Dünya

James Webb Uzay Teleskobu 2022'de astronomide nasıl bir devrim yarattı?

İnsanlığın uzaya 25 Aralık 2021’de gönderdiği, yüksek çözünürlüklü uzay fotoğrafları çeken en büyük teleskop James Webb Uzay Teleskobu, yakında yolculuğunun ilk senesini tamamlayacak.

James Webb Uzay Teleskobu'ndan (JWST, James Webb Space Telescope) gelen ve ilki 11 Temmuz 2022’de yayınlanmaya başlanan görüntüler tüm dünyayı büyülemeye devam ediyor.

Yeni teleskop, ABD uzay ajansı NASA, Avrupa uzay ajansı ESA ve Kanada uzay ajansı CSA tarafından ortaklaşa geliştirilmiş ve Max Planck Astronomi Enstitüsü, Köln Üniversitesi ve birkaç Alman şirketi de geliştirilme sürecine katılmıştı.

Çalışmaları on yıllar süren ve yapım maliyeti yaklaşık 10 milyar dolarak çıkan teleskop adını, 1960'larda NASA'nın başındaki yönetici James Webb'den alıyor.

James Webb Uzay Teleskopu, evrenimizi yaratan büyük patlamadan sonra oluşan ilk galaksilerle birlikte bugün evreni dolduran tüm galaksilerin, yıldızların ve gezegenlerin oluşumu gibi kozmik tarihin her aşamasına bakabilmek için yapıldı.

Teleskoptan gelen veriler kendi güneş sistemimizle ilgili soruların yanıtlamasını ve 13,5 milyar yıl önce oluşan ilk galaksilerden gelen zayıf sinyallerin araştırılmasını sağlayacak.

Yaratılış Sütunları, NASA

'Akıllara durgunluk veren' detaylar

JWST tarafından tespit edilen birçok erken galaksinin, gökbilimcilerin beklediğinden daha parlak, daha çeşitli ve daha iyi biçimlendirildiği görüldü. Teleskop yüksek çözünürlüğü ve kızılötesi görüşü sayesinde kozmosun daha yakın bölgelerinde, yıldız oluşumu ve evrimi hakkında sonuçlar elde edilebiliyor. 

Kanada'daki Toronto Üniversitesi'nden gökbilimci Lamiya Mowla, önceki Hubble Uzay Teleskobu'na atıfta bulunarak, Hubble'la karşılaştırıldığında James Webb Uzay Teleskobu'nun 'akıllara durgunluk verdiği'ni söylüyor.

Teleskobun keskin görüşü sayesinde, Lamiya Mowla ve meslektaşları ‘Sparkler’ adını verdikleri bir galaksinin etrafındaki parlak 'parıltıları' tespit edebildi; parıltıların, şimdiye kadar keşfedilen en eski yıldız kümelerinden bazıları olduğu ortaya çıktı. Diğer çalışmalar, canavar kara deliklerin gizlendiği galaksilerin ayrıntılarını belirledi.

WASP-39b, NASA

Teleskobun yaptığı keşifler arasında, benzeri görülmemiş ayrıntılarla inceleyebileceği ötegezegen atmosferleri bulunuyor: Örneğin, bilim insanları ötegezegen WASP-39b'den gelen ilk JWST verilerini gördüklerinde gözlerine inanamadı. Astrofizik Merkezi'nden gökbilimci olan Mercedes López-Morales, 'ilk bakışta bile tüm cevapların önlerinde olduğu'nu söylüyor..

TRAPPIST-1

Şimdi bilim insanları, TRAPPIST-1 yıldızının yörüngesinde dönen yedi adet Dünya büyüklüğündeki gezegen de dahil, diğer gezegenler hakkında gelecek verileri merakla bekliyor. 

James Webb ilk gezegen keşfini bile yaptı: Bu gezegen, yakındaki serin bir yıldızın etrafında dönen kayalık Dünya büyüklüğünde bir gezegendir.

Satürn'ün uydusu Enceladus, NASA

Teleskop ayrıca Dünya'nın göksel mahallesindeki nesneleri incelemekte ne kadar değerli olduğunu da kanıtladı. Örneğin, Satürn'ün uydusu Enceladus'un yeni görüntülerini gösterdi. Bilim insanları, Enceladus'un buzlu kabuğundaki kırıklardan fışkıran suyun uyduda gömülü bir okyanustan geldiğini biliyorlardı, ancak James Webb suyun tüm uyduyu sardığını ortaya koydu. 

Teleskobun astronomiyi değiştirmekte neler yapabileceğini görmek için henüz erken. JWST proje bilimcisi Klaus Pontoppidan, "Nihai etkisinin tam bir resmini gerçekten görmek için erken" diyor.

Ancak tüm iyi haberlerin ortasında, halem aksaklıklar var. Bunların arasında birincil olan, teleskobun ‘verileri üzerinde çalışan bilim insanlarını desteklemek için finansman eksikliği'... López-Morales, "Bilim yapabiliriz, becerilerimiz var, araçları geliştiriyoruz, çığır açan keşifler yapacağız ama çok küçük bir bütçeyle. Bütçe şu anda ideal değil" diye ekliyor.
Kaynak: Nature

:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın