Mikro-Makro geçen sene nisan ayında yaptığı özel bir araştırmada, yerel bir bankanın KKTC Merkez Bankası Tebliği’ne aykırı davrandığını, yüksek faiz uygulamaya devam etmek için kredi sağladığı bazı kişi ve şirketleri donuk statüsüne gecikmeli olarak atarak, borçluları yargıya geç intikal ettirdiğini ileri sürmüş ve ülkemizdeki bazı bankaların KKTC Merkez Bankası tarafından yeterince denetlenip denetlenmediği sorusunu sormuştu.
Bu bankanın ortakları 2020 itibarıyla banka sahibinden ve 5 çocuğundan oluşuyor. Hissedar 3 kardeş adada yaşarken, 2 diğer hissedar kardeş ise yurtdışında hayatını sürdürüyor.
Banka sahibi ve Kıbrıs’taki 3 çocuğunun geçen hafta bir başka davadan ceza alabilecekleri ihtimalini bankanın avukatı ile değerlendirdikleri ve yurtdışına kaçmanın en doğru yol olduğunda hemfikir oldukları ileri sürülüyor. Banka sahibinin ve eşinin oldukça yaşlı olması, banka sahibinin yaşlılığa bağlı rahatsızlıkları nedeniyle bankadaki işlemlerden bilgi sahibi olmadığını ileri sürebileceği ve davalar nedeniyle karı-kocanın ülkeyi terk etmelerine gerek olmadığı sonucuna varılıyor.
Hakkında başka davalar da açılmış olan bankanın yakın tarihte yaptığı yeni bir usulsüzlük KKTC Merkez Bankası tarafından fark ediliyor. Son derece küçük bir meblağın temini için yapıldığı öne sürülen yeni usulsüzlük iddiası önce bankanın büyük hisselerine sahip kardeşler ve banka sahibi baba tarafından teknik personele yıkılmak isteniyor; hatta Polis Savcılık’tan bu konuda görüş istiyor. Ancak Polis ve Savcılık arasındaki yazışmalar devam ederken bankanın avukatı süreci riskli görerek adada yaşayan bankaya ortak çocuklardan 3’üne ülke dışına çıkmasını tavsiye ediyor.
Avukat ülkeden kaçan 3 kardeşin ve babanın hisselerinin yurtdışında yaşayan ve apar topar adaya döndükleri ileri sürülen 2 kardeşe devredilmesini mi önerdi?
İddialara göre, avukat geçen hafta ülke dışına kaçan bankanın ortakları konumundaki 3 kardeşin ve babanın hisselerinin İngiltere’den Kıbrıs’a dönecek diğer 2 hissedar kardeş üzerine devredilmesini öneriyor. Bu teklif de aile tarafından kabul görüyor.
Bu durumda, suç işledikleri iddia olunan ve ülkeden kaçan 3 kardeşin ve babanın hisselerinin yurtdışından bu hafta ülkeye geldiği ileri sürülen 2 kardeşe devredilecek.
KKTC Merkez Bankası böyle bir hisse devrini kabul edecek mi?
Muvazaalı (Danışıklı-hile ile) hisse devrini KKTC Merkez Bankası’nın kabul etmesi durumunda, KKTC Bankacılık Yasası’na ve KKTC Merkez Bankası’nın Tebliğleri’ne aykırı hareket ederek suç işledikleri öne sürülen banka hissedarları ve avukatları tereyağından kıl çeker gibi bankanın yönetimini elinde tutmuş olacak.
Banka müşterilerinin bir kısmı şu ana kadar bankanın usulsüzlükleri nedeniyle ciddi mağduriyetler yaşamışken, yeni mağdurlar yaratılmaması için KKTC Merkez Bankası’nın bu şekilde bir hisse devrine sıcak yaklaşmayacağı tahmin ediliyor.
Yorumunuz