Yazılar

Neyi bekliyorsunuz?

   Hükümet aranıyor... Doğru yazılışı ‘hükûmet’ bu kelimenin gerçi... Ne fark eder geçtik hükümetinden de hükûmetinden de... Formülleri belli ama siyasal partiler bakanlık, başbakanlık hesabı yapmaktan kafalarını kaldırıp ülkenin gidişatına, adada olup bitene lütfedip bakmıyorlar ki...
   KKTC Devleti’ni dünyaya tanıtacaklar güya... Halkınızı ve devletinizi bütçesiz bırakmak pahasına erken seçim kararı alıyorsanız, seçim sonrası bir hükümeti bile kuramıyorsanız siz hangi devletten bahsediyorsunuz? Yoksa devlet sizin için mi var sadece? Sizin çıkarlarınız için çarklarını döndüreceğiniz, istemezseniz çarklarını durduracağınız bir devlet mi bu devlet?
   Politikacının keyfi olursa yürüyen, arzu etmezse yerinde duran bir devlet olabilir mi? Karar verdim, seçime gideceksiniz; öyle öngördüm bütçeniz mütçeniz olmayacak, seçim sonrası hükümetin kurulmasını da bekleyeceksiniz, başbakanlığı garantilemeden, bakanlıkları kabul ettirmeden bir adım atmayacağım; siz de bizleri seçenler olarak ne karar verirsem ona tıpış tıpış uyacaksınız...
   Ortalıklarda görünmeyen toplumumuz beklemesin de ne yapsın… Biz seçeriz, onlar kendi hesaplarına devletçilik oynar. Sesini çıkarmazsan ayyuka çıkmış rezaletlere, böyle bir güzel bekler ve bekletilirsin.
   Başka ülkeleri cehaletle suçluyoruz ya hani… Küçük görüyoruz, okumamışlar diyoruz… Okumakla değilmiş demek. Kendinden umudu kesmişsen, tüm yaşadıklarına, yaşattırılanlara rağmen ağzını açamamışsan, her şeyi mübah saymışsan bekleyeceksin, bekletileceksin. Kaderini tayin etmiyorsan, her geleni, her yapılanı sineye çekebiliyorsan, senden ve sadece senden güçlerini alıyorlarsa... Hadlerini bildirmiyorsan, hesap sormuyorsan, özendikleri yere hem benziyorlar hem de benzetiyorlar sonuçta. Üstelik, belli ki korkmuyorlar senden…
   Anladık sesini çıkaracak takatin kalmamış. İyi de siyasetçilerimiz ne hikmetse korumalarla dolaşır oldu. Halktan korkmadıkları çok açık; çekindikleri başka odaklar mı var? Yoksa bu bir öykünme, imaj çalışması filan mı? Öyle heybetli görünürsen, ulaşılmaz olursan, nereden ne ot bittiğini bile bildiğin küçücük bir ülkede mühim bir yere mi koyarlar seni? Önce korumalar çıkacak, arkasından siyah aracından meşhur mu meşhur zatlar inecek… Düşünüyorum da Denktaş’ın mı Dr. Fazıl Küçük’ün mü koruması vardı? Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı korumasız sokaklarda turistlerle fotoğraf çektiriyor ancak icraatın başındakilere bir haller oldu… Ceket takımları en ünlü markalardan, korumalarının havası yeter…
   Hava civa memleketi... Civa deyince… Birçok paketli gıdada bulunan, kilo aldıran, diyabet yapan, kolesterolü artıran, kalp hastalıklarına davetiye çıkaran ve kanserojen mısır şurubu civadan üretiliyor malum. Şeker bağımlısı haline getirilen bedenlerimiz meğer civayla dolmuş… Civa detoksu için golyandro gibi sıkça tükettiğimiz bir yeşillik mevcut. Siyasette de detoksa gitmek gerek en hızlısından… Politikanın bünyesinden havayı civayı temizlemeye kalkmazsak, civanın artan tahribatıyla üreticisi, girişimcisi, yerli yatırımcısı, esnafı, memuru ile hep beraber çok daha az yaşayacağız. Ya da İrlandalı grup Cranberries’in ‘Zombie’ şarkısındaki gibi ‘madem şiddet böyle bir sessizlik doğuruyor’, yaşayan ölüye döneceğiz… Grubun solisti Dolores O’Riordan 46 yaşında öldü geçenlerde... Üzüldüm. Müzisyenler 50’lerini görmeden gidiyor, bizim buralarda 20’lerinde gencecik insanlar hayata veda ediyor.
   Korumalı, korunaklı devlet daha emeklerken başımıza çöktü çöküyor da kimin umurunda… Bir tür şizofreni; en çok politikacıların KKTC’ye ihtiyacı var belki de… Benim devletim bana çalışır, beni rahat tutar, beni zenginleştirir ve bu amaçlar için kurulmuş ve yaşatılmaktadır...
   Güney Kıbrıs AB’nin güneydeki üyelerini, Fransa’yı, İtalya’yı, İspanya’yı, Malta’yı, Portekiz’i ve Yunanistan’ı yanına almış, ortak deklarasyonda birleşik Kıbrıs’ta güvenliğin sadece AB tarafından sağlanacağına, başka garantilere ihtiyaç olmadığına imza attırıyor; bizim garantici politikacılarımızdan önce Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı konuyla ilgili resmi açıklama yapıyor... Türkiye’nin aldığı, Güney Kore yapımı Deepsea Metro-2 gemisinin ilk sondaj yapacağı yer Kıbrıs suları ama biz hâlâ hükümetin kurulmasını bekliyoruz...
  

Can Sarvan’a cansarvan@mikro-makro.net’den doğrudan ulaşabilirsiniz.
:

Yorumunuz

share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın