Dünya

İstanbul’daki taksi kartellerinin karanlık dünyası

İngiliz The Guardian gazetesi İstanbul'da taksi mafyasını ve taksicilerle siyaset arasındaki ilişkileri yazdı.

Türkiye'nin en büyük şehri İstanbul’da, taksi sürücüleri, politikacılar, taksi sendikaları ve varlıklı taksi plakası sahipleri arasındaki acımasız güç mücadelesi daha da kızışacak.

İstanbul’da güçlü olan taksiciler derneği ile şehir yetkilileri arasında alışılmadık bir bölge savaşı yaşanıyor.

İki kıtayı üç su yoluyla birbirine bağlayan metropolde taksi şoförü olmak kolay değil. Dünyadaki diğer küresel şehirlerden farklı olarak, İstanbul’da sürücüler arabaların sahibi değil. İstanbul'un 50.000 taksicisi, toplam 17.395 lisanslı aracı vardiyalı çalışarak kiralıyor.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 1990'larda İstanbul’un belediye başkanı olduğunda, şehir yaklaşık 8 milyon kişiye ev sahipliği yapıyordu. O zamandan beri nüfus ikiye katlandı, ancak mevcut taksi lisansı sayısı değişmedi. Talep, zengin lisans sahiplerinden oluşan bir kartel yarattı. Bir taksi lisansının bedeli şu anda 2,6 milyon Türk Lirası…

Pek çok plaka sahibi, araçlarını kiralarken komisyoncu aracılar kullanarak kimliğini gizli tutabiliyor. İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi'ne (AKP) yakın sendikalar, hem İstanbul'un siyasi olarak bölünmüş Ulaştırma Koordinasyon Merkezi hem de Ulaştırma Bakanlığı içerisinde önemli bir güce sahip. Uber, 2014 yılında İstanbul pazarına girmeye çalıştı, ancak sendika Uber’i terörist olmakla suçladı ve sendikanın lobi faaliyetleri sayesinde Uber yasaklandı. Geçen hafta savcılar tarafından Uber Türkiye'nin baş yetkilisi hakkında haksız rekabet yarattığı gerekçesiyle, iki yıla kadar hapis cezası talep eden bir iddianame hazırlandı.

Kentte sarı taksilerin şoförleri ve korsan taksiler arasındaki kavgalar yaygındır; bazı bıçaklı ve silahlı kavgalar ölümle sonuçlanır. Müşteriler bir taksi bulabilecek kadar şanslıysa, cinsel taciz, ırkçılık, fahiş ücretlendirme, kabalık ve güvenli olmayan araç kullanımı gibi sürekli yaşanan sorunlara maruz kalabilirler.

Bu yıl şu ana kadar sürücü davranışlarıyla ilgili 43.000 rekor şikâyet alan İstanbul Belediyesi, şehrin taksi operasyonlarında reform çalışmalarına hız verdi. İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 2019 seçimlerinde İstanbul belediye başkanlığına aday olduğunda bilinmeyen bir isimdi. Ancak eski inşaat şirketi patronu, Türkiye seçim kurulunun ilk zaferini iptal etmesinin ardından yeniden yapılan oy sayımında yerini korudu ve İstanbul’daki 25 yıllık AK Parti egemenliğine son vererek, iktidardaki AKP'nin yıllardan sonra en büyük rakibi oldu.

İmamoğlu belediye başkanı olduktan sonra Suriyeli mülteci karşıtları ile flört etmekle suçlandı. Hükümetin Suriye sınırındaki Kürt güçlerine karşı 2019’daki operasyonunu desteklediği için siyasi sol tarafından eleştirildi ve eski ışıltısı azaldı. Ancak Türkiye'de ülkenin derinleşen ekonomik sorunlarından bıkmış birçok kişi, İmamoğlu’nu 2023'te yapılması planlanan seçimlerde Erdoğan'a karşı potansiyel bir aday olarak görüyor.

İstanbul ekonomisi Türkiye'nin Gayri safi yurt içi hasılasının (GSYİH) yaklaşık % 30'unu oluşturuyor ve şehrin belediye başkanlığının kaybı AKP'nin patronaj ağları üzerinde mali sonuçlar yarattı. 

Taksi sahipleri sendikası yapılacak reformların yollardaki araç sayısını ve rekabeti artırmak yerine, taksilerin daha verimli kullanılması için teknolojinin geliştirilmesine odaklanması gerektiğini söylüyor. Taksiciler Derneği Başkanı Eyüp Aksu da şehrin kötü üne sahip trafiği nedeniyle daha kısa yolculukları sürücüler için daha değerli kılmak üzere kısa yolculukların ücretinin artırılması gerektiğini savunuyor.

Bazı sürücülerinse belediye başkanı kim olursa olsun çalışma koşullarının iyileşmeyeceğine dair endişeleri var.

Bir taksi şoförü, "Bu arabayı beş yıldır kullanıyorum ve sahibiyle hiç tanışmadım. Sadece günlük kiramı araba merkezinde ödüyorum. Tam bir mafya bunlar... Sosyal güvencemiz yok. Çok az kazanmaya razıysan herkes yapabilir. Adli kontrol yapmıyorlar. Hiç hoş bir iş değil" dedi.

Belediye Başkanı İmamoğlu, belediyenin işlettiği bir 'şirkete' ruhsat vereceğini, mevcut plaka sahiplerini yeni sahipleriyle değiştireceğini ve plakaların taksi şoförlerinin kendilerine ait olması gerektiğini söylüyor. AKP'ye bağlı bakanlıklar ve kamu kurumlarının temsilcilerinin oy çokluğuna sahip olduğu İstanbul Ulaşım Koordinasyon Merkezi, belediyenin ruhsat sayısını artırma önerisini geçen yıl dokuz kez reddetti. Sonunda ruhsat sayısını 6.000 artırmak yerine 1.000 adet artırmayı öneren İmamoğlu'nun bu uzlaşı teklifi de kabul edilmedi. Şimdilik belediye mevcut sisteme paralel olarak kendi ruhsat sistemini kurma kararı aldı. Şu ana kadar pandemi nedeniyle işini kaybeden 1000 dolmuş şoförünü yeni filosuna kattı.
Kaynak: The Guardian

:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın