İngiliz The Guardian gazetesinin Türkiye ve Orta Doğu muhabiri Bethan McKernan'ın bugün yayınlanan haberinde, Türkiye’de esrar [cannabis] üretimi denemelerine değinildi ve Türkiye’de yapılan uyuşturucu kullanımının yaygınlığını ölçen, alanındaki ilk olma özelliği taşıyan bir araştırmanın sonuçları ele alındı.
İstanbul’da uyuşturucu kullanımının boyutlarının belirleyen araştırmayı İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Adli Tıp ve Adli Bilimler Enstitüsü Fen Bilimleri Anabilim Dalı öğretim üyeleri yaptı.
Haberde, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Kenevir Araştırma Enstitüsü Müdürü Selim Aytaç’ın ve muhafazakâr görüşlerine görüşlerine rağmen Türkiye’de esrar [cannabis] üretimin başlaması gerektiğini savunan Abdullah Dilipak’ın görüşlerine de de yer verildi.
Haberde şu detaylar okuyucuyla paylaşıldı:
“Aile içi şiddete ve İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlükten kaldırılmasına karşı kampanya yürüten kadınları ‘fahişe’lerle karşılaştırdığı için Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nden ihraç edilen, gözlüklü, iyi giyimli bir İslamcı, ateşli bir esrar savunuculuğu için en olası aday olmayabilir.
Ancak 72 yaşındaki Abdurrahman Dilipak, tutumlar değiştikçe ve Türkiye’de bir zamanlar yaygın olan mahsulü yeniden üretme denemelerine başladıkça en yüksek sesle esrarı yasallaştırmayı savunanlardan biri.
Dilipak, Yeni Akit gazetesindeki köşe yazısında “Kenevirin bin tane faydası var… Bu bitki genel anlamda Allah’ın bir rahmeti. Havayı, suyu, toprağı temizliyor… Alkol daha tehlikeli o serbest” diye yazdı.
Endüstriyel kenevir, 1970'lerde katı narkotik karşıtı yasalar getirilene kadar Türkiye'nin nemli Karadeniz bölgesinde yetiştiriliyordu: Bugün birçok insan politikadaki değişikliği ABD'den gelen baskıya bağlıyor. Şimdi bile, esrar tabu bir konu olmaya devam ediyor ve eğlence amaçlı kullanım cezaları iki yıl hapis cezasına kadar çıkabiliyor. Kenevir kağıdı ve tekstil üretimi devam ederken, bu fabrikaların sonuncusu, Hindistan gibi yerlerden ithal edilen daha ucuz petrol bazlı ürünlerle rekabet edemeyerek 2000 yılında kapandı.
Türkiye 2019'da ekonomik krizle boğuşurken, sektörel çeşitlendirmenin yollarını arayan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir zamanlar patlayan kenevir ihracat endüstrisini restore etme umuduyla, ülkenin esrar [cannabis] üretimini artırmak için adımlar atacağına yönelik sürpriz bir açıklama yaptı.
Yetiştirilen üründe esrar azaltılıyor
Bugünlerde ise araştırmacılar tarafından yetiştirilen ve incelenen bitkilerin ilk mahsulü hasat edildi ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nin önde gelen Kenevir Araştırma Enstitüsü Müdürü Selim Aytaç'a göre sonuçlar umut verici. Aytaç, "2013 yılından bu yana endüstriyel kullanım için ince lifli ürün yetiştirmek ve üründe esrar maddesi miktarını azaltmak için tohumları iyileştiriyor ve yetiştiriyoruz. Şu anan kadar büyük başarı elde ettik. Ürünü İlaç, gıda, un, orman ürünleri, ip ve tekstilde kullanmayı umuyoruz. Dünya hükümetleri karbon ayak izini azaltmaya çalışırken, kenevirin yeniden piyasaya sürülmesi küresel bir etkiye sahip olabilir. Plastik veya pamuğa göre çok daha az kaynak tüketiyor” dedi.
Uyuşturucu kullanımı hakkında konuşma tabusuna rağmen, İstanbul Üniversitesi'nin 14 kanalizasyon arıtma tesisinden gelen atık suyu analiz eden, Türkiye'de alanının ilk örneği olan bir araştırma,17 milyonluk megakentte yasa dışı madde kullanımının yaygın olduğunu gösterdi.

İstanbul'da uyuşturucu kullanımını ölçen araştırma için 14 kanalizasyon arıtma tesisinden gelen atık su analiz edildi.
İstanbul’da en çok kullanılan uyuşturucu esrar; eroinde New York’tan sonra ikinci sırada
Araştırmada İstanbul’da en çok kullanılan uyuşturucunun esrar [cannabis] olduğu belirlendi. Üstelik İstanbul Barselona'dan sonra dünyada en yüksek madde tüketimine sahip ikinci kent. Çalışma ayrıca İstanbul'un eroin kullanım seviyelerinde New York'tan sonra ikinci olduğunu ortaya çıkardı.
Dilipak ve diğerlerinin belirttiği gibi, esrarın [cannabis] yasallaştırılması, üretimi organize suçun elinden alarak mevcut yasa dışı endüstrinin kontrol altına alınmasına yardımcı olabilir.
Adana esrar kullanımında dünya üçüncüsü
Dilipak, “Adana İstanbul’un nüfusunun 13’te biri ama Adana’da kullanılan esrar miktarı neredeyse İstanbul’la aynı. Adana dünyada oransal açıdan 3. sırada. Güya bizde esrar yasak” diye yazdı.

İlk üretime başladığımızda Samsunlular gece bitkileri söküyordu
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Kenevir Araştırma Merkezi Müdürü Selim Aytaç, esrar [cannabis] yetiştirmeye yönelik tutumların yavaş yavaş değiştiğini de sözlerine ekledi. Aytaç, “Samsun'da bir köy, algıları değiştirmeye ve konuyu tartışmaya açmaya öncülük ediyor. Tarım alanlarında yaptığımız denemede, bazen yerel halk geceleri gelip bitkileri söktü. Ancak giderek daha fazla insan, zararlı bir şey yetiştirmediğimizi, değeri olan bir ürün yetiştirdiğimizi anlamaya başlıyor” dedi.
Kaynak: The Guardian, Bethan McKernan, 05.06.2021
Haberin detayları için The Guardian okuyabilirsiniz.
Yorumunuz