Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi'nin (ECDC) güncellenmiş risk değerlendirmesine göre, karbapenem sınıfı antibiyotiklere dirençli Enterobacterales bakterisi kaynaklı kan dolaşımı enfeksiyonları artış gösteriyor. Bu durum, Avrupa Birliği (AB) ve Avrupa Ekonomik Alanı'ndaki (AEA) hastalar ve sağlık sistemleri için ciddi bir tehdit oluşturuyor.
23 AB üyesi ülkede, hastanelerde yayılmaya devam eden çoklu ilaca dirençli yüksek riskli soylar nedeniyle, karbapenem sınıfı antibiyotiklere dirençli ‘K. Pneumoniae’ bakterisi kaynaklı kan dolaşımı enfeksiyonlarında artış yaşandığı tespit edildi.
Bu bakteri grubu, enfeksiyona yol açtıktan sonra öldürülmesi çok zor olan bir bakteri grubudur. Örnek olarak E. coli ve klebsiella verilebilir. Sıklıkla akciğer, idrar yolu, yara ve kan enfeksiyonlarına neden olurlar. Karbapenemler, bakteriyel enfeksiyonları tedavi eden bir grup antibiyotiktir. Bu bakteriler karbapenemlerin kendilerini öldürmesini engelleyen kimyasallar salgılarlar. Buna 'antibiyotik direnci' denir. CRE veya karbapenem dirençli bakterilerin neden olduğu enfeksiyonların tedavisi zordur ve vücudun diğer bölgelerine yayılabilir. Bazı durumlarda yaşamı tehdit edici bile olabilir.
Rapora göre bazı K. pneumoniae suşları artık daha fazla bulaşan, daha hızlı yayılan ‘hipervirülan’ özellikler kazandı. Ve daha ciddi hastalıklara neden olma potansiyeline sahip hale geldi.
Özellikle K. pneumoniae ST23, hem dirençli hem de daha tehlikeli bir hale gelerek hastanelerde hızla yayılmaya devam ediyor. Klebsiella pneumoniae dışındaki yeni karbapenem dirençli Enterobacterales türleri de sağlık tesislerinde yaygınlaşmaya başladı.
Ayrıca, karbapenem dirençli bazı E. coli suşlarının daha sık tespit edilmesi, bu bakterilerin toplumda yayılma riskini artırıyor. Hastane dışı bulaşma ihtimalinin yükselmesi, halk sağlığı açısından kritik bir uyarı niteliğinde.
Karbapenem antibiyotiklerine dirençli Enterobacterales kaynaklı kan dolaşımı enfeksiyonlarında Kıbrıs, 2019-2023 arasında vaka sayısının %275.5 artmasıyla, aynı dönemde en çok artışın yaşandığı Slovenya (%1.140), Macaristan (%744.4), İsveç (%300) ve Hırvatistan’ın (%277.5) ardından 5'inci ülke oldu.
Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi'nin ‘Karbapenem Dirençli Enterobacterales (CRE)’ hakkında 3 Şubat’ta yayımlanan Üçüncü Güncellemesi’nde, karbapenemaz genleri taşıyan yeni Enterobacterales türlerinin ortaya çıktığı, direnç genlerinin plazmid aracılığıyla yayılmasının, hastanelerde ve sağlık ağları arasında salgınlara yol açtığı bildirildi. Raporda, karbapenemaz genleri taşıyan yüksek riskli E. coli suşlarının tespit edilmesinin, toplumda yayılma riskini arttırdığı kaydedildi.
Yüksek riskli CRE suşları yayılmaya devam ettiği için bu tür enfeksiyonların daha fazla yayılma olasılığının yüksek olduğu belirtildi. Etkili antimikrobiyal tedavinin uygulanmasında gecikmeler yaşandığı ve tedavi seçenekleri sınırlı olduğu için CRE kan dolaşımı enfeksiyonlarına bağlı ölüm oranlarının yüksek olduğu kaydedildi. Raporda, ‘Güçlü kontrol önlemleri alınmazsa etkisi yüksek olacak, ancak AB çapında koordineli çabalarla bu risk azaltılabilir.’ denildi.
Çoğu CRE enfeksiyonunun standart antibiyotiklere son derece dirençli olduğu bildirilen değerlendirme raporunda önlem önerileri de sunuldu:
Temel Öneriler
1. Ulusal Koordinasyon Güçlendirilmeli:
►Ulusal CRE yönetim ekibi oluşturulmalı, hastaneler ve bölgeler arasında kontrol çabaları koordine edilmelidir.
►Bütçe ve hedefleri belirten bir CRE yönetim planı oluşturulmalı ve düzenli olarak kamuoyuna raporlanmalıdır.
2. Gelişmiş Enfeksiyon Önleme ve Kontrol (IPC) Önlemleri:
►Hastane yatışlarında yüksek riskli hastalar için tarama ve izolasyon uygulanmalıdır.
►El hijyeni ve sağlık personelinin eğitimi artırılmalıdır.
►Çevresel dezenfeksiyon ve kirlenmiş lavabolar gibi riskli alanların temizlenmesi sağlanmalıdır.
3. Daha İyi Antibiyotik Kullanımı (Antimikrobiyal Yönetim):
►CRE enfeksiyonları için ulusal tedavi kılavuzları oluşturulmalı ve uygulanmalıdır.
►Kolistin kullanımını azaltmak için yeni onaylanan antibiyotiklere erişim artırılmalıdır, çünkü kolistin yüksek böbrek toksisitesine sahiptir.
4. Genomik Gözetim ve Laboratuvar Kapasitesi Güçlendirilmeli:
►CRE salgınlarını ve direnç gelişimini izlemek için tam genom dizileme (WGS) yapılmalıdır.
►Hızlı tanı testleriyle karbapenemaz genleri tespit edilmeli ve uygun tedavi belirlenmelidir.
5. Toplumda ve Sınır Ötesi Yayılmayı Önleme:
►Gıda ve hayvanlarda CRE gözetimi yapılmalı, zoonotik bulaş önlenmelidir.
►Yüksek CRE oranına sahip ülkelerden gelen hastalar için hastane kabulünde tarama ve izolasyon uygulanmalıdır.
►Hastaneler arası ve uluslararası hasta transferlerinde etkili iletişim sağlanmalıdır.
Kaynak: Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi'nin (ECDC) güncellenmiş risk değerlendirmesi
Yorumunuz