Avrupa polis koordinasyon teşkilatı Europol ve AB'nin sınır ötesi suçları araştıran yargı birimi Eurojust’ın koordineli yürüttüğü kara para aklama soruşturmasında, güney Kıbrıs’ı para aklama merkezi olarak kullanan uluslararası bir suç örgütünün Limasol'da yaşayan iki Ukraynalı kardeş tarafından yönetildiği saptandı.
Organize suç örgütüne yönelik 'YUZUK' operasyonunda bildirilen Ukraynalı kardeşlerin Vladlen Girin ve Gennady Girin olduğu ileri sürülüyor.
Ukrayna ve Rus basını Kıbrıs’taki kara para aklama çetesinin başındaki iki Ukraynalının Ukrayna’nın Herson kentinden tanınan iş insanları Vladlen Girin (Владлен Гіріни) ve Gennady Girin (Генадій Гіріни) olduğunu iddia ediyor.
Girin kardeşlerin 90'ların sonlarında ve 2000'lerin başında Herson’da tanındığı, 20'den fazla işletmenin kurucu ortağı ve ortak sahibi oldukları bildiriliyor.
Vladlen Girin’in 2002 yılında Herson’da belediye meclis üyeliğine seçilmesinin ardından Grin ailesinin inşaat ve inşaat malzemeleri ticareti ile ilgili işlerinde hızlı bir büyüme yaşadığı kaydediliyor.
Haberlere göre, Vladlen Girin sonrasında birçok kez Herson belediye başkanı veya milletvekili olmayı denediyse de tüm seçimleri kaybetti. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'ne göre, Ukrayna'da yolsuzlukları araştıran ve Girin'in inşaat malzemeleri dolandırıcılığına yönelik çevirdiği dolaplara yönelik haber yapan gazeteci Sergey Yanovski'nin evinin kundaklanmasında parmağı olduğundan şüphelenildi.
Gennady Girin ise 2010-2015 yılları arasında milletvekili olarak görev yaptı. Bu dönemde kardeşlerin işleri büyüdü, mağaza ağları neredeyse Ukrayna'nın güneyinin tamamına yayıldı.
Yürürlükten kalkan Kıbrıs yatırım karşılığı vatandaşlık programı aracılığıyla geçmişte 'altın pasaport' aldığı iddia edilen Girin kardeşlerin 2019'dan sonra Kıbrıs'ta Limasol’da yaşamaya başladığı ancak sıklıkla Herson ve Kiev'de de görüldükleri ileri sürülüyor.
Girin kardeşlerinin Limasol’daki faaliyetleri çok kârlı sonuçlanmış olmalı ki 2020 yılında Girin ailesinin şirketi Ukrayna Herson’da Suvorovsky Alışveriş Merkezi'ni satın aldı. Aynı yıl Vladlen Girin, Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski’nin aday gösterilerek seçildiği Halkın Hizmetkârı partisi tarafından Kiev Kent Konseyi'ne aday gösterildi fakat seçimlerden önce adaylığını geri çekti.
2024 yılında Genady Girin’in Kiev bölgesindeki 100.208 metrekarelik devasa bir depo kompleksi 'Amtel'i 35-40 milyon dolara bir başka ortakla aldığı bildirildi.
Kardeşlerin birinin Europol operasyonunda Slovenya’da tutuklandığı ileri sürülürken, Europol ve Eurojust’ın YUZUK operasyonuyla çoğunlukla Ukraynalı, bunun yanı sıra Rusça konuşan Ermeni, Azerbaycanlı veya Kazak uyruklulardan oluşan organize suç şebekesinin, diğer suç şebekelerine nakit kurye ve yer altı bankacılık hizmetleri sağladığı açıklanmıştı.
Şebekedeki Çinli aktörlerin de örgüte kara para aklama hizmetleri verdiği kaydedilmişti. Organize suç şebekesinin ağırlıklı olarak İspanya’da uyuşturucu kaçakçılığı, vergi kaçakçılığı veya yasa dışı mal kaçakçılığına karışan suç örgütlerinin parasını taşıdığı ve ülkeden ülkeye yer altı bankacılığı ile parayı ilettiği belirlenmişti.
AB'nin 2022'den bu yana Ukraynalı mültecilere ve Ukrayna'daki çatışmalardan etkilenen diğer vatandaşlara tanıdığı geçici koruma statüsü kapsamında, suç örgütünün Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden sonra nakit birikimlerini Avrupa'ya getiren Ukraynalı mültecilere de yasa dışı transfer yaptığı açıklanmıştı.
Geçici koruma altındaki Ukraynalıların yapacağı para transferini kolaylaştırmak için oluşturulan istisnalardan yararlanan suç örgütü, gümrük prosedürleri sırasında büyük miktardaki parayı ayrıntılı sorgulama veya kapsamlı kontroller olmaksızın hareket ettirdi.
Europol yaptığı açıklamada, "Varlıklarının bir parçası olarak büyük meblağlar beyan eden, bazıları suç liderlerinin ailelerinin üyeleri olan para katırları düzenli olarak İspanya, Kıbrıs, Fransa ve diğer ülkeler arasında seyahat ediyordu" dedi.
Birkaç nakit kuryenin tutuklanmasının ardından suç şebekesi çalışma yöntemlerini değiştirdi. Paranın fiziksel olarak taşınmasından kripto para birimleriyle işlem yapmaya doğru bir değişiklik yaptı ve bu da finansal akışların izlenmesini zorlaştırdı.
Ön tahminlere göre suç örgütü Mart 2023 ile Şubat 2024 arasında en az 75 milyon euro taşıdı. Birkaç ay süren operasyon, toplamda 23 şüphelinin tutuklanmasına, toplamı 35,7 milyon euro olmak üzere 8,2 milyon euro nakte, 27 milyon euro değerinde kripto paraya, banka hesaplarındaki 2 milyon euroya el konulmasına veya dondurulmasına, 36 araç, çeşitli gayrimenkul, saat ve mücevherlerin ele geçirilmesine yol açtı.
Eurojust uluslararası soruşturmanın birkaç yıldır sürdüğünü bildirdi. İspanya'da 77, Fransa'da 1 ve Kıbrıs'ta 13 olmak üzere toplam 91 evde arama yapılmıştı.
23 zanlının 20'si İspanya'da, 1'i Fransa'da, 2'si Slovenya'da tutuklanmıştı.
Soruşturmanın henüz resmen duyurulmadığı tarihlerde Ukrayna’nın Herson merkezli haber sitesi Moct, 11 Aralık 2024’te bir Avrupa kolluk kuvvetinin ‘kara para aklamayla uğraşan bir suç grubu kurma şüphesiyle Hersonlu işadamı Vladlen Girin'i, oğlunu ve karısını gözaltına aldığı’ haberini verdi. Haberde Herson'lu tanınmış işadamının ailesinin, Kıbrıs, İspanya ve diğer bazı Avrupa ülkelerinde kara para aklamayla uğraşan organize bir grup oluşturduğundan şüpheleniliyor." denildi. Çift o sıralarda Slovenya’daydı. Bu haber o tarihlerde başka Ukrayna yayın kuruluşlarında da Moct'a atıfla yayımlandı.
Europol soruşturmaya yönelik ilk baskınların Ekim 2024'te, ardından 19 Kasım 2024'te yapıldığını duyurmuştu.
Hatırlanacağı üzere güney Kıbrıs’ta tutuklanan Ukraynalı bir kadının sekiz aylık bir süre içinde, Ağustos 2023’den Mart 2024’e kadar Larnaka ve Baf havalimanlarından Kıbrıs'a geldiği ve Gümrük Departmanı çalışanlarına toplamda sekiz milyon euroya varan büyük meblağlar beyan ettiği ileri sürülmüştü.
Kıbrıs Rum basını, kara paranın Avrupa Birliği üye ülkeleri aracılığıyla para ticareti yapan en az iki kanal üzerinden Kıbrıs’a geldiğini ve bu kanalların birinde Ukrayna kökenli kişilerin para taşıdığını yazmıştı.
Almanya'da tutuklanan ve Larnaka'ya gideceğini beyan eden bir başka Ukraynalının üzerinde ise 455 bin euro bulunmuştu.
İki toplumlu çeteler ve KKTC'de mantar gibi biten kripto büroları
2022 yıında Ercan Havalimanı’nda yakalanan Ukrayna uyruklu Oleksandra Suprun’un aynı yıl içinde farklı tarihlerde yanındaki başka biriyle birlikte suç geliri olduğuna inanılan 1 milyon 350 bin Euro nakit parayı getirip, aranmakta olan şahısla Güney Kıbrıs’a geçirdiği belirlenmişti.
Polis, yürütülen soruşturma neticesinde Ukraynalı zanlının KKTC’ye getirmiş olduğu paralar ile ilgili olarak vermiş olduğu sözlü beyanında "Tanımadığı birinin havalimanından kendisini aldığı, Lefkoşa’da bilmediği bir ofise gittiğini, orada tanımadığı birine parayı verdiğini, yine başka tarihte geldiğinde Lefkoşa’da bir eve götürüldüğünü ve orada tanımadığı birine parayı teslim ettiğini" anlattığını aktarmıştı.
Girne'de 2023 yılı kasım ayında Rus vatandaşı Mikhail Kamyshanov’un Girne’de öldürülmesi olayında Kamyshanov’a ait, içinde çok büyük miktarda para olan çantadaki meblağın [40 bin Amerikan Doları, 12 bin 500 Sterlin ve 6 bin 500 Euro nakit] çoğu bulunamamıştı.
Bunlar gibi bazı olaylarla çökertilen çete arasındaki bağlar bilinmiyor. Ancak Kıbrıs sorunu çözümsüz kaldıkça organize suçlar adanın birleşmeyen iki yakasında birleşmeye, birlikte çalmaya, birlikte kaçırmaya ve birlikte öldürmeye devam ediyor. Siyasiler arasındaki uzlaşmazlıkların tersine iki toplumlu organize çetelerin aralarındaki menfaat birlikteliği her zaman siyaset üstü oldu. Kuzeyin en milliyetçi organize suç elebaşları, güneyin ırkçı çete liderleri ile Kıbrıslı Rum-Kıbrıslı Türk ayrımı yapmaksızın yasa dışı olarak ortaklaştı. Halil Falyalı’nın cenazesinde Rum mafya liderleri ne arıyorduysa, 2019 yılında öldürülen Gesfi Döviz’in sahibi Gökhan Naim’in cinayet planlayıcısı Pakistanlı Zahid Masood da kuzeyden güneye kaçarak Kıbrıs Rum polisinin gözü önünde Pakistan’a uçabilmişti!
Sınırlardan kaçak mal, kaçak insan, para, uyuşturucu ve katil zanlıları girip çıkarken çözümsüzlük iki tarafın milliyetçi çetelerinin ana besin kaynağı oldu.
Ukraynalı Girin kardeşlerin KKTC’ye getirilen ve güney Kıbrıs’a geçen kara para ile bağlantısı olması muhtemeldir. Polisimiz bu çetenin KKTC’deki olası bağlantılarını araştıracak mı?
Yakalanan Ukraynalı para katırlarının ardından çetenin kripto olarak kara para akladığı tespit edildiğine göre, suç çetesinin KKTC’deki mantar gibi yayılan kripto bürolarının biri ile bile bağlantısı yok mudur?
Yorumunuz