İngiliz The Guardian gazetesinin Orta Doğu muhabiri Martin Chulov, Suriye’nin kuzeyinde son birkaç gündür sadece Türkiye’nin değil , İsrail ve Rusya'nın da saldırılar yaptığına dikkat çekti.

Cumartesi gününden bu yana İsrail, Türkiye ve Rus jetleri Suriye'nin farklı bölgelerine saldırılar düzenliyor

İsrail hava saldırıları Suriye kıyıları ve Suriye merkezinde birçok bölgeyi hedef alarak geçen cumartesi günü erken saatlerde başladı. Lazkiye'nin yanı sıra, Hama ve Humus kentlerinde de yüksek sesli patlamalar duyuldu. Hama ve Humus, Suriye rejimi güçleri 11 yıllık yorucu bir savaşın ardından Rusya ve İran’ın desteğiyle kurtarılan iki kenttir.

Suriyeli yetkililer, Lübnan merkezli Hizbullah'ın gelişmiş silahlarının bulunduğuna inanılan İran bağlantılı hedeflere yönelik İsrail saldırılarında az dört askerin öldürüldüğünü bildirdi. İslamcı Hizbullah, İran'ın bölgesel askeri çıkarları açısından zirveye çıkarken İsrail’e varoluşsal bir tehdit oluşturuyor.

Pazar günü ise Türkiye'nin Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kürt mevzilerini hedef alan hava saldırıları yapıldı.

Suriye'de kalan birkaç Rus jeti, pazar günü ilerleyen saatlerde ve pazartesi sabahı erken saatlerde gökyüzüne çıktı ve İdlib'in Türkiye sınırına yakın kırsal alanlarını ve iki mülteci kampının yakınındaki sivil alanları bombaladı. Rus jetlerinin Suriye ordusuna destek için hareket ettiğine inanılıyor. Rus jetleri, sertlik yanlılarını desteklediklerini iddia ederek Şam'ın kontrolü dışındaki bölgelerdeki topluluklara ve militan gruplara defalarca saldırdı. Ancak saldırılar çoğunlukla sivil hedefleri vurdu.

"Rus ve Suriye uçaklarını çıkardıkları seslerden tanıyoruz. Eskiler ve onların uçaklarını çok uzaklardan duyabiliyorsunuz. Türkler farklıdır. Hiçbir yerden görünmezler ve aynı hızla giderler"

Haber için görüşülen, İdlib’deki Suriyelilerden biri, Mustafa Shabanda, "Rus ve Suriye uçaklarını çıkardıkları seslerden tanıyoruz. Eskiler ve onların uçaklarını çok uzaklardan duyabiliyorsunuz. Türkler farklıdır. Hiçbir yerden görünmezler ve aynı hızla giderler. Ama bizi rahatsız etmiyorlar. Kürtlerin peşindeler. İsraillilere gelince, onların sadece geçen yıl Beşar Esad'ın ordusuna saldırdıklarında Hama yakınlarında olduklarını duydum. Hepsi gökyüzümüzü kontrol ediyor. Tavşanları toplayan şahinler gibi" dedi.

Gazete haberinde, Suriye eyaletindeki hava saldırılarının, sınırdaki Türk kontrolündeki Cerablus'u Tel Abyad kasabasına bağlamaya çalışabilecek bir kara operasyonunun habercisi olarak görüldüğünü kaydetti.

Tartışmalı kara operasyonundan önce, Türkiye'deki bazı Suriyelilerin sınır bölgelerine geri gönderildiği belirtilen haberde, düşünce kuruluşu Chatham House'un Ortadoğu ve Kuzey Afrika programı direktörü Dr. Lina Khatib’in görüşlerine yer verildi.

Khatib,"Suriye'deki savaş unutulmuş bir çatışmaya dönüşme riski taşıyor," olsa da Türkiye, Rusya ve İsrail tarafından devam eden hava saldırılarının, bölgesel çıkarların tehlikede olduğunu ve üç ülkenin her birinin Suriye'deki nüfuzlarını pekiştirmelerini önlemek için rakiplerini hedef aldığını gösterdiğini ifade etti.

Dr. Lina Khatib, “Bu, Suriye çatışmasının ne münferit bir çatışma ne de paydaşları yalnızca Suriyeli olan bir iç savaş olduğunu hatırlatıyor. Bölgesel ve uluslararası çıkarlar her zaman bir rol oynamıştır ve tekrarlanan Türk, Rus ve İsrail bombalamaları bu çıkarları korumayı amaçlamaktadır" görüşünü paylaştı.

İngiliz gazetenin, YPG'nin sözcüsü olduğunu ileri sürdüğü Merva Syamend’in de görüşlerine yer vermesi dikkat çekti.

‘Sözcü’, "Türkler, kuzeydoğu Suriye'de birçok yeri insansız hava araçları ve uçaklarla bombaladı. Onların bahanesi İstanbul'daki bombalamadır. YPG'yi bu saldırıdan dolayı suçladılar ama biz böyle davranmıyoruz. Saldırının Türk istihbaratı tarafından aynı anda iki kuş vurmak için düzenlendiğine inanıyoruz: Birincisi bize saldırmak için bir bahane olarak, ikincisi de Suriyelileri Türklerin Suriye'de işgal ettiği bölgelere geri gönderme sürecini hızlandırmak" şeklinde sözde iddialarda bulundu.
Kaynak: The Guardian