Suriye’de perşembe günü Şam'daki Emevi Meydanı'nda toplanan yüzlerce kişi, kadınların kamusal hayatta yer aldığı demokratik bir devlet talebiyle toplandı. Gösteri, İslamcıların liderliğindeki isyancıların uzun süredir iktidarda olan Beşşar Esad'ı devirmesinden bu yana düzenlenen ilk gösteri oldu.
Kadın-erkek, genç-yaşlı, "Din yönetimine hayır", "Tanrı din içindir vatan herkes içindir", "Din devleti değil demokrasi istiyoruz" sloganlarını attı.
Suriye'de İslamcı örgüt Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) liderliğindeki isyancıların 8 Aralık'ta başkenti ele geçirerek ani bir saldırıyla Esad'ı devirmesinin ardından halk günlerce Ümeyye Meydanı'nda kutlama yapmıştı.
Önceden El Kaide’nin bir kolu olan ve birçok Batılı hükümet tarafından "terörist" örgüt olarak yasaklanan HTŞ, ülkedeki çok sayıda dini ve etnik azınlığa koruma sağlayarak söylemini yumuşatmaya çalışıyor.
1 Mart'a kadar ülkeyi yönetecek geçici bir liderlik atasa da birçok Suriyeli yeni yönetimin azınlık topluluklarını dışlayan ve kadınları kamusal hayattan dışlayan dini bir yönetime doğru ilerleyeceği endişesini taşıyor.
Perşembe günü bazı protestocular sadece "laik" kelimesinin yazılı olduğu pankartlar taşırken, bir adam adalet terazisinin eşit şekilde asılı olduğu ve altına "erkekler" ve "kadınlar" kelimelerinin yazıldığı bir pankart tutuyordu.
Şam'da laiklerin düzenlediği gösteride "Özgür kadınlar olmadan özgür bir millet olmaz" denildi
"Suriye halkı birdir" sloganları atan göstericiler, çok dinli ve çok etnikli ülkedeki ayrışmaları reddetti.
Gösteride silahlı, bazıları maskeli birkaç HTŞ militanın meydanda dolaştığı bildirildi.
Kalabalığa seslenen bir kişi, "Büyük Suriye devrimi silahlı güçle zafer kazandı" derken, göstericiler "Kahrolsun askeri yönetim" sloganlarıyla o kişinin sözünü kesti.
"Özgür kadınlar olmadan özgür bir millet olmaz", "Kadın-erkek eşitliği meşru bir İslami ve uluslararası haktır" yazan pankartlarla göstericiler, gösterinin, ülkede katı muhafazakâr bir yönetim kurma girişimlerini engellemek için yapılan "önleyici" bir eylemlerden biri olduğunu söyledi. "Katil rejime karşı sokağa çıkan halkın yeniden ortaya çıkıp yönetmeye hazır olduğu" belirtildi.
Kadınların siyasi hayata katılım hakkı talebiyle yapılan gösteri, yeni siyasi yönetimin sözcüsü Obaida Arnaut'un "kadınların bakanlıklarda veya parlamentoda temsil edilmesinin... erken olduğunu" söylemesine ve "biyolojik" ve diğer hususları öne sürmesine tepki olarak düzenlendi.
Bu sözler, emekli memur olan 50 yaşındaki protestocu Majida Mudarres de dahil olmak üzere bazı Suriyeliler arasında eleştiri ve öfkeye yol açtı.
Emekli memur, "Kadınların siyasi hayatta büyük bir rolü var... Kadınlara karşı herhangi bir pozisyonu gözlemleyeceğiz ve kabul etmeyeceğiz. Sessiz kaldığımız dönem sona erdi" dedi.
29 yaşındaki TV dizisi senaristi Fatima Haşim, Suriyeli kadınların "sadece ortak olmamaları, aynı zamanda yeni bir Suriye inşa etme çalışmalarına liderlik etmeleri gerektiğini" söyledi.
Beyaz başörtüsü takan Haşim, kadınların "yeni toplumda önemli bir ses" olması gerektiğini vurguladı.
Esad'ın döneminde kadınlar Suriye'nin siyasi, sosyal ve ekonomik yaşamında yer aldı; parlamento ve kadınların bakanlıklardaki temsil oranları zaman zaman yüzde 20 ile 30 arasında değişti.
Araştırmacı Widad Kreidi, HTŞ'nin bazı açıklamalarının kendisini endişelendirdiğini söyledi.
Kreidi, "Hiç kimsenin Şam'a gelip kadınlara herhangi bir şekilde saldırmaya hakkı yoktur" dedi.
Suriye'nin kuzeydoğusundaki SDG [YPG-PKK]'nin gösterisinde bölge sakinleri sözde "(Türk) işgaline karşı silahlanmaya" çağırıldı!
Dün ayrıca Suriye’nin kuzeydoğusunda binlerce kişi, haftalardır Türkiye destekli savaşçılara karşı mücadele eden ABD destekli SDG’ye destek amacıyla gösteri düzenledi.
ABD'nin 2012 yılında Şam'daki büyükelçiliğini kapatmasının ardından 10 yıldan fazla bir süre sonra Suriye'yi resmen ziyaret eden ilk Amerikalı diplomat grubu da dün Suriye’ye geldi.
"Yaşasın SDG direnişi" sloganları atan göstericiler, "Suriye halkı birdir" ve "Bölgemizde savaşa hayır, Türkiye'nin kuzeydoğu Suriye'ye saldırısına hayır" sloganları attı.
Fransız haber ajansı AFP, “2019'da Suriye'de IŞİD grubu cihatçıları yenilgiye uğratan mücadeleye öncülük eden SDG'nin” gösteride Suriye'nin kuzeydoğusundaki, sözde "yarı özerk Kürt yönetiminin bayrağı"nı çektiğini bildirdi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, ABD'nin arabuluculuğunda bölgede uzatılan ateşkese rağmen, kuzeydeki Menbiç kasabası yakınlarında Kürtlerin kontrolündeki bir mevziye saldıran 21 Türkiye yanlısı savaşçının öldürüldüğünü bildirdi.
Türkiye'nin, Menbiç'in yaklaşık 50 kilometre kuzeydoğusunda bulunan, Kürtlerin kontrolündeki Suriye sınır kasabası Kobani'ye olası bir saldırısı konusunda endişelerin arttığını bildiren AFP haber ajansı, SDG’nin Türkiye ve müttefik savaşçılarını Kobani'nin güneyinde "(ateşkes) kararına uymamak ve saldırılara devam etmekle" suçladığını ve bölge sakinlerini sözde "(Türk) işgaline karşı silahlanmaya" çağırdığını kaydetti.
Haberde, Türkiye’nin SDG'nin YPG ve PKK militanlarıyla bağlantılı olduğunu savunduğuna ve Washington'ın da PKK'yı "terörist" bir grup olarak gördüğüne işaret edildi.
Yorumunuz