Dünya

Yüksek hızlı video ile çekildi: Bir yılan saldırdığında ne olur?

Yüksek hızlı video çekimleri, araştırmacıların üç farklı yılan familyasının saldırı stratejilerini yakından incelemesini sağladı.

Zehirli yılanlar, bizimkinden tamamen farklı bir algı dünyasında yaşar.

Avustralya’daki Monash Üniversitesi’nden zoolog Alistair Evans, “Memeli ne olduğunu anlamadan, yılan çoktan saldırıya geçmiş olur.” diyor.

Bu durum, refleks yarışında genellikle yılanın kazandığı anlamına geliyor. Bir fare ya da insanın bir tehlikeyi fark edip tepki vermesi yarım saniyeden az sürer. Ancak zehirli yılanlar, avlarına saldırıp ısırmayı bunun çok daha küçük bir zaman diliminde gerçekleştirebilir. 

Dr. Evans, “Aşırı derecede hızlı.” diyor. O kadar hızlı ki, bu hareketleri görselleştirmek bile uzun süre neredeyse imkânsızdı.

Ancak Journal of Experimental Biology’de (Deneysel Biyoloji Dergisi) perşembe günü yayımlanan bir araştırmada Dr. Evans ve ekibi, 36 farklı zehirli yılan türünün karmaşık ve son derece hızlı hareketlerini yüksek hızlı kameralarla kaydedip yeniden inşa etti.
Ortaya, bu canlıların avlarını ısırmak için geliştirdiği farklı saldırı biçimlerine dair ürkütücü bir tablo çıktı.

Bu çalışmayı yapabilmek için Dr. Evans’ın yılanlara ihtiyacı vardı. Bu nedenle Paris’teki Ulusal Doğa Tarihi Müzesi’nde görev yapan ve panzehir üretiminde kullanılan yılan zehirlerini sağlayan bir Fransız şirketiyle, VenomWorld’le iş birliği yapan evrim biyoloğu Anthony Herrel ile iletişime geçti.

Dr. Herrel, VenomWorld ekibi ve bir yüksek lisans öğrencisi ile yılanları saniyede 1.000 kare hızla kayda aldı. Sıkı güvenlik protokolleri altında çalışarak, memeli vücut sıcaklığını taklit edecek şekilde ısıtılmış balistik jelden yapılmış bir silindiri uzun bir çubuğun ucuna yerleştirdiler. Ardından bu düzeneği üç farklı yılan familyasından bireylere sundular.

Hayvanlar çoğu zaman hedefi ıskalıyordu. Ancak saldırı başarılı olduğunda, sonuç gerçekten çarpıcıydı.

Araştırılan gruplardan biri olan engerekler (vipers), pusuya yatarak avlanan türlerdir. Genellikle bir noktada kıvrılmış şekilde beklerler; büyük dişleri ağızlarının içinde gizlenmiştir. Av yaklaşınca, bir anda canlanır gibi başlarını son derece düzgün ve hızlı biçimde öne fırlatırlar.

Yılan milisaniyeler içinde ağzını açıyor ve zehir akıtan dişlerini hedefe saplıyor

Dr. Herrel, sivri burunlu bir engereğin yer aldığı videolardan birine atfen, “Yılan milisaniyeler içinde ağzını açıyor ve ‘boom’, dişler hedefe saplanıyor,” diyor. Zehrini enjekte ettikten sonra yılan silindiri hemen bırakıyor.

Isırdığı avı kurbanının kokusuyla takip eder ve yer

Doğada bu “ısır ve bırak” tekniği, yılanın hem zehrini aktarmasına hem de kurbanın olası karşı saldırısından uzak durmasına olanak tanır. Av kaçsa bile zehir onu sonunda öldürür. Yılan ise sadece nefes alıp vermek için kullandığı burnu ile değil, dilini kullanarak kurbanın kokusunu takip eder ve güvenli bir mesafede, sükûnetle yemeğini yer.

Araştırmacılar, engereklerin hedefe temas ettikten sonra ısırıklarını ayarladıklarını da gözlemledi. Yılanlar, dişlerinden birini çıkarıp öndekini adım adım ilerleterek daha iyi ve derin bir saplama sağlayana kadar ısırma pozisyonlarını değiştirdi.

Çoğu zehirli yılan kendi halinde o kadar da tehlikeli değil

Dr. Herrel, bu bulguların koruyucu giysi tasarımlarına ışık tutabileceğini belirtti. Ancak aynı zamanda şunu da vurguladı: Çoğu yılan kendi haline bırakıldığında “aslında o kadar da tehlikeli değildir.”

Videolardan birinde, küt burunlu bir engerek balistik jel ile temas ettikten sonra sağ dişini kırdı ve diş havada dönerek fırladı. Dr. Evans, “Bu, daha önce hiç görüntülenmemiş bir şeydi,” dedi. (Yılanlar dişlerini düzenli olarak yeniler.)

Test edilen ikinci yılan grubu elapidlerdi; yani kobra, mamba ve taipan gibi türleri içeren familya. Araştırma ekibinin incelediği dört tür, avına engereklere kıyasla daha yavaş yaklaşma eğilimindeydi. Saldırı anında çenelerini defalarca sıkıştırıyorlardı; her kasılmada, zehir dişlere doğru itilerek avın vücuduna pompalanıyordu.

Son olarak incelenen grup kolubridlerdi; bunların yalnızca birkaç türü insanlar için zehirli tehlike oluşturur. Araştırmacılar, dişleri engerek ve elapidlerin aksine ağzın arka kısmında bulunan iki kolubrid türünü inceledi. Bu yılanlar jelle temas ettikten sonra dişlerini yüzey boyunca sürterek potansiyel avlarını kesiyor, böylece arka dişlerindeki zehir açık yaralardan içeri akabiliyordu.

Dr. Herrel, “Eskiden bu saldırıların çok tekdüze olduğunu düşünürdük. Sanki her seferinde aynı şeyi yapan küçük bir robot gibiler sanırdık. Bu hayvanlar çok daha esnek. Çoğu insanın sandığından çok daha fazlasını yapabiliyorlar.” dedi.

Kaynaklar: New York Times - Journal of Experimental Biology

:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın