Dünya

Starbucks’a kölelik ve insan ticareti davası açıldı

Brezilya'daki kahve plantasyonlarında kölelik ve zorla çalıştırma ABD’de dava edildi.

Sekiz insan ticareti mağduru işçi, Brezilya kahve çiftliklerinde kölelik ve zorla çalıştırma iddiasıyla Starbucks'a karşı ABD'de İnsan Ticareti Mağdurlarını Koruma Yeniden Yetkilendirme Yasası kapsamında dava açtı.

Sivil toplum kuruluşu Coffee Watch ise Starbucks, Nestlé, JDE, Dunkin', Illy ve McDonald's gibi başlıca ithalatçılar tarafından kölelik ve zorla çalıştırma yoluyla kirletilmiş kahvenin Brezilya'dan ABD'ye ithalatını engellemesini talep eden bir dilekçeyi Amerikan makamlarına sundu.

Coffee Watch kurucu direktörü Etelle Higonnet, “Starbucks'ın öncülük ettiği kahve endüstrisi, tedarik zincirinde şu anda köle çalıştırıyor ve dünyanın en büyük kahve üreticisi olan Brezilya'dan başlayarak bu suistimali durdurmalıyız. Çok milyar dolarlık bir kahve endüstrisinden ve tedarik zincirlerinin korkunç insan hakları ihlallerinden arınmış olmasını sağlayamayan Starbucks gibi dev şirketlerden bahsediyoruz. Starbucks harekete geçmeli.” açıklamasını yaptı.

Fotoğraflar: Reporter Brasil

STK tarafından “307” dilekçesi ABD Gümrük ve Sınır Devriyesi'ne sunuldu ve dilekçede Brezilya'da beş çiftlikte kahve hasadı için çalışmaya zorlanan ve kaçırılan sekiz işçi adına açılan davaya atıfta bulunuldu. Starbucks Brezilya'nın en güçlü kahve şirketi Cooxupé’den kahve tedarik ediyor. Dava, ABD Columbia Bölgesi Bölge Mahkemesi'nde, İnsan Ticareti Mağdurlarını Koruma Yeniden Yetkilendirme Yasası kapsamında açıldı. 

Dava açan işçiler, sistematik olarak kaçırılan ve "kölelik benzeri koşullar" altında Starbucks kahvesi hasadı için çalışmaya zorlanan Brezilya'daki binlerce işçiden oluşan bir sınıfı temsil etmeyi amaçlıyor. Şikâyette, Brezilya'da kahve işçilerine yönelik uzun süreli aşırı kötü muamelenin ve yaygın insan ticaretinin geçmişi belgeleniyor.

Kahve plantasyonlarında işçiler içler acısı koşullarda barakalara tıkıştırılıyor. Çalışma, sabahın erken saatlerinden akşamın erken saatlerine kadar, tatil yapmadan, dinlenmeden, tuvalete ve bazen de içme suyuna erişim olmadan sürdürülüyor. Patron, enerji veya bakım masraflarını bahane ederek işçilere neredeyse sıfıra yakın bir maaş ödüyor. Pek çok uygulama bir nevi modern köleliğe denk tutuluyor.

Davacıların avukatı Terry Collingsworth şöyle konuştu: "Kölelik ABD'de 1865'te ve Brezilya'da 1888'de yasaklandı ancak bugün bile Starbucks'ın Brezilya'daki kahve üretimi insan ticareti ve kölelik sistemine dayanıyor. Tüketiciler, insan ticareti yapılan köleler tarafından toplanan bir fincan Starbucks kahvesi için fahiş miktarlar ödüyorlar. Starbucks'ın insan ticaretinden kâr elde ettiği için hesap vermesinin zamanı geldi."

Tüketicilere hitap ederek, "2025'te kölelik ve insan ticaretinin kabul edilebilir olduğunu düşünmüyorsanız, Starbucks'a insan haklarına karşı bu apaçık saygısızlık hakkında ne düşündüğünüzü bildirin." dedi.

Brezilya, dünyanın en büyük kahve üreticisi olup, dünya kahvesinin yaklaşık %39'unu üretiyor. 2022 yılında Brezilya, 8 milyar doların üzerinde kahve ürünü ihraç ederken, ABD'den yaklaşık 2 milyar dolarlık kahve ithalatı yapıldı. Brezilya'da yaklaşık 8 milyon çiftçi ve çiftlik işçisine istihdam sağlayan 200.000'den fazla kahve çiftliği bulunmaktadır. Bazı Brezilya kahve çiftlikleri çok büyüktür. Brezilya'daki bir plantasyonun tüm Bolivya'dan daha fazla kahve ürettiği iddia edilmektedir.

Brezilya, dünyadaki çevre ve insan hakları savunucuları için en tehlikeli ve kısıtlayıcı ülkelerden biri. Örneğin, dört müfettiş, kırsal çalışma koşullarını denetlerken Minas Gerais, Unaí'de öldürüldü ve Brezilyalı hak örgütü CONECTAS, Minas Gerais'te [sarı] sendika liderleri ile köle işçiliğine karşı insan hakları savunucuları arasındaki çatışmaların 2014 ile 2023 yılları arasında 420 cinayete yol açtığını bildirdi.

Brezilya'daki bu ciddi suistimal edici işçi uygulamaları iddialarına ek olarak, kahve devi Starbucks Meksika ve Çin'deki suistimal edici uygulamalar, İsviçre'deki vergi düzenlemeleri ve ABD'deki uzun süren bir işçi anlaşmazlığı nedeniyle eleştirilerin hedefi oldu.

Coffee Watch Başkanı Higonnet, "Kahvenin her fincanda dünyayı daha iyi bir yer haline getirme, insanlara ilham verme gibi büyük bir potansiyeli var ancak şu anda sektör, milyonlarca insanı aşırı yoksulluğa hapsetmiş durumda ve bu yoksulluk, yaygın çocuk işçiliği, zorla çalıştırma ve kölelik dahil olmak üzere sayısız emek istismarına kapı aralıyor. Artık her kahve şirketinin, bu döngüyü dünya çapında durdurmaya kararlı olması gerekiyor." dedi.

Kaynak: Coffee Watch

:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın