Dünya

SAFE: Türkiye gibi üçüncü ülkelere AB ve üye devletlerin çıkarlarını tehdit etmeme şartı

Türkiye gibi 3’üncü ülkeler AB ve üye devlet çıkarlarını tehdit etmemeleri halinde AB savunma fonu SAFE’ten yararlanacak.

Avrupa Konseyi bugün, Avrupa Güvenlik Eylemi (SAFE) aracını kuran yönetmeliği kabul etti. Konsey, AB'nin genel savunma hazırlığını güçlendirmekte kullanılacak 150 milyar euroluk destekte üçüncü ülkelerle iş birliğine "yeşil ışık" yaktı. 

"SAFE", Avrupa savunma teknolojisi ve sanayi altyapısına acil ve büyük ölçekli yatırımların finansmanını sağlayacak. Amaç, AB'nin savunma sanayi üretim kapasitesini güçlendirmek, savunma ekipmanlarının ihtiyaç duyulduğunda hazır olmasını sağlamak ve mevcut boşlukları gidermek, böylece AB'nin genel savunma hazırlığını güçlendirmek olarak tanımlanıyor. SAFE, Avrupa Komisyonu'nun ReArm Europe (Avrupa’nın Yeniden Silahlanması) Planı/Hazırlık 2030'un ilk ayağı olup, savunma harcamalarında 800 milyar euronun üzerinde kaldıraç sağlayacak.

SAFE, AB bakanları tarafından büyük çoğunlukla ve tartışmasız kabul edildi. Macaristan hariç tüm ülkeler lehte oy kullandı; Macaristan ise çekimser kaldı.

Konsey SAFE için acil durum maddesini etkinleştirirken Avrupa Parlamentosu karar alma sürecinden tamamen dışlandı. Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Roberta Metsola “doğru yasal temele sahip olmadan" onaylanan planın iptalini talep etti.

Belge, Avrupa Birliği Resmi Gazetesi'nde yayımlanmasının ertesi günü olan 29 Mayıs 2025'te resmen yürürlüğe girecek. Üye devletler daha sonra fonlara erişmek için ulusal planlar sunmaya başlayabilecek. Öte yandan AP’ın Avrupa Adalet Divanı'na itirazda bulunmak için iki ayı var.

SAFE aracılığıyla finanse edilecek faaliyetler, 6 Mart 2025 tarihli Avrupa Konseyi tarafından belirlenen öncelikli alanları kapsayacak ve iki kategoriye ayrılacak:

Birinci kategoride cephane ve füzeler, derin hassas vuruş yetenekleri de dahil olmak üzere topçu sistemleri; kara muharebe ekipmanları ve destekleyici sistemler, kritik altyapı koruması, siber güvenlik; karşı hareket kabiliyeti dahil askeri hareket kabiliyeti yer alıyor.

İkinci kategoride ise hava ve füze savunma sistemleri, deniz yüzey ve su altı kabiliyetleri, dronlar ve anti-dron sistemleri, stratejik hava taşımacılığı, havadan havaya yakıt ikmali ve C4ISTAR sistemleri gibi, ancak bunlarla sınırlı olmayan stratejik sağlayıcılar ile uzay varlıkları ve hizmetleri, uzay varlıklarının korunması, yapay zeka ve elektronik harp bulunuyor.

İkinci kategorideki savunma ürünleri, SAFE çerçevesinde daha sıkı koşullara tabi olacak. Ayrıca yüklenicilerin tedarik edilen savunma ürününün tasarımının tanımlanması, uyarlanması ve gelişimi üzerinde karar verebilme imkanına sahip olması gerekecek.

Üçüncü ülkeler için neler planlanıyor?

Her iki kategoride de tedarik sözleşmelerinde "yerlilik oranı" şartı getiriliyor. Deutsche Welle'nin haberine göre, mekanizma, her savunma programında AB şirketlerinin (Ukrayna ve Norveç hariç) en az yüzde 65 oranında katılım sağlamasını öngörürken, Türkiye ve İngiltere gibi üçüncü ülkelerin katılımının yüzde 35'i geçemeyeceğini ve topluluk fonlarına doğrudan erişimlerinin olmayacağını öngörüyor.

Finanse edilecek her projenin bedelinin en az yüzde 65'inin kural olarak AB'deki savunma şirketlerinden gelmesi gerekiyor. Ancak, Komisyon'un son dönemde Birleşik Krallık ile yaptığı gibi üçüncü bir ülkeyle güvenlik anlaşması ve savunma sanayi ticaret anlaşması imzalaması gerekiyor.

Karar metninde belirtildiği gibi: "SAFE, üçüncü ülkelerle iş birliğinde yeni bir sayfa açıyor. Ukrayna ve Avrupa Ekonomik Alanı-Avrupa Serbest Ticaret Alanı (EEA-EFTA) ülkeleri, Üye Devletlerle aynı şartlarda muamele görecek. Sadece ortak tedariklere katılmakla kalmayacak, aynı zamanda kendi endüstrilerinden satın alma yapmak da mümkün olacak."

Karara göre, SAFE'e üye olmak isteyen ülkeler, aday ülkeler, potansiyel aday ülkeler ve Birleşik Krallık gibi AB ile güvenlik ve savunma ortaklığı imzalayan ülkelerin de ortak tedariklere katılmasına olanak tanınacak.

Ayrıca "SAFE", söz konusu üçüncü ülkelerle, uygunluk şartlarının açılabileceği ek bir ikili veya çok taraflı anlaşmanın akdedilmesi imkânını da sunacak.

Türkiye için neler planlanıyor?

Metinde Türkiye'ye doğrudan bir gönderme yapılmazken, başta Almanya olmak üzere bazı üye ülkeler Ankara'nın muaf tutulmasını istemedi.

CNN Yunanistan’ın haberine göre diplomatik kaynaklar, Türkiye'nin katılımı için, diğer tüm aday ülkelerde olduğu gibi, Konsey'in oybirliğiyle farklı bir tür anlaşmaya varması gerektiğini kaydediyor.

Deutsche Welle'nin haberine göre, Yunanistan, Avrupa Komisyonu’ndan, geçen çarşamba günü Genel İşler Konseyi tutanaklarına eklenen, Birliğin İşleyişine İlişkin Antlaşma'nın "aday ortaklarla ekonomik, mali ve teknik içerikli anlaşmaların oybirliğiyle kararlaştırılması"nı öngören 212. Maddesini kullanmayı taahhüt ettiği ek bir açıklama talep etti.

Atina ayrıca, "Komisyon ve ortakların SAFE'nin uygulanmasının her aşamasında temel ilkelere saygı göstereceğine" ve mekanizmanın üzerinde mutabakata varılan hüküm ve düzenlemelerin gelecekteki Avrupa savunma programları için bir "örnek" oluşturmayacağına inandığını ifade eden ulusal bir bildiri sundu.

Metin içinde düzenlemenin açıkça ve net bir şekilde ifade edildiği üzere, üçüncü bir ülkenin katılımı, AB’nin ve üye devletlerinin çıkarlarını tehdit etmemelidir. Her durumda, Türkiye’nin katılımı, gelecekteki ikili veya çok taraflı iş birlikleri çerçevesinde dışlanmamaktadır. 

Yunanistan gibi Kıbrıs Cumhuriyeti de tutumunu açıklığa kavuşturan bir açıklamayı Konsey'e sundu.

Güney Kıbrıs tarafının diplomatik kaynaklarına göre, sunulan açıklamada, Kıbrıs'ın düzenlemeye desteğinin, düzenlemenin 17. Maddesi uyarınca, üçüncü ülkelerle yapılacak ikili ve çok taraflı anlaşmaların hukuki dayanağı olarak Avrupa Birliği'nin İşleyişine İlişkin Antlaşma'nın 212. Maddesinin kullanılması ve uygunluk koşullarının üçüncü ülkelere "açılması" şartıyla sağlandığı vurgulanıyor. Güney Kıbrıs’ın bu bağlamda, Coreper tutanaklarında yer alan ve hukuki temele ilişkin taahhütte bulunulduğuna ilişkin Komisyon açıklamasını memnuniyetle karşıladığı bildirildi.

Güney Kıbrıs, açıklamasında, 16. Maddede tanımlandığı üzere, düzenlemenin ve uygunluk kriterlerinin sadık bir şekilde uygulanmasını beklediğini belirtti. Ayrıca, ortak dış ve güvenlik politikasında tanımlandığı üzere, AB ve Üye Devletlerinin güvenlik ve savunma çıkarlarıyla çelişen, üçüncü ülkeleri veya üçüncü ülke kuruluşlarını ilgilendiren hiçbir tedarikin SAFE Tüzüğü kapsamında uygun olamayacağını vurguladı.

Avrupa Komisyonun Savunma Sözcüsü Thomas Rainier bugün SAFE enstrümanına üçüncü ülkelerin katılımı olasılığına ilişkin soruları yanıtlarken, Komisyon'un bazı üye ülkeler tarafından dile getirilen endişeleri ciddi şekilde dikkate aldığını söyledi.

“SAFE'i önerdiğimizde bazı Üye Devletler tarafından dile getirilen endişeleri zaten ciddiye aldık. 16. Madde açıktır. Üçüncü bir ülkenin katılımı, söz konusu üçüncü ülke bir AB üye devletinin veya AB'nin bir bütün olarak savunması veya güvenliği için doğrudan bir tehdit oluşturuyorsa hariç tutulabilir.” dedi.

Kaynaklar: CNN YunanistanDWAvrupa Konseyi

:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın