Londra'daki Victoria & Albert Müzesi'nde önümüzdeki ay büyük bir sergi açılıyor: "Baggage: Inside Out” (“Bagaj: Ters Yüz”)…
Serginin küratörü Lucia Savi, geçmişten bugüne cüzdanların ve çantaların zenginliğe ek olarak ihtişam, arzu edilirlik, sosyal statü, kabile üyeliği ve siyasi mesajlar verdiğini altını çiziyor ve günümüzde, 2017 senesinde 18 ayar beyaz altın ve pırlanta içeren bir Hermès Birkin çantanın 380 bin dolara satılmasının başka bir izahı olmayacağını vurguluyor.
"Bagaj: Ters Yüz" sergisi I. Elizabeth dönemi İngiltere'sinden 21. yüzyıla kadar dünyanın farklı kültürlerinde yapılmış 300 cüzdan, çanta ve bagajı bir araya getirdi.
Sergide, Fransa'nın Limoges kentinden gelen, eskiden genellikle nişan ve evliliklerde verilen, gelin ve damadın portrelerini içeren 18. yüzyıldan kalma bir ipek çanta da var, 20. yüzyılın ortalarında Pakistan'da yapılmış rengarenk püsküllü bir çeyiz çantası da...
Japon erkeklerin tarihsel olarak ilaç ve diğer küçük nesneleri taşımak için bir obiye veya kuşağa astıkları sepet şeklindeki çantalardan “inrō” serginin önemli parçalarından. "Bagaj: Ters Yüz"de sergilenecek Japon erkek çantasının içinde bir afrodizyak ve karaciğere iyi gelen bir ilaç bulunduğu yazılı.
Viktorya dönemi Britanya'sındaki kızların bellerine bir broşla asılan metal kolye seti “chatelaine” bir başka ilgi çekici eşya. Sergilenecek sette makas, minik bozuk para çantası, yüksük, küçücük bir cep kitabı ve büyüteçle birlikte 13 adet sallanan alet bulunuyor.
Winston Churchill'e ait mor deriden, çam ağacı ve pirinçten üretilerek yapılmış bir evrak çantası serginin bir başka göz bebeği. İngiliz devlet adamı, 1921'de koloniler dışişleri bakanı olarak görev yaparken bu çantayı evrak taşımak için kullanırmış.
Sergide İngiliz kolonilerinde üretilen çantalar da var: Sarayda resmi evrak işleri için kullanılan, üzerinde kraliyet mühür bulunan bir çanta, Taylandlı rahiplerin kullandığı karmaşık desenli bir omuz çantası, Namibya'dan renkli boncuklu bir ormancı çantası ve 19'uncu yüzyılda Hindistan'da yapılmış, incilerle süslü asırlık bir altın cüzdan…
18. yüzyılın sonlarında kullanımı yaygınlaşan küçük, büzme ipli, ‘retikül’ denilen kese çantalara da sergide yer ayrılmış: Çiçekler, altın dantellerle ve şönil püsküllerle süslenmiş retiküller…
Tarihi eserlerin yanı sıra şimdiki zamanın, dünyanın en büyük tasarımcılarının lüks çantaları da sergide yerini almış.
Bugünün çantaları arasında ekstra fantastik olanlar da mevcut: Cadbury sütlü çikolatayı andıran Anya Hindmarch’ın 2004 yılı yapımı, debriyaj çantası bunlardan biri.
2014 yılında Karl Lagerfeld’in Chanel için tasarladığı, süt kutusuna benzeyen, hindistan cevizi sütü ve Coco Chanel'in takma adına atıfta bulunan, "Lait de Coco" gece çantası bir diğer parça…
Diğer bir ürün, aktris Sarah Jessica Parker'ın “Sex and the City” dizisinde canlandırdığı karakter Carrie Bradshaw'un kullandığı, Fendi’nin parlak mor çantası…
Sergide köleleştirilmiş bir kıza emir veren bir nazırın resmini taşıyan 1825 tarihli ipek saten bir retikül de var. Retikül çanta İngiliz kölelik karşıtı grup olan Feminine Society for Birmingham'ın üyeleri tarafından yapılmış...
1993'te, slogan kullanımıyla tanınan Amerikalı sanatçı Barbara Kruger’in, açgözlü bir elin resmedildiği ve ironik bir şekilde "Alışveriş yapıyorum, öyleyse varım’ ifadelerini içeren, alışveriş geleneğini eleştiren çantası da sergide...
Kuzey Afrika'nın göçebe Tuareg halkının ürettiği, deri saçaklı, boyna asılan, geometrik tasarımlara sahip çantalar da sergide görülebilecek.
Kaynak: WSJ
Yorumunuz