Yeni anı kitabında Donald Trump'ın ABD Başkanı olmasıyla Batı demokratik düzenine yönelik endişeleri dile getiren Angela Merkel, Elon Musk'ın Trump yönetiminde oynayacağı büyük rol konusunda da derin kaygıları olduğunu ifade etti.
Trump'ın ilk döneminde bazı gözlemciler tarafından genellikle ABD başkanlarına verilen "özgür dünyanın lideri" unvanına layık görülen eski Alman şansölyesi, iktidarda geçirdiği 16 yılın kendisine iş dünyası ile siyasi çıkarların ince bir denge içinde tutulması gerektiğini öğrettiğini söyledi.
Der Spiegel dergisine verdiği röportajında, Trump'ın 2016'da ilk seçildiğinden bu yana oluşturduğu zorluğun artıp artmadığı sorusuna Merkel, "Artık sermaye yoluyla muazzam bir güce sahip olan Silikon Vadisi'ndeki büyük şirketlerle arasında gözle görülür bir ittifak var" yanıtını verdi.
Trump'a ikinci döneminde danışmanlık yapan Musk, seçilen başkan tarafından Vivek Ramaswamy ile birlikte yeni oluşturulan bir hükümet verimliliği departmanına liderlik etmekle görevlendirildi.
Merkel, SpaceX ve Tesla CEO'sunun mali bağlantılarının böyle bir atamayı oldukça sorunlu hale getirdiğini söyledi.
"Eğer Musk gibi biri uzayda yörüngede dönen tüm uyduların %60'ının sahibiyse, bu bizim için politik meselelerle birlikte büyük bir endişe kaynağı olmalıdır. Politika, güçlüler ile sıradan vatandaşlar arasındaki toplumsal dengeyi belirlemelidir." dedi.
Almanya'da ilk başbakanlığı döneminde yaşanan 2007-2008 mali krizinde kurtarma paketleri ve yeni düzenlemeler gibi önlemlerle "işleri düzeltebilecek nihai otoritenin siyasi alan olduğunu" belirtti.
Salı günü 700 sayfadan fazla kitabı yayınlanacak olan Merkel, "Ve eğer bu nihai otorite, sermaye gücü veya teknolojik kabiliyetler yoluyla şirketler tarafından çok güçlü bir şekilde etkileniyorsa, o zaman bu hepimiz için benzeri görülmemiş bir zorluktur" dedi.
Özgür toplumları birbirinden ayıran ölçütlerden birinin şirket gücü ve ultra zenginlerin etkisi üzerindeki açık denetimler olduğunu söyledi. "Bir demokraside, siyaset şirketlere karşı asla güçsüz değildir" dedi.
Musk'ın X'i gibi sosyal medya platformları hakkında Merkel, "Bu ülkede AfD'nin yarattığı sosyal medyadaki kargaşayı dengelemek önemli" dedi ve 23 Şubat'ta yapılacak erken seçim öncesinde kamuoyu yoklamalarında ikinci sıraya yerleşen aşırı sağcı Alternative für Deutschland partisini kastetti.
Merkel, Hillary Clinton ve Kamala Harris'i Trump'a karşı başarısızlıkla sonuçlanan başkanlık yarışlarında desteklediğini kabul etti ve Clinton ve Harri’in yenilgilerinin kendisini üzdüğünü söyledi.
Alman haftalık gazetesi Die Zeit'ta yayımlanan anı kitabından alıntılarda, Trump'ın başkan olarak uzun süredir müttefik olduğu ülkelerle ilişkilerine "siyasete girmeden önceki emlak geliştiricisi gibi" agresif bir şekilde işlemsel yaklaştığı belirtiliyor.
Merkel, Trump’ın özellikle Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve "otokratik ve diktatörlük özelliklerine sahip politikacılar"dan büyülendiğini fark ettiğini yazıyor.
Öte yandan Merkel de, görevden ayrıldığından beri Putin ile net kırmızı çizgiler belirleyemediği ve Almanya'yı Rus gazına aşırı bağımlı hale getirdiği yönünde güçlü eleştirilerle karşı karşıya kaldı. Merkel’i eleştirenler ayrıca aşırı sağcı AfD partisinin yükselişinin suçunu on yıl önce Merkel'in liberal sığınmacı politikasına yüklüyorlar.
Dünyanın en zengin adamı olan Musk, Trump için sıkı bir kampanya yürüttü ve Trump’ım Beyaz Saray'a geri dönüş sürecini yönetmeye yardımcı oluyor. Bu kapsamda atamalara ağırlık veriyor, Ukrayna lideri Volodimir Zelenski gibi dünya liderleriyle telefon görüşmeleri yapıyor ve 6,75 trilyon dolarlık federal bütçenin üçte birinin kesilmesini görüşüyor.
Musk'ın kurumsal şirketlerinin halka açık sözleşmelerden 15 milyar dolar aldığı bildirilirken, bu rakamın Trump'ın görev süresi boyunca artması bekleniyor.
Merkel’in kitabı ‘Özgürlük: Anılar 1954-2021', 26 Kasım’da satışa çıkacak.
Kaynak: The Guardian
Yorumunuz