kesiminin o bölgeye yeni bir kent kurma girişimini ve bu çabalarını ortaya attığını duyuyoruz. Kıbrıs’ta hiçbir konu ya da tek bir karış toprağın geleceği oldubittiye getirilemez ve getirilmemelidir’ dedi. 

Cumhuriyet Halk Partisi’nden Eskişehir milletvekili Utku Çakırözer: “Halil Falyalı’yla iş ilişkisi, şirket ortaklığı iddiaları konusunda bir bakan yardımcısı halen kamuoyuna tatmin edici bir açıklama yapmadı”

Cumhuriyet Halk Partisi’nden Eskişehir milletvekili Utku Çakırözer konuşmasında, ‘Mafyadan bahsetmişken heyetinizde yer alan bir Bakan yardımcısının geçmişte birçok yasa dışı faaliyetle anılan Halil Falyalı’yla iş ilişkisi, şirket ortaklığı iddiaları konusunda hâlâ kamuoyuna tatmin edici açıklama yapılmış olmadığını anımsatmak isterim. İlgili Bakan yardımcısı “Yargıda takibini yapacağız” dedi, sonuç ne oldu? Bir iş ilişkisi, ortaklık var mıdır, yok mudur? Bu konunun tarafınızca bugün açıklığa kavuşmasını talep ediyoruz’ ifadelerini kullandı.

Utku Çakırözer konuşmasının devamında, ‘Kazanılmış hakları bile korumaktan acizsiniz, işte Kazakistan. Davet etmedi Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi’ne KKTC’yi hem de resmen gözlemci üye olmasına rağmen. Ne yaptınız? Tepki göstermek bir yana birkaç gün sonra bu Meclise Kazakistan ile yük taşımacılığı anlaşması getirdiniz. Ödül gibi. Bu mudur bağımsız millî dış politika, oyun kuran, oyun bozan dış politika; soruyorum’ dedi.

Gelecek Partisi’nden Bursa milletvekili Cemalettin Kani Torun: “Kuzey Kıbrıs'ı ne Türk devletleri ne de başka bir devlet henüz resmî olarak tanımamıştır”

Ahmet Davutoğlu başkanlığındaki Gelecek Partisi’nden Bursa milletvekili Cemalettin Kani Torun ise ‘Dışişleri Bakanımız tarafından Türk dünyasının önemli bir parçası olduğu ifade edilen Kuzey Kıbrıs'ı ne Türk devletleri ne de başka bir devlet henüz resmî olarak tanımamıştır. Türkiye'yi kınayan ve geri çekilmesi için çağrı yapan Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu kararları her fırsatta Türkiye’nin önüne çıkarılmaktadır. Yunanistan Dışişleri Bakanı 40’ıncı yıl dolayısıyla Türkiye’nin işgalinin asla kabul edilmeyeceği ve Yunanistan'ın bu kararların uygulanması için elinden geleni yapacağı açıklamasında bulunmuştur. Bu durum Türkiye’nin güneyindeki direnç noktasını zayıflatmaktadır’ dedi.

Gelecek Partisi Bursa milletvekili Kıbrıs’la ilgili sözlerine şöyle devam etti: ‘Geçtiğimiz on yılda Akdeniz ülkelerinin kendi deniz sınırları içerisinde doğal gaz arayışlarının yoğunlaştığı ve deniz alanlarının belirlenmesi ve çıkarılan gazın taşınacağı boru hattının inşası gibi konularda uzlaşma arayan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Mısır, Yunanistan, Lübnan ve İsrail’in Türkiye’yi dışlayarak bir araya geldiği görülmektedir. O yüzden Orta Doğu ve Afrika’nın tamamında bölgesel yapılanmada tamamlayıcı bir parça da Kıbrıs Türklerinin egemen olduğu bir devletin kabul görmesidir.’

Cumhuriyet Halk Partisi Karabük milletvekili Cevdet Akay: “Kıbrıs'ın İsrail'e bakan kısmında Yahudi kökenli iş adamlarının binlerce dönüm araziler aldığını ve konutlar yaptığını duyuyoruz”

Cumhuriyet Halk Partisi Karabük milletvekili Cevdet Akay, Meclis’te yaptığı konuşmasının sonunda, ‘Kıbrıs’la ilgili bir durum tespiti’ni milletvekilleri ile paylaştı. 

Akay, ‘Özellikle Kıbrıs'ın İsrail'e bakan kısmında Yahudi kökenli iş adamlarının binlerce dönüm araziler aldığını ve konutlar yaptığını duyuyoruz. Yine aynı şekliyle Ukrayna -Rusya savaşından da Yahudi kökenli iş adamlarının bu bölgeye geldiklerini duyuyoruz. Gazze'deki kesinlikle tasvip etmediğimiz bu vahşet dolu savaş ortamı içerisinde oradaki Filistinlilerin yurtlarını terk etme zorunda kaldığı bir ortamda ve Güney Akdeniz'de 10 trilyon dolarları aşan enerji kaynağı göz önünde bulundurulduğunda, Kıbrıs topraklarında bu tip yapılaşmanın olumsuz sonuçlar doğuracağını düşünüyoruz’ görüşünü dile getirdi.

‘Bu konuyla ilgili Kıbrıs'ta neler oluyor Sayın Bakanım? Bu konuya yönelik bir çalışmamız var mı bu durumla alakalı?’ sorularını sorarak, sözlerini bitirdi.

DEVA İstanbul milletvekili Mustafa Yeneroğlu: “2021’de duyurulan KKTC’nin davet edilebileceği bir Doğu Akdeniz Bölgesel Konferansı hazırlıkları ne durumda?”

Ali Babacan’ın başkanlığını yürüttüğü Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) İstanbul milletvekili Mustafa Yeneroğlu ise konuşmasının Kıbrıs’la ilgili bölümünde, ‘Türkiye’nin Ege ve Akdeniz'de meşru egemenlik haklarının yeterince korunabildiğine dair endişelerimiz var. Yine, aynı şekilde Kıbrıs’ta çözüm süreci de çıkmazda. Kıbrıs Türklerinin meşru haklarının sürekli göz ardı ediliyor olması kaygı veriyor ve rahatsızlık uyandırıyor. Özellikle Akdeniz çerçevesinde de meşru haklarımız elbette vazgeçilemez. Buna karşılık doğal gaz arama çalışmalarımız durduruldu, bunun nedenlerinin kamuoyumuzla paylaşılmasını bekliyoruz. Ayrıca, Yunanistan'ın Ege ve Akdeniz'de dengeleri bozacak şekilde giderek güçlenmesini görmezden gelmememiz gerektiğini hatırlatmakla birlikte esasında iki komşu olarak tarihî ve kültürel ortaklıklarımızın yanında ekonomik alanda da yeni iş birliklerinin önünü açacak politikalar ortaya koymalı ve on yıllara sari gelenekleri gerginlikleri geride bırakacak yeni bir sayfa açmalıyız’ şeklinde konuştu.

Yeneroğlu, ‘3 Kasım’da Astana’da Türk Devletleri Teşkilatı Zirve Toplantısı’na Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin davet edilmemesini nasıl değerlendiriyorsunuz? 2021’de duyurulan KKTC’nin davet edilebileceği bir Doğu Akdeniz Bölgesel Konferansı hazırlıkları ne durumda?’ sorularını da sordu.

İYİ Parti İstanbul milletvekili Nimet Özdemir: “Ada’nın ancak 3’te 1’ini Türk nüfusu oluşturmaktadır ve bu denge her geçen gün aleyhimize bozulmaktadır” 

İYİ Parti’den İstanbul milletvekili Nimet Özdemir ise ‘Doğu Akdeniz başta olmak üzere bölgesel ve küresel fay hatlarının kırıldığı bir dönemden geçildiği’ni belirterek, ‘Dün Suriye’de, bugün Filistin’de yaşanan çatışmalar, Akdeniz’deki ticaret yolları ve enerji yataklarından bağımsız düşünülemez. Batılı ülkelerin pervasız girişimleri, Levant Bölgesi’ndeki istikrarı bozarak terörü tetiklemiş ve milyonlarca sığınmacının ülkemize akın etmesine neden olmuştur. Yıllar içerisinde Doğu Akdeniz nispeten bir ateş çemberine dönüşürken, yaşanan çatışmaların ağır sonuçlarını en çok hissedenlerin başında yer almaktayız.

Gelinen noktada Akdeniz’de ısınan sular, Mavi Vatan doktrinimizi tehdit eder bir görünüm kazanmıştır. Sözün özü; dış politikada birlik ve beraberliğimizin üst düzeyde olması gereken kritik bir dönemin eşiğindeyiz. Akdeniz’deki kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge sorunları halen bir çözüme kavuşmadığı gibi donmuş vaziyette gözükmekte. Bu durum, başka aktörlerin kendi sahamızda ekonomik faaliyetlere girişmesini mümkün kılmakta ve siyasal etki alanlarımızı kısıtlamaktadır. En büyük kaygımız, bu durumun milli güvenliğimizi tehdit eder bir hal alarak kalıcı hale gelmesidir.

Bu kapsamda; Ege’yle Akdeniz’deki kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge sorunlarını nasıl aşmayı düşünüyorsunuz? 

Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin Avrupa Birliği üyesi olması sebebiyle çıkmaza sürüklenen çok aktörlü anlaşmazlıklar karşısında Türkiye’nin tavrı ne olacaktır? 

Ortadoğu ve Doğu Akdeniz’in sükunete kavuşmasının koşulları sizce nedir?’ sorularını sordu.

İYİ Parti milletvekili Nimet Özdemir konuşmasına şöyle devam etti: ‘Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin uluslararası arenada daha fazla boy göstermesi ve kabul görmesi önceliklerimiz arasında olmalıdır. Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci statüsünde katılan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti çok geçmeden daimî üye statüsü de kazandırılmalıdır. Sayın Bakan; garantörü olduğumuz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde on binlerce dönüm arazinin İsrail’le ilişkili aracılar tarafından alındığı iddia edilmektedir. Göz yumulması halinde bu gidişatın varacağı vahim manzara hepimizin malumu. Ada’nın ancak 3’te 1’ini Türk nüfusu oluşturmaktadır ve bu denge her geçen gün aleyhimize bozulmaktadır.'

Nimet Özdemir: “Türkiye Taşınmaz Mal Komisyonu'nun gerektiği gibi çalışmasına yönelik üzerine düşen sorumlulukları ne zaman yerine getirecektir?”

Özdemir, 'Nitekim Kıbrıs’taki Türk varlığı gerek ekonomik gerek siyasi gerekse askeri anlamda ülkemiz için büyük önem arz etmektedir. Bu kapsamda; Ada’daki Türk varlığını tehdit eden yabancılara mülk satışına ilişkin Dışişleri Bakanlığının yürütmekte olduğu bir çalışma var mı? Türkiye, Taşınmaz Mal Komisyonu'nun gerektiği gibi çalışmasına yönelik üzerine düşen sorumlulukları ne zaman yerine getirecektir?’ sorularını yöneltti.

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: “Kıbrıs’ta İsrail vatandaşları tarafından yapılmış toplam 200 küsur emlak alım başvurusuyla, tüm ülkeler arasında İsrail vatandaşları 12’nci sırada”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Meclis'te yaptığı konuşmada, tartışılan konulardan biri olarak ‘Kıbrıs'ta mülk edinme meselesi’ne değindi.

Fidan, ’Konulardan biri de özellikle Kıbrıs'ta mülk edinme meselesi var. Tabii, bu iddialara biz bakıyoruz, bir önceki görevimden itibaren de baktığımız bir konuydu bu. Şöyle bir bilgi notu var: 2000 yılından bu yana İsrail vatandaşları tarafından yapılmış toplam 200 küsur emlak alım başvurusuyla, tüm ülkeler arasında İsrail vatandaşları 12’nci sırada. Sadece son beş yılda KKTC’de emlak alım başvurusu toplamda 15 bin, yani İsrail değil başka ülkelerden. 2000’den bu yana İngiltere 1’inci sıradaymış, son beş yılda da İran 1’ inci sıraya geçmiş. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde üçüncü ülke vatandaşlarına taşınmaz mal satışları biliyorsunuz Bakanlar Kurulu onayına bağlı olarak yapılabiliyor veya kiralanabiliyor. Aracılar vasıtasıyla yapıldığı söylenen konular var, bunlar çalışılıyor, bu konular ama aracılar vasıtasıyla da olsa hakiki olarak yabancının üstüne bu geçemiyor, Bakanlar Kurulu kararı gerekiyor. Biz Kıbrıs'ı bağımsız bir devlet olarak ve egemen bir devlet olarak tanıdığımız için Kıbrıs yetkilileri nezdinde bu endişelerimizi gündeme getiriyoruz’ ifadelerini kullandı.
Kaynak: TBMM 

Bu haberle ilgili herhangi başka bir bilgi ve/veya belgeye sahipseniz Mikro-Makro’ya iletisim@mikro-makro.net’den veya +90 533 852 60 63’den ulaşabilirsiniz.
:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın