Dünya

İsrail Gazze’yi kim yönetecek hesapları yapmaya başladı

İsrail'in Avrupa Birliği Büyükelçisi, Politico gazetesine demeç verdi.

İsrail'in Avrupa Birliği Büyükelçisi Politico gazetesine yaptığı açıklamada, Gazze'deki savaşın önümüzdeki yıl sona ermesinin beklendiğini ve çatışmalardan zarar gören bölgeyi yönetecek yeni bir yönetim otoritesinin kurulacağını söyledi.

Haim Regev, İsrail Savunma Kuvvetleri'nin Gazze'deki askeri hedeflerinin çoğunu tamamladığını, Filistinli militan grup Hamas'ı artık örgütlü bir yapı olarak savaşamayacak noktaya getirdiğini ve Hamas’ın artık bir gerilla gücü gibi davrandığını belirtti.

"Savaştan önce Hamas, komuta zinciri olan, taburları olan bir orduydu... Bugün bu askeri tehdit artık yok" diyen Büyükelçi, "Taburların çoğunu dağıttık... Sanırım bu, Gazze'de yeni bir yönetim yapısı göreceğimiz yıl olacak. Bu bir zaman meselesi. Tüm rehineler serbest bırakıldığında olacak" açıklamasını yaptı.

İsrailli yetkililer Gazze Şeridi'nin kontrolünü ellerinde tutmak istemediklerini söylüyor. Yakın zamanda verdiği bir röportajda, Orta Doğu barış elçisi olarak da görev yapmış olan eski İngiliz Başbakanı Tony Blair, çatışmalar sona erdiğinde ne İsrailli ne de Filistinli, üçüncü bir gücün Gazze'yi yönetmeye yardım etmesi gerektiğini söylemişti.

Ancak İsrail'in Gazze'de iktidarı ele geçirmesine izin verecek ve halk tarafından kabul edilecek bir otoritenin olup olmayacağı henüz belli değil.

"Yönetimi hangi gücün devralacağını belirlememiz gerekiyor"

Regev, "Yönetimi hangi gücün devralacağını belirlememiz gerekiyor" dedi. Hamas'ın iktidara gelmesinden önce iktidarda olan Filistin Yönetimi'nin "oraya geri dönüp kontrol sağlama gücü ve meşruiyeti yok çünkü bu katliamı kınadıklarından pek bir şey görmedik" diye ekledi.

Büyükelçi Regev, AB'nin, çatışmanın ardından Gazze ile Mısır arasında inşa edilecek Philadelphi Koridoru'nun güvenliğini sağlamakta rol oynayabileceğini, bu konuda ön görüşmelerin sürdüğünü sözlerine ekledi. 

Hamas'ın 1.200'den fazla İsrailliyi öldürdüğü ve yaklaşık 250 kişiyi rehin aldığı 7 Ekim saldırılarından bir yıl sonra İsrail'in dünyadaki konumunu değerlendiren Regev, İsrail konusunda askeri olarak endişeli olmadığını söyledi. "Galip geleceğiz ve kazanacağız" dedi. Ancak İsrailli elçi, ülkesinin küresel sahnede desteğini korumak için verdiği "meşruiyet savaşı"nda İsrail'in konumuyla daha fazla ilgileniyordu.

"İsrail'e destekte erozyon var"

"Son aylarda [İsrail'in pozisyonuna ilişkin] anlayışta büyük bir erozyon görüyoruz. Destekte erozyon var. Bazı AB üyesi devletler kendi pozisyonlarını AB sahnesine taşımaya çalışıyor, bunun birkaç nedeni var, önemli değil. İsrail'in izole edildiğini düşünmüyorum." dedi.

Hafta sonu, binlerce kişi  Avrupa'da ve dünyanın dört bir yanında gösterilere katıldı. Gösterilerin çoğu İsrail’in askeri operasyonlarına karşı protesto gösterisiydi.

Büyükelçi, “Brüksel'de ve Amsterdam'da gösteriler gördüm... Bu beni sahada olanlardan çok daha fazla endişelendiriyor. Galip geleceğiz ve kazanacağız. Ancak ahlaki netlik eksikliği var: Birçok insan bunun radikal ve aşırı güçlere karşı bir demokrasi savaşı olduğunu anlamıyor... Bu bir savaş” görüşünü savundu.

Gazze ve Lübnan'daki ölü sayısının artık on binlere ulaşmasıyla ilgili öfke sorulduğunda Regev şu iddiada bulundu: "Sayıları açıklamak karmaşık. Gazze ve Lübnan'a girdiğimizde aynı yöntemle karşılaştık: Neredeyse her sivil altyapıyı kullanıyorlar. Ordulara karşı savaşmıyoruz. Yerel altyapıyı, camileri ve hastaneleri kullanan terör gruplarına karşı savaşıyoruz."

Lübnan'ın AB'deki büyükelçisi de gazeteye açıklama yaptı ve İsrail'in Hizbullah'a yönelik geniş çaplı saldırısını başlatmasının ardından ülkesinde yaşanan can kaybı sayısındaki artıştan duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

Fadi Hajali Brüksel'deki ofisinden, "Her açıdan bakıldığında can kaybının çok büyük olduğunu" söyledi ve ekledi: "Lübnan gibi küçük bir ülke için 10.000 yaralı, Romanya gibi daha büyük bir ülke için 100.000 yaralıya eşdeğerdir."

Geçtiğimiz cuma günü itibarıyla Lübnan Sağlık Bakanlığı, İsrail saldırılarında 2.000'den fazla kişinin öldüğünü söyledi. Ve elçi Hajali, savaşın "hızla genişlediğini", "gittikçe daha fazla bölgenin hedef alındığını" ve saldırıların denizden, havadan ve karadan geldiğine dikkati çekti.

Lübnan ordusunun çatışmadaki rolü sorulduğunda Hajali, "Lübnan halkı Lübnan ordusunun ülkenin istikrarını ve güvenliğini sağlamakta tam rolünü oynamasını istiyor" dedi. Ancak, ordunun "karşı karşıya olduğu tüm sorunlarla aşırı gerildiğini" ve yetersiz finanse edildiğini de sözlerine ekledi. (AB, bu yıl Lübnan’a 104 milyon euro katkıda bulundu).

Kaynak: Politico EU

:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın