Kıbrıs

CTP Lefkoşa Milletvekili Sami Özuslu Meclis’te dokunulmazlıkların kaldırılması taleplerinin kronolojisini verdi

Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu Özuslu’ya tepki gösterdi: 'Bizim ne yapacağımızı çıkıp oradan ifade ederseniz, herhalde sınırları ve haddinizi aşmış olursunuz'

Cumhuriyet Meclisi'nin 11 Mart tarihli, 31’inci birleşimde konuşma yapan Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Lefkoşa Milletvekili Sami Özuslu, Ulusal Birlik Partisi (UBP) İskele Milletvekili Emrah Yeşilırmak’ın dokunulmazlığının kaldırılması talebiyle ilgili Başsavcılık’tan gönderilen üç dosyayı inceleyecek Meclis Özel Komitesi için UBP'nin üyelerini belirlememiş olmasını protesto ettiğini kaydetti.

“Aylardır kamuoyunun gündeminde olan ve Savcılık'tan gelirse gereği yapılır havası yaratılan bu konu Savcılık’tan üç farklı dosya geldiğini bilmemize rağmen ve biz milletvekilleri olarak bu dosyaların içeriğinde ne yazdığını bilmememize rağmen, bu komitenin kurulmasının geciktirilmesi kamu vicdanında atlanamaz ve savsaklanamaz bir konudur. O yüzden Sıla [Usar İncirli] arkadaşımın yaptığı çağrıyı ben buradan yenilemek isterim.

Bugün gün içinde komiteye vereceğiniz üç ismi belirleyip Meclis bürokrasisine bildirmelisiniz. Önümüzdeki hafta Genel Kurul toplantısı olmayacak. Cenevre görüşmeleri nedeniyle milletvekili arkadaşlarımız siyasi partileri temsilen Cenevre'de bulunacağı için dün oy birliğiyle bu kararı aldık. Önümüzdeki haftanın da sonrasına atılması kabul edilebilir bir şey değil.

Aksine önümüzdeki hafta Genel Kurul çalışmalarının olmadığı günleri bu komite pekala değerlendirebilirdi" dedi.

Meclis’te bugüne kadar gündeme gelmiş bütün dokunulmazlığın kaldırılması talepleriyle ilgili kronolojik çalışma

21-22 talepten sadece 4'ü onaylandı

Özuslu, Meclis’te bugüne kadar gündeme gelmiş bütün dokunulmazlığın kaldırılması talepleriyle ilgili kronolojik bir çalışmayı vekillerin ve kamuoyunun bilgisine getirdi.

KKTC Cumhuriyet Meclisi’nde bazı milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması talepleri kronolojik sırasıyla şöyle:

”1986 yılında Cumhuriyet Meclisi'ne Başsavcılık tarafından dört isim hakkında dokunulmazlıklarının kaldırılması talebiyle dosya gönderildi. Bilen bilir Kıbrıs Türk Demokrasi tarihinde ve basın tarihinde önemli bir yazıdır ve önemli bir dava konusudur.

Meşhur ‘Babalar’ isimli yazı rahmetlik CTP Genel Başkanı Özker Özgür'ün Yeni Düzen Gazetesi'nde yazdığı bir yazıydı ve bu yazı nedeniyle daha sonra çeşitli davalar ve direnişlere de sahne olan bir demokrasi mücadelesi verilmişti. O dönemde Sayın Özker Özgür, Sayın Naci Talat Usar, Sayın Feridun Önsal ve Sayın Mehmet Civa'nın dokunulmazlıklarının kaldırılması talep edilmişti.

Bu yazı 16 Aralık 1985 tarihinde Yeni Düzen Gazetesi'nde yayınlanmıştı ve dönemin Cumhurbaşkanı Sayın Rauf Raif Denktaş tarafından Özker hoca hakkında hukuk davası da tazminat davası da açılmıştı. Ve o dönem gelen bu talepte Meclis Genel Kurulu derhal komitesini kurarak gereğini yapmış ve komite Özker Özgür ve Mehmet Civa'nın dokunulmazlığının kaldırılması yönünde karar üretirken, Sayın Naci Talat Usar ve Sayın Feridun Önsal'ın o dönem Yeni Düzen Gazetesi'nde herhangi bir yönetici fonksiyonu olmadığı gerekçesiyle bu iki ismin dokunulmazlığının gerek olmadığı raporunu vermişti.

Genel Kurul aşamasında ise o dönemin Meclis Genel Kurulu, hakkında hukuk davası devam ettiği gerekçesiyle bu konuyu sonuçlandırmamış ve daha sonra da bir şekilde gündemden düşmüştü.” 

”1986 yılında yaşanan bir olayla ilgili çok detayına girmek istemem. Bir olayla ilgili bir dokunulmazlık talebi dosyasıydı bu. Ve olayın yaşandığı dönemde Meclis’te komite kurulmasına rağmen işlem yapılmamış. Aradan 6 ay geçtiği gerekçesiyle komite kovuşturma ve yargılamanın milletvekilliği görevi sonrasına bırakılması kararı vermişti. Ve bu talep reddedilmişti.”

”Daha sonra 1992 yılında iki farklı isim hakkında yine Başsavcılık tarafından dokunulmazlığın kaldırılması talep edilmiş. Bunlardan biri Kenan Akın idi. 1992’de, hatırlatayım, dönemin Cumhuriyetçi Türk Partisi ve Toplumcu Kurtuluş Partisi'nin Meclis’i boykot ettiği ve Ulusal Birlik Partisi'nin ara seçim marifetiyle Meclis’te neredeyse 40-50 milletvekilinin 40’ını ele geçirdiği dönemdi. Dolayısıyla o komiteden ve o genel kuruldan çıkan kararın da fazla demokratik olduğunu söylemek mümkün değil.”

İlk iki dokunulmazlık 1992'de kaldırıldı: Emin Uzun ve Ömer Demir'in dokunulmazlıkları kaldırıldı

”Aynı yıl Emin Uzun hakkında da bir dosya gelmişti. Yine detayına girmeyeceğim çok geçmiş zamandır. Ve bu geçmiş zamanda yaşanmış, ciddi bir suçlamayla ilgili dosyayı görüşen komite ve genel kurul Emin Uzun'un dokunulmazlığını kaldırmış, ancak daha sonra Başsavcılık bu dosyayla ilgili takipsizlik kararı verdiği için dava ileri gitmemiştir. Ama ilk dokunulmazlığın kaldırıldığı tarih olarak 1992 yılını görüyoruz.”

”Yine 1992 yılında Ömer Demir hakkında o dönem çok basına da konu olan bir mevzuyla ilgili bir dava dosyalanmış ve bu dava sonucunda komite oy birliğiyle bu kararı üretmiş ve de Ömer Demir'in dokunulmazlığı Genel Kurul kararıyla kaldırılmıştı. Tarihimizde ikinci dokunulmazlık da yine 1992 yılında bu şekilde yaşandı.” 

”1994 yılında değerli arkadaşlar dönemin bir önceki hükümeti Sayın Derviş Eroğlu hükümetinin tamamı hakkında 11 milletvekili ve 11 bakan hakkında dokunulmazlığın kaldırılması talep edilmişti.

O dönemin başbakanı Derviş Eroğlu'nun yanı sıra Sayın Ertuğrul Hasipoğlu, Sayın Kenan Atakol, Sayın Günay Caymaz, Sayın Salih Miroğlu, Sayın Eşber Serakıncı, Sayın Mehmet Bayram, Sayın İlkay Kamil, Sayın Erdal Onurhan, Sayın Salih Coşar ve Sayın İrsen Küçük hakkında dokunulmazlıklarının kaldırılması talep edilmişti.

Bunun teferruatını söyleyeceğim. Çünkü bu siyasal anlamda idare anlamda da tarihe geçen bir mevzuydu. Çünkü bu hükümet 2 Aralık 1990 seçimlerine gidilirken 1.175 kişiyi o dönemde kamuda usulsüzlükle ve partizanca istihdam etmişti. Bunların 930’u geçici olarak istihdam edilmiş, istihdam belgelerinin UBP'li bakanlara, milletvekillerine, o dönem muhtarlar da partiliydi, muhtarlara, örgüt başkanlarına dağıtıldığı ve Savcılık’tan gelen dosyada Bakanlar Kurulu’nun böyle bir karar alma yetkisi olmadığı gerekçe gösterilmişti fakat komite ne karar verdi biliyor musunuz?

Suç isnat edilen vekillerin şeref ve haysiyetlerini koruma yönünden yasama dokunulmazlıklarının kaldırılmasının gerekmediği ve isnat olunan suçun kovuşturma ve yargılanmasının ertelenmesinin milletvekillerinin şeref ve haysiyetlerinin korunması açısından daha doğru bir yöntem olduğu yargısına vararak, dokunulmazlıklarının kaldırılmasını reddetmiştir.

Üçüncü ve dördüncü kararlar: 2018'de Aytaç Çaluda ve 2019'da Hüseyin Özgürgün

Daha sonra 2018 yılında Sayın Aytaç Çaluda hakkında, 2013 yılında Çalışma Bakanlığı Özel Kalem Müdürü görevindeyken dönemin bakanı Sayın Şerife Ünverdi'yle birlikte Ceza Yasası’nın ilgili maddeleri ve 63/2006 sayılı yasanın hilafına aykırı işlemler yapmak suçlamasıyla bir dosya geldi. Bu dosyada kabul edildi. Üçüncü dokunulmazlığın kaldırılması olayı da 2018’de yaşandı.

Son olay da 2019 yılında dönemin Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Sayın Hüseyin Özgürgün hakkındadır. 2014-2017 yılları arasında Özgürgün'ün banka hesap hareketlerinde yüksek miktarlarda ve kaynağı belli olmayan yatırımlar ve çıkışlar olduğu gerekçesiyle bu Meclis yine komitesini kurdu ve Genel Kurul kararıyla UBP'nin Genel Başkanı’nın dokunulmazlığı kaldırıldı.”

Özuslu kronolojiyi verdikten sonra, “Şimdi niçin bugün yapmanız gereken işi 15 gün sonraya ertelediğinizin biri tarafından burada çıkıp izahatının verilmesi lazım. Bunu kamuoyu bekler. Bugüne kadar Cumhuriyetçi Türk Partisi ne genel başkanı ne milletvekilleri ne sözcüleri bu konuyla ilgili Polis’in işine, Yargı’nın, Savcılığın işine müdahil olmamak adına ve görmediği belgelerden yola çıkarak hayali hikâyeler, bilmediği hikâyeler, kanıtlayamayacağı hikâyeler söyleyemediği için, biz bu konuların üstüne gitmedik. Takip etmedik anlamına gelmez.

Baştan sona takip ettik. Ediyoruz da ve şu soruyu da soralım: Umarım ki Başsavcılık'taki 600 adet olduğu söylenen bu usulsüz, usulüne uygun verilmeyen veya kimilerine göre ‘sahte’ diye nitelenen diplomalarla ilgili de gereği yapılır.

Ben burada rakam vermiştim. Umurunuzda oldu mu? Bu üniversitelerin, bazı üniversitelerin verdiği belgelerle gerek lisans, gerek yüksek lisans, hatta doktora belgeleriyle kamuda yükselme, mevki alma ve barem içi artış elde etme rakamlarını vermiştim geçen sene. Bulabiliriz arşivden, gene verebilirim meraklısına.” dedi.

“Özel komitenin derhal çalışmaya başlaması gerekir"

CTP Lefkoşa Milletvekili Sami Özuslu konuşmasının devamında Başsavcılık tarafından gönderilen üç dosyayla ilgili olarak komitenin derhal kurulması ve çalışmalara başlaması gerektiğini vurguladı.

Özuslu, “Umarım ki herhangi bir siyasi güç, belli başlı isimlerin kovuşturulması konusunda durdurma niyetinde olmaz. Umarım ki bu konu, kamu vicdanında bir yara olarak kalmaya devam etmez,” ifadelerini kullandı.

Özuslu, yapılması gerekenin net olduğunu belirterek, “Bugün üç komite üyenizi bildirip bu komitenin bir an evvel çalışmaya başlaması elzemdir” dedi ve hükümet ortağı olan Yeniden Doğuş Partisi Genel Başkanı ve Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı'ya da çağrıda bulunarak, “Her ne kadar grubunuz yoksa da Meclis'te siz de bu çağrıya destek verin ve deyin ki evet, bu komite kurulmalıdır” ifadelerini kullandı.

Özuslu, sürecin uzamaması gerektiğini belirterek şu sözlerle devam etti:

“Ben size kronolojik olarak geçmişten bugüne, kimi siyasi, kimi idari, kimi adli konularla ilgili yapılmış bütün dokunulmazlık kaldırılması taleplerini de aktardım. Toplamda 20-21 isimle ilgili işlem yapılmış, ancak bunların sadece 4’ü onay görmüştür.

Bırakın komite çalışsın. Bırakın komite bir an önce çalışsın. Kamuoyu görsün. Başsavcılığın gönderdiği dosyalara bizim erişimimiz dahi yasaktır. Erişemiyoruz, kimse erişemiyor. Sadece bu komite erişebilir. İç tüzüğüe göre bu komitenin derhal çalışmalara başlaması gerekir. Sayın Meclis Başkanı, size de burada görev düşer. Derhal bu komitenin çalışmasını başlatmak sizin de boynunuzun borcudur.”

"Eğer bu Meclis kamuoyunda yitirdiği desteği, güveni, itibarı kazanacaksa, bilesiniz ki bu yeni bina ile değil, külliye ile değil, ancak adil ve şeffaf süreçlerle mümkün olur"

Sürecin uzaması halinde kamuoyunda ciddi bir güven kaybı yaşanacağını vurgulayan Özuslu, Meclis'in güven tazelemesi için adil ve şeffaf bir süreç işletmesi gerektiğini belirtti.

Özuslu ayrıca, dokunulmazlık sürecinin ertelenmesinin kamu vicdanını zedeleyeceğini ifade ederek, “Eğer bu Meclis kamuoyunda yitirdiği desteği, güveni, itibarı kazanacaksa, bilesiniz ki bu yeni bina ile değil, külliye ile değil, ancak adil ve şeffaf süreçlerle mümkün olur” dedi.

Özuslu, UBP'nin komiteye bildireceği isimlerin geciktirilmemesi gerektiğini de belirterek, “Bugün üç isim bildirilir, burada Genel Kurul oylar. Oy çokluğu ile mi, oy birliği ile mi karar alınır belli olur. Ancak bu sürecin geciktirilmesi, komitenin çalışmalarının ertelenmesi kabul edilemez” ifadelerini kullandı. 

Özuslu'nun “Dün divanda herhalde siz gereğini veya danışma kurulunda söylediniz herhalde gruplara. Ne söylediniz? Ve ne cevap aldınız? Ve niçin bu isimler geciktiriliyor?

Bugün üç isim bildirilir, burada genel kurul oylar, oy çokluğu ile mi, oy birliği ile mi? Alırız bu kararı, zaten birinin itiraz edeceğine herhalde yok. Yoksa itiraz mı edeceksiniz? Yoksa dokunulmazlığın kaldırılmasını bir şekilde reddetmeye mi hazırlanıyorsunuz?” soruları karşısında Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu oturduğu yerden tepki gösterdi.

Ekonomi ve Enerji Bakanı Amcaoğlu: “Bizim ne yapacağımızı çıkıp oradan ifade ederseniz, herhalde sınırları ve haddinizi aşmış olursunuz”

Amcaoğlu, “Bizim ne yapacağımızı çıkıp oradan ifade ederseniz, herhalde sınırları ve haddinizi aşmış olursunuz” diyerek sert çıktı.

Olgun Amcaoğlu, “Bizim ne yapacağımızı çıkıp oradan ifade ederseniz, herhalde sınırları ve haddinizi aşmış olursunuz. Sayın Başkan, özür dileyerek sözünü keseyim. Yani hem adaletten, kuraldan bahsedelim hem de iç tüzüğü şu an ihlal edersiniz. Kullandığınız süreyi kullanın, hiç şikâyetim yok ama bir de orada hem bu süreyi aşıp hem de bizim ne yapacağımızı söylemek gafletine düşmeyin. Lütfen bu bizim irademize saygısızlık diye addederim. Yani anlarım, aciliyetle alakalı talebinizi. Hoş görürüm. Ama bizim ne yapacağımızı çıkıp oradan ifade ederseniz, herhalde sınırları ve haddinizi aşmış olursunuz.” dedi.

Meclis Başkanı Öztürkler’den açıklama: "Sayın Başbakan, isimlerin belirlenmesi gerektiğini ve komitenin çalışma noktasında kararlarının iç tüzüğe uygun olduğunu bizlere iletmiştir"

Meclis Başkanı ve UBP Milletvekili Ziya Öztürkler, kürsüye çıkarak süreci anlattı ve Meclis Başkanlığı’nın konuyla ilgili herhangi bir ihmalinin olmadığını vurguladı.

Öztürkler, “İlk günden itibaren biz Meclis Başkanlığı olarak iç tüzük ne gerektiriyorsa onu yerine getireceğimizi kamuoyuna ifade ettik” dedi.

Sürecin nasıl işlediğini detaylandıran Öztürkler, “Geçen hafta çarşamba günü sabah saatlerinde, Sayın Başsavcılığın bize iletmiş olduğu dosya tarafıma ulaştırıldı. Aynı gün, iç tüzüğe uygun olarak, tüm milletvekillerine bilgilendirme yapıldı ve konu resmi olarak iletildi” ifadelerini kullandı.

Meclis Danışma Kurulu ve Divanı toplayarak komitenin kurulması için adımları attıklarını belirten Öztürkler, “Komitenin 5 üyeden oluşmasına ve 3 üyenin UBP, 2 üyenin CTP’den olması kararlaştırıldı. CTP üyelerini bildirdi ancak UBP grup toplantısında isimleri belirleme sürecini tamamlayamadı. Bugün yapılan toplantıda da Sayın Başbakan’ın bir akrabasının Kumyalı’da vefatı sonucunda cenazeye hızlıca gitmesi gerektiği için toplantı yarıda kaldı. Sayın Başbakan, isimlerin belirlenmesi gerektiğini ve komitenin çalışma noktasında kararlarının iç tüzüğe uygun olduğunu bizlere iletmiştir.

Ulusal Birlik Partisi’nin bir çekincesi olduğunu görmüyorum.

Tabii ki Meclis Başkanı olarak, bir an önce bu isimlerin verilmesi ve bu özel komitenin oluşturularak çalışmaya başlaması noktasında tarafsız bir şekilde çağrımı yaptım. Bu çağrım hem sözlü hem de resmi olarak iletilmiştir.

Ama burada özellikle şunu ifade etmem gerekir: Meclis Başkanlığı olarak, ne benim ne de diğer arkadaşların ne herhangi bir savsaklaması veya ihmali söz konusudur. İç tüzük gereği ne gerekiyorsa, en hızlı şekilde ve yasalar çerçevesinde bunu yaptık, yapmaya da devam edeceğiz.” dedi.

"Eğer bugün Ulusal Birlik Partisi grubu, komiteye vereceği üç ismi yetiştirip veremezse, en geç bu hafta cuma gününe kadar Olağanüstü Genel Kurul çağrısı yapmanız gerekir"

Tekrar söz alan CTP Milletvekili Sami Özuslu, sürecin gecikmemesi için Meclis Başkanı’na çağrı yaptı.

“Eğer bugün Ulusal Birlik Partisi grubu, komiteye vereceği üç ismi yetiştirip veremezse, en geç bu hafta cuma gününe kadar Olağanüstü Genel Kurul çağrısı yapmanız gerekir” diyen Özuslu, “Önümüzdeki hafta Genel Kurul yok. 15 günlük bir gecikme, kamuoyunda çok farklı şekillerde yorumlanacaktır” ifadelerini kullandı.

Özuslu, “Ya bugün ya da bu hafta bitmeden Genel Kurulu olağanüstü toplantıya çağırırsınız ve bu komiteyi kurarız. Cenevre toplantılarının arasından da yararlanarak, komite yoğun çalışır ve Başsavcılık’tan gelen üç dosya üzerinde incelemesini yaparak raporunu hazırlar” diyerek sürecin hızlandırılması gerektiğini belirtti.

“15 gün çok uzun bir süredir. Bu gecikmeyi ne biz onaylıyoruz ne de kamuoyunun böyle bir beklemeye rızası vardır” diyen Özuslu, “Bu süreç derhal tamamlanmalıdır” ifadeleriyle konuşmasını noktaladı.

:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın