Özel Haber

Alagadi’de izinsiz-onaysız inşaatta pazar günü de işçi çalıştırılıyor!

Mikro-Makro’nun son iki pazar günü çektiği aşağıdaki görüntülerin dışında, önceki pazar günleri çekilmiş diğer görüntülerde de çalışanların sıcak altında öğlen saatlerine kadar çalıştırıldığı görüldü...

Alagadi Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde daha önce haberini yaptığımız, Çevre Koruma Dairesi’nin iznini iptal ettiği halde dere yatağında, onaysız yapılmaya devam edilen inşaatta, işçiler pazar günleri de çalıştırılıyor.

Mikro-Makro’nun son iki pazar günü çektiği aşağıdaki görüntülerin dışında, önceki pazar günleri çekilmiş diğer görüntülerde de çalışanların sıcak altında öğlen saatlerine kadar çalıştırıldığı görüldü.

Alagadi Özel Çevre Koruma Bölgesi’nin sahiline yakınlığı ile dikkat çeken Çevre Koruma Dairesi’nden izinsiz inşaat, bölgedeki biyolojik çeşitliliği ve denizin temizliğini ve içindeki canlıları tehdit edecek ve yurttaşın kıyıya erişimini engelleyecektir. 

Daha önce kullanılan geniş ve sahile ulaşımı kısaltan yolun birkaç yıl önce kapatılmasının nedeni, Kıbrıs’ta yaşayanların ve turistlerin bölgeye erişimini kısıtlamak ve orayı kısa sürede yeni bir oldubittiyle talan etmek miydi?

Nadiren de olsa deniz kamplumbağalarının yüzdüğü, eşsiz doğal güzelliği ile halkı ve turistleri büyüleyen Alagadi Özel Çevre Koruma Bölgesi’ne ulaşım ancak bir aracın sığabileceği, daracık, toprak bir sapaktan yapılabiliyor. Daha önce kullanılan geniş ve sahile ulaşımı kısaltan yolun birkaç yıl önce kapatılmasının nedeni, Kıbrıs’ta yaşayanların ve turistlerin bölgeye erişimini kısıtlamak ve orayı kısa sürede yeni bir oldubittiyle talan etmek miydi?

Bölgeye yıllardır sıkıntısız gidilen yol birkaç yıl önce devasa toprak setlerle kapatılmıştı...

En az 100 yıllık zeytin ağaçlarının bulunduğu bölgede, sahile 100 metreden daha yakın konumlandırıldığı, üstelik dere yatağına yapıldığı görülüyor

En az 100 yıllık zeytin ağaçlarının bulunduğu bölgede, sahile 100 metreden daha yakın konumlandırıldığı, üstelik dere yatağına yapıldığı açık bu inşaatın çalışmaları hiçbir şekilde Alagadi Çevre Koruma Bölgesi’ne yönelik hazırlanmış önceki ve 2023 revize yönetim planlarına uymuyor!

Dere yatağının üzerinde ve patika yola yakın yapılan inşaat Çevre Koruma Dairesi'nden izinsiz-onaysızdır.

O halde bu ülkenin Şehir Planlama Dairesi nasıl oluyor da özel çevre koruma bölgesine ilişkin planlara aykırı imar izni veriyor? Planlama Dairesi, Çevre Koruma Dairesi’ne, Daire Şehir Planlama’ya, Kaymakamlık her ikisine birden topu atarken belediyeler de benim ne yetkim var ki diyerek işten sıyrılmaya mı çalışıyor?

Açık konuşalım: Ada’nın kuzeyindeki doğa katillerinin her türlü düzenbazlıkla kıyı şeritlerini halkın kullanımına kapatabilmesi ve sahile yakın alanlardaki geliştirme projelerinde mülk satanların kamu malı deniz üzerinden yüzbinlerce sterlin kâr edebilmesi, sadece hukuksuzlukla, daha da zenginleşmek için her şeyi yapabileceklerden değil, adaletsizlikle mücadeleyi 'hayat gailesi'nin gerisine yerleştirenlerden de kaynaklanıyor. 

Şanslıysanız, taksitlerini yıllardır ödemekle bitiremediğiniz kredilerle evinizi yaptırdınız, arabanız oldu, ayda bir iki kere kaliteli mekânlarda yemekler yediniz belki ya da yeni çektiğiniz bir başka kredi ile epeyi turistik ülkeyi ziyaret ettiniz. Sonuç, kredilere mahkûm yaşamaktan hayatınızın sıkışık düzeninde hiçbir şeyin değişmesi için mücadele edecek ne vaktiniz ne enerjiniz ne de yüreğiniz kaldı… Yaşamınızda bir taşı yerinden kaldırırsanız ödemelerinizi yapamayacağınızdan korkuyorsunuz. Bu endişe ile aşırı stres altında çok nazik bir düzeni yıllarca sürdürmek zorunda olan siz ve biz gerçekten özgür müyüz? Sonra bir bakmışsınız, bambaşka birinin hayatını yaşıyormuşsunuz hissiyle, yılların ağırlığını zorlana zorlana kaldırmış omuzlarınız, bir gece ansızın gelebilecek mutsuz bir sonla kaskatı kesilmiş… O muhteşem düzeninizle daha neler satın alacaktınız halbuki…

Bu sizin hayatınızsa bir de diğerlerinin hayatları var… Ortaya çıkan hukuksuzlukların altından her seferinde devletin ilgili kurumlarını yöneten yolsuz memurlar ve yolsuzlukları maalesef kanıksanmış politikacılar çıkıyor, onlar sizden daha stressiz bir yaşam sürüyor. Korkmuyorlar, işten atılmaları zor, istifa etmelerini beklemek bu ülkede imkânsız...

Her yerde aynı bildik senaryoyla aynı şeyi yapıyorlar: Yolu kapatarak halkın erişimini kesiyor, elektrik getirilmesi yasak olan bölgeye elektrik getirtiyor, birkaç binaya usulsüzce izin verdikten sonra seçilen güzide alanın kâr dağıtım sistemine girebileceğine oynuyorlar. 

Ne koylarda yaşayan kuşlara, ne savaşlara dayanmış ağaçlara saygısı olan, temiz denizi lağımla doldurmaktan utanmayan, kendi toplumuna, gelen turiste, öğrencisine denizi menedeceğini sanan bu çakal zihniyetin değişik türevleri ve cambazlıkları ile mücadelede kabul edersiniz ki başka bir evreye geçilmesi gerekiyor. Para ve güç sahibi olmak için her türlü taklayı atabilenler, insan var olduğundan bu yana hep vardı, var olmaya da devam edecekler. Önemli olan onların sınırsızca ve fütursuzca yapabilecekleri değildir, her yeni kumpası sonlandıracak sizin ve bizim, tarihin o anında ne yaptığımızdır.

Utanmadan yalanlarla gerçekleri örtebileceklerine inananları durdurmak, ülkenin izin verme yetkisine sahip kurumları ve siyasal partileri ile olmuyorsa ki olmuyor, halkın bu konuda mücadele veren örgütlere destek olması ve daha fazla yargı yoluna başvrulması için dava açılmasına imkân yaratması şarttır. Yeşil Barış Hareketi’nin veya Şehir Plancıları Odası’nın ya da bir başka derneğin açabileceği davalarda dava masraflarının karşılanması için bağış makbuzu karşılığında bütçenizden 100 TL’lik, varsa 200 TL’lik bir katkı koyabilirsiniz ve böyleye birleşerek kısa sürede bu davaların masraflarını kolaylıkla karşılayabiliriz. 

Şayet hızlıca bu yola çıkılmazsa, KKTC’nin kısa tarihinin en vukuatlı hükümetine karşılık en zayıf muhalefetini sergileyen tüm siyasal partileri arasında devlet, yoz kurumları ve bir dizi yoz yönetici ve ticari etik yoksunu, hukuksuzlukla talan yapmaktan başkasını bilmeyen bir avuç şirket ya da şahıs yurttaşın ne hakkı varsa tek tek gasbedecek.

Sistem kredi ve borç tuzağındaki sizi ham yapıp yerken, hiç değilse doğayla huzurla kuçaklaştığınız, esir hayatından uzaklaşabileceğiniz yerleri koruyalım!

Bu haberle ilgili herhangi başka bir bilgi ve/veya belgeye sahipseniz Mikro-Makro’ya iletisim@mikro-makro.net’den veya +90 533 852 60 63’den ulaşabilirsiniz.
:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın