Yazılar

Tefeciliğin tarihi

Kıbrıs’ta eski Roma zamanında tefeciliğin başını ünlü Romalı komutan ve devlet görevlisi Marcus Brutus tutarmış. Hani 23 hançer darbesi alan Sezar’ın ölmeden önce ‘Sen de mi Brutus?’ dediği; işte o Brutus!
‘Beggar Thy Neighbor: A History of Usury and Debt’ (Komşuyu Fakirleştirme: Tefeciliğin ve Borcun Tarihi) adlı kitabında ekonomist Charles Geisst, Brutus’un hikayesini aktarırken Kıbrıs’ın geçmişe ışık tutar.
Eski Romalı bir diğer yönetici, meşhur hatip ve felsefeci Cicero, Brutus’un Kıbrıs’taki resmi görevini kötüye kullandığını ve emrindeki bir adam aracılığıyla Kıbrıs halkını tefecilikle borçlandırdığını fark eder. Eski Roma kanunlarına aykırı olarak yasal maksimum faizin 4 katına, yüzde 48 faizle Kıbrıslıları borçlandıran Brutus, halk üzerinde adamı aracılığıyla kaba güç de uygular. Bir odaya kapatılan borçlular aç ve susuz bırakılır. Açlıktan ölen borçluları görenler borçlarını ödemek için çırpınıp dururlar. Gel zaman git zaman Cicero, Brutus’u uyarır. Kıbrıs’da ki kanunların Roma’nın merkezindeki gibi sıkı uygulanmamasını fırsat bilen Brutus hiç oralı olmaz ve Kıbrıs’ta yüksek faizden para satmaya devam eder. Eskiden çulsuz olan Brutus Kıbrıs’tan Roma’ya hayli varlıklı biri olarak döner. Sezar’ı öldürenler arasında yer aldığından halk tarafından dışlanıp Roma’dan sürülünce, sonunda M.Ö 42’de intihar ederek ölür tefeci Brutus.
Kıbrıs’ta tefecilik eski Roma yıllarından sonra 1192’de İngiliz Kralı Richard’ın Ada’yı Templar Şövalyeleri’ne satmasıyla tekrar yayılır. Halka yüksek faizle para satan şövalyeler Kıbrıslıları o kadar yüksek faizle borçlandırır ki nihayetinde halk ayaklanır. Richard, Kıbrıs’ı şövalyelerden alıp Lüzinyan ailesine satar. Fakat şövalyelerin şatosunun Kıbrıs’ta kalmasına izin verir. Tapınak Şövalyeleri yıllarca Ada’da tefecilik yapmaya devam eder ta ki 1307’de Papa Clement şövalyeleri Engizisyon Mahkemesi’nde aforoz edip idam ettirsin. Templar Şövalyeleri’nin idam edilmesi kararında başta Fransa Kralı IV. Philip olmak üzere bazı krallıkların ve Kilise’nin şövalyelere olan faizli borçlarının etkin olduğu ve mal varlıklarına el konulan şövalyelerin işkenceyle öldürülerek bazı kralların ve Kilise’nin borçtan kurtulduğu ortaya çıkmıştır.
Pesarolu Elias, 1563 tarihli Mağusa ziyaretinde Mağusa’da bulunan 25 Yahudi ailesinin tefecilik yaptığını anlatır. Borç para almak isteyenlerin Mağusa’ya gelip Yahudi cemaatini bulduğunu, faizli para karşılığında Kıbrıslıların teminat olarak altın, gümüş, yün, iplik veyahut ipek verdiğini aktarır. ‘Excerpta Cypria-Kıbrıs Yazıları’ adlı kitapta basılan mektubunda Elias şöyle yazar: ’Bazen komisyoncular çok fazla komisyon isteyebiliyorlar… Ama kimin umurunda? Her şeye rağmen ada sakinleri ihtiyaç duyduklarında teminat karşılığı nakit para bulduklarına seviniyorlardı. Ayrıca her zanaatçı, her emekçinin evinde gümüş ya da mücevherat dolu küpler var, çünkü hepsi zengin ve rahatlıkla teminat bulabiliyorlar.’ 
Osmanlılar Ada’yı aldıktan sonra ise Rumlar ticarette palazlanır. Bir kısmı İngiliz döneminde tefecilik yaparak Kıbrıs Türk mallarına el koymaya başlar. Rum Kilisesi ile birlikte hareket eden Rum tefecilerin Kıbrıs Türk köylüsünü canından bezdirdiği, arazi ve mülklerin tefecilere geçmesiyle Kıbrıslı Türklerin ellerinin zayıfladığı anlatılır. Rum tefeciler arasında en bilineni Severis’tir. Severis’in Kıbrıslı Türk çiftçiler borçlarını ödeyemesin diye hububat demetlerini gizlice yaktırdığı ve bu tür pis işler için özellikle Kıbrıslı Türk adamlarını kullandığı söylenir. Tefecilik borçların ödenmesi üzerine değil, tersine değerli ipotekleri ele geçirmek üzerine kurulu bir ‘meslek’tir.
1974 sonrasında ise Kuzey’de birden zenginleşenler har vurup harman savurdukları Rum mallarını tefecilere ipotek vererek, bugün birçok mülk ve işletmeyi kaybetti. Yasaları değiştirmemekte ısrar eden politikacılar da tefecilerin ekmeğine yağ sürdü. Polis, yargı ve politikacı üçgeninde tefecilik tepki çekeceğine aksine iddialar birbirini kovaladı ve aşırı güçlenen tefecilik sınır tanımaz hale geldi.
Sonuç, Kuzey Kıbrıs piyasasının tek elde toplanması olacaktır.

Can Sarvan’a cansarvan@mikro-makro.net’den doğrudan ulaşabilirsiniz.
:

Yorumunuz

share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın