Dünya

Almanya yargının ve polisin yükünü azaltmak ve vergi için esrarı yasallaştırıyor ama…

Hollanda’da yasallaşan esrar örneğinde Hollandalı savcıların, yargıçların ve gazetecilerin başına gelenler, yeni Alman hükümetinin esrarı yasallaştıracak oluşuna yönelik tartışma başlattı.

SPD, Yeşiller ve FDP'den oluşan Almanya’daki koalisyon hükümetinin geçen salı günü imzaladığı koalisyon anlaşmasının 88. sayfasında, uyuşturucu politikasına iki kısa paragraf ayırıldı: “Lisanslı mağazalarda tüketim için yetişkinlere kontrollü esrar dağıtımı getiriyoruz. Bu, kaliteyi kontrol eder, kontamine maddelerin transferini önler ve küçüklerin korunmasını garanti eder.” 

Protokole göre, dört yıl sonra yasanın sosyal etkisi kontrol edilmelidir.

Almanya’da ‘ot içmek’ zaten cezasız, ancak Berlin'de 15 grama kadar kişisel tüketim olarak tolere edilebilmesine rağmen, esrarın ticareti, satın alınması ve bulundurulması yasa dışıdır. Yasağa rağmen, Federal Sağlık Eğitimi Merkezi tarafından yapılan anketler, 15 ila 64 yaş arasındaki Almanların dörtte birinden fazlasının en az bir kez ot içtiğini ve 18 ila 25 yaşları arasındakilerin neredeyse yarısının ot içtiğini göstermiştir.

Almanya’da iklim esrar yetiştirmeye uygun değil

Tıbbi esrarın ağrıyı hafiflettiği, iltihabı önlediği ve yatıştırdığı kanıtlandığı için 2017'den beri eczanelerde reçeteyle satışı onaylanmıştır. Şimdiye kadar bu pazar yönetilebilir bir pazar oldu çünkü tıbbi kullanım için esrarın reçeteyle satışı farklı şekilde ele alındı: Almanya'da yalnızca üç şirketin, tamamen kapalı, kamerayla izlenen üretim alanlarında, THC içeren tıbbi esrar yetiştirmesine izin veriliyor. İzin verilen miktar yılda 2,6 tondur. Almanya'da tıbbi nedenlerle neredeyse on katı tüketiliyor.

Üç tedarikçi kapasitelerini istedikleri zaman genişletebileceklerini garanti etse de Alman Kenevir Derneği ve birkaç girişimci esrarın uyarıcı olarak yasallaştırılmasının yılda 400 tona kadar bir gereksinimle sonuçlanacağını tahmin ediyor. Berlin’den start-up Cantourage'ın genel müdürü Philip Schetter "Almanya'da kenevir ekimi elverişsiz iklim koşulları nedeniyle son derece enerji yoğun bir üretimi sürecini zorunlu kılıyor. Seralardaki gibi değil, çok güçlü lambalarla kapalı alanlarda üretimi yapılıyor. Almanya iklim hedeflerine ulaşmak istiyorsa yerel ekim sorun yaratabilir” diyor.

Almanya esrar ithal ettiğinde ise altında imzası olan uluslararası anlaşmaları ihlal edecek

Yerel üretimin dışında, Almanya’ya tıbbi esrar Jamaika, Portekiz, Güney Afrika ve Uruguay gibi ülkelerden ithal ediliyor. Tıbbi kenevir ithalatında herhangi bir sorun yoktur; ancak uyarıcı olarak esrar ithal edildiğinde Almanya, Birleşmiş Milletler'in (BM) uyuşturucu sözleşmesine imza atmış olması sorun yaratacak.

Anlaşma, 1961'den beri kenevirin lüks mal olarak ithalatını ve satışını yasaklamış ve özellikle kenevir ürününü bir uyuşturucu olarak tanımlamıştır. Alman Koalisyon Hükümeti BM Sözleşmesi’ni ihlal etmek istemiyorsa, Almanya’da ekime izin vermekten başka çaresi yok. BM anlaşmasına göre bir ülke anlaşmayı ihlal ederse, diğer ülkeler ihlalci ülkeye tıbbi amaçlar için esrar tedarik edemez. Bu nedenle Almanya, hastaların ihtiyaçlarını karşılamak için çok hızlı bir şekilde üretim alanları inşa etmek zorunda kalacak ve aynı zamanda eğlencelik içim için de pazarı oluşturmak zorunda kalacak. Alman devleti, Uyuşturucu Yasası'ndan esrarı çıkarırsa, ekimi kolaylaştırabilir ve örneğin bunun için arazi sağlayabilir. Çiftçiler kenevir bitkisi işinden gelir elde edebilir.

Esar içimini yasalaştıran diğer ülkelerin sahip olduğu deneyimler

Esrar, Kanada ve Uruguay'da ve ayrıca Kaliforniya dahil 21 eyalette zaten tamamen yasallaştırılmıştır. Kaliforniya’da, yetişkin müşteriler 2018'den beri dispanserler olarak adlandırılan lisanslı özel mağazalardan esrar satın alabiliyor. Esrar eyalette bir yaşam tarzı ürünü olarak satılıyor.

Kaliforniya'da yasal esrardan alınan vergi sadece ayda 50 milyon dolar

Amerikan düşünce kuruluşu Cato Enstitüsü, bu yıl ABD'den yaptığı birçok çalışmayı değerlendirerek, hem esrarı yasallaştırma taraftarlarının hem de yasallaştırma karşıtlarının beklentilerinin abartılı olduğu sonucuna vardı. Yasallaşma sonrasında Kaliforniya'da marihuana fiyatı keskin bir şekilde düştü ama hâlâ bir karaborsa var. Esrarın yasallaşması o kadar çok iş yaratmadı; ergen esrar kullanımı, daha sert uyuşturucuların kullanımı veya suç oranı da önemli ölçüde artmadı. Ancak ABD esrardan önemli ölçüde daha fazla vergi aldı. Bu vergi sadece Kaliforniya'da ayda 50 milyon dolardır.

Devlet vergilerle ihya olacak
Alman koalisyon hükümeti esrarın finansal nedenlerle değil, küçüklerin ve sağlığın korunması için yasallaştırılacağını açıkladı. Verginin büyük bir kısmı da uyuşturucu kullanımını önlemeye harcanmalıdır.

Ancak her halükârda esrar işi kesinlikle devlet için faydalı olacak. Alman Kenevir Derneği adına Düsseldorf Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre, kenevir vergisi, satış vergisi, ticaret vergisi ve ücret vergisi yoluyla yaklaşık 3,3 milyar euro devletin kasasına girecek ve 27.000 yeni iş yaratılacak. 

Yasallaşma ile yargının artan yükü azalacak ve polis maliyetlerinden tasarruf edilecek

Araştırmaya göre, savcılık ve polis artık yetişkin kullanımını takip etmek zorunda kalmadığından, devlet 1,4 milyar euro ayrıca tasarruf edecek. Polis Sendikası (GdP), yasallaştırma nedeniyle polisin daha az işi olacağından yine de şüphe ediyor. Çünkü bayilerin gene de izlenmesi gerekecek. 

Bund Deutscher Kriminalbeamter (Almanya'da polis memurlarının profesyonel derneği / (BdK) yasadaki değişikliği destekliyor. Berlin BdK'nin eş başkanı Carsten Milius, "Karaborsa elbette tamamen ortadan kalkmayacak. Ancak burada büyük bir gelir alanı için organize suça meydan okunması umut ediliyor" diyor. Halihazırda olduğu gibi, yasak devasa bir vergi parası israfı ve polis kaynaklarının israfı anlamına geliyor. Esrarla ilgili kaydedilen suçların sayısı son on yılda 130.000'den 220.000'e yükseldi. Bütün bunlar ayrıca yargıyı meşgul ediyor.

Nerede, eczanelerde, Späti (Off licence marketleri) ve kahve dükkanlarında mı satılacak?

Bunun dışında asıl soru, esrarın nerede satılabileceğidir. Sadece eczanelerde mi yoksa köşedeki Späti'de [Almanya’da ağırlıklı olarak tütün, içki satan geceleri açık küçük marketler/off licence’a verilen addır] mi, süpermarket kasasında mı yoksa cafelerde mi? Online ticaret etkin bir şekilde kontrol edilemeyeceği için adeta bir tabudur. Start-up patronu Schetter eczanelerde satışı savunuyor. Ayrıca eczacılar müşterilerine gerekli tavsiyeyi de verebilirler.

Berlinli eczacı Melanie Dolfen, eczanelerde danışma ve ürünlerin kontrol edilmesi için harcanan çabayı ‘yüksek çaba’ olarak değerlendiriyor. Tıbbi esrar satışında bile bu gereklilikler nedeniyle marj nispeten düşüktür ve eczacıların bakış açısına göre yasallaştırılmış esrar satışı, kâr peşinde koşmakta pek bir anlam ifade etmiyor. Aksine eczacılar tıbbi esrar ve esrar satış noktalarının katı bir şekilde ayrılması için çağrıda bulundu.

Bununla birlikte, eczanelerin bu tür dükkanları işletebildiği bir sistem düşünülebilir. İki eczane işleten Dolfen "Güvenli kalitede esrar isteyenler bu kalite için parayı da ödeyecekler. Karaborsanın tamamen kuruması mümkün değil ama biz çekiciyiz. Çünkü piyasaya kontamine hiçbir şey satmıyoruz" diyor. Eczacılar için kontamine madde, yasal esrardaki THC içeriği ve THC’in üründe sınırlandırılmış olması gerekiyor.

Sentetik kannabinoidlerdeki THC içeriğinden kaynaklanan sağlık tehlikesi

Sarhoş edici etki yaratan esrardaki THC içeriği, sentetik kannabinoidlerdeki artışla birlikte yıllardır oransal olarak artmaktadır. İngiliz araştırmacılara göre, 2006 ile 2016 yılları arasında Avrupa'da iki katına çıktı. Ancak artan THC içeriği ile sağlık tehlikesi de artıyor. Daha önce yasa dışı olan pazardaki sorun ise başkaydı: Esrar genellikle kirlidir. İçinde cam, kum, ayakkabı cilası ve hatta kurşun gibi maddeler bulunur ve deneyimli tüketiciler bile bunu hemen fark edemez.

Berlin'deki risk altındaki insanlar ve bağımlılar acil servisinin eş genel müdürü Michael Frommhold, son yıllarda esrar tüketiminin önemli ölçüde arttığını söylüyor. Yasallaştırma, bu tüketicileri daha iyi korumak için bir fırsattır. Uyuşturucunun etkileri ve riskleri dürüst ve tarafsız bir şekilde açıklanmalıdır. Örneğin, esrarın örneğin alkolden daha az tehlikeli olduğu da söylenemez.

Berlin Yeşiller Partisi politikacısı ve Temsilciler Meclisi'ndeki meclis grubunun sağlık politikası sözcüsü Catherina Pieroth, eczanelerde uzun vadeli satışların bugün çok etkili olduğunu düşünmüyor. "Kendi kendine tüketim söz konusu olduğunda, artık lisanslı satış noktalarında tüketimi mümkün kılmaktan kaçınamayız ancak şartları yerine getirirlerse Späti gibi marketler de düşünülebilir. Bu tür satış yerlerinin şehir üzerinden kolayca erişilebilir olması da çok önemli” diyor.

Tıbbi esrar satan Berlin merkezli Sanity Group'un kurucusu Finn Hänsel de benzer bir görüşe sahip. Hansel, "Sonunda, Kaliforniya'da olduğu gibi, şirketlerin veya bireylerin daha sonra işletme kurmak için lisans almaya başvurabileceklerini varsayıyorum” diyor. 

Müşterilerin bayiye giderek esrar satın alma süreci zamana ve ekstra maliyete neden oluyorsa yasallaştırma pek işe yaramıyor. Esrarı yasalaştıran diğer ülkelerim deneyimleri bunu doğrular gibi görünüyor. Örneğin Kanada'da çok az satış noktası var, mesafeler uzun ve yüksek vergi nedeniyle mallar nispeten pahalı. Bu nedenle esrarı yasallaştırmak Kanada hükümetinin beklentileri karşılanmadı.

Karaborsayı önlemek için fiyat önemli

Almanya’da şimdiye kadar, devlet esrar ajansı Alman eczanelerine yalnızca gram başına 4,30 euroluk (60.56TL) sabit bir fiyatla tıbbi esrar tedarik etti. Bu fiyat karaborsa fiyatının yarısından daha azdır..

Yeşil politikacı Pieroth, “Yasal olarak satılan esrarın fiyatı söz konusu olduğunda, uyuşturucu kartelleri ve mafya benzeri yapılarla asla rekabet edemeyiz. Ama mesele, tüm bilgileri gün ışığına çıkarmaktır. Herkes içeriğinde, bir şişe bira içinde ne olduğunu bildiğiniz gibi ne olduğunu bilmeli. Bu sağlık koruması bizim için değerli olmalı" diyor.

Bir gram, şehre ve kaliteye bağlı olarak müşteriye yaklaşık 10 euroya (140.85 TL) mal oluyor. Bu teklifi cazip hale getirmek için, yasal olarak satılan esrar, vergilere, kaliteye ve uyuşturucu önlemeye ilişkin tüm ilgili maliyetlere rağmen önemli ölçüde daha pahalı olmamalıdır. Uzmanlar, gram başına beş ila altı euro arasında bir taban fiyatının gerekli olduğunu varsayıyorlar. Aksi takdirde kaliteyi etkileyecek bir fiyat savaşı riski mevcut olacak.

Finn Hänsel, “Sonunda harika bir model projeniz var, üründeki her şey çok iyi kontrol edildi, ancak 30 euroya (422.50TL) mal oldu ve kimse satın almıyor. Politikacılar önümüzdeki birkaç ay içinde bu durumu netleştirmek zorunda kalacak” diyerek düşüncelerini ifade ediyor.

Hollanda olumsuz örnek: Esrar içimi yasallaştı ama organize çeteler pazarı ele geçirdi

Uzmanlara göre, tüm zinciri takip etmek de çok önemli. Hollanda’ya göz atıldığında, Hollanda'da kahve dükkanlarında satış yasal olmasına rağmen, daha büyük miktarlarda ekim ve satın alma kanunla düzenlenmemiştir. 

Kahve dükkanları yarım kilodan fazla esrar depolamadığı sürece Hollanda’da endişelenecek sorun yoktu. Sonuç: Organize çeteler devasa pazarı kendi aralarında böldüler ve gelirleri diğer yasadışı işleri finanse etmek için kullandılar…

Peter de Vries, Hollanda'nın azılı uyuşturucu kaçakçısı Ridouan Taghi'ye karşı tanıklık yapmadan önce, sokak ortasında 6 Temmuz 2021'de 5 el ateşle vurulmuştu.

Peter de Vries yönelen kurşunlardan biri başına isabet etmiş, gazeteci 15 Temmuz 2021'de hayatını kaybetmişti.

Yasallaştırma sonrasında Hollanda’da organize suçun gösterdiği şiddet arttı: Savcılar, yargıçlar ve gazeteciler polis koruması altında!

Organize suçun gösterdiği şiddet son yıllarda Hollanda’da arttı ve Hollanda’nın uyuşturucu politikasını eleştirenler, Hollandalı araştırmacı gazeteci Peter de Vries'in sokakta öldürülmesini ülkenin artık bir “uyuşturucu devleti” haline geldiğinin en son kanıtı olarak görüyorlar. Savcılar, hakimler ve gazeteciler polis koruması altında. Hollanda'da esrarı yasallaştırma açıkça başarısız oldu.

Ülkeler keneviri kendileri yetiştirip ithalatı yasaklamaya doğru gidiyor: İsviçre'de örnek proje

Ancak Almanya'nın komşuları arasında daha umut verici örnekler de var: İsviçre'de, 2022'de Zürih, Bern, Cenevre ve Basel gibi büyük şehirlerde bilimsel olarak desteklenen bir modelin testi başlayacak. Eczanelerden uyarıcı olarak reçetesiz esrar satın alınabilecek.

Her test alanında en fazla 5.000 katılımcının yer almasına izin veriliyor. Satın alma miktarı ve satış sınırlanmıştır. Yalnızca maksimum THC içeriği yüzde 20 olan İsviçre keneviri satılabilir, ithalat yasaktır. Alman Eczacılar Birliği böyle bir modeli savunuyor. Berlinli sağlık politikacısı Pieroth da Alman şehirlerinde böyle bir test çalışması yapılmasına "fazlasıyla katılıyor".

Bu arada Hollanda'nın da bu tür model projeleri var: Hollanda içinde yetiştirme ve dışarıdan ticareti önleyerek, yargının daha ağır uyuşturucuların kovuşturulmasına konsantre olmasına olanak yaratılması planlanıyor.

Alman hükümeti açıkça Hollanda’nın yaptığı hatalardan kaçınmak istiyor. Bu, ancak yasal işletim sürecini ekimden son müşteriye kadar düzenleyebilirse mümkündür. 
Kaynak: Rundfunk Berlin-Brandenburg/RBB 

:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın