Dünya

İsrail Suriye’de cumhurbaşkanlığı sarayı çevresini bombaladı; Gazze’de ise durum en kötü seviyede

İsrail, bu sabah Şam'daki başkanlık sarayı yakınına saldırı düzenledi. Öte yandan Birleşmiş Milletler, İsrail ablukası altındaki Gazze'deki durumun savaşın başlangıcından bu yana en kötü seviyeye ulaştığı uyarısında bulundu.

İsrail, Suriye'deki Dürzi toplumunu etkileyen çatışmalara misilleme yaptığını iddia ederek, 2 Mayıs Cuma günü Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayı çevresini bombalayarak önceki tehdidini gerçekleştirdi.

İsrail makamları tarafından korunan Dürzilerin lideri Ahmed El-Şara hükümetini 'soykırım'la suçladı

İsrail ordusu Telegram'da yaptığı açıklamada, şafak vakti "savaş uçaklarının sarayın çevresini vurduğunu" duyurdu. İsrail makamları tarafından korunan Dürzi azınlığın lideri, perşembe günü, 100'den fazla kişinin ölümüne yol açan mezhep çatışmalarının ardından Suriye'nin yeni Devlet Başkanı Ahmed El-Şara hükümetini "soykırım" ile suçlayarak, "uluslararası güçlerin derhal müdahale etmesini" talep etti. İsrail, Şam'ın Dürzi dini azınlığı korumaması halinde derhal "güçle" karşılık vereceği tehdidinde bulunmuştu.

İsrail Başbakan Benjamin Netanyahu ve İsrail Savunma Bakanı Israel Katz tarafından, Times of Israel gazetesinde İngilizce yayınlanan bir açıklamada, "Bu, Suriye rejimine gönderilen açık bir mesajdır. [Suriye] güçlerinin Şam'ın güneyine gönderilmesine veya Dürzi toplumunu herhangi bir şekilde tehdit etmesine izin vermeyeceğiz" denildi.

Bu hafta, Şam'ın Hristiyanlar ve Dürzilerin yaşadığı Ceramana ve Sahnaya banliyölerinde ve ülkenin güneyindeki Dürzi nüfusun çoğunlukta olduğu Süveyda kasabasında yaşanan çatışmalar, ülkenin batısındaki Alevi azınlığın büyük çoğunluğu oluşturduğu 1.700'den fazla kişinin öldüğü katliamın hayaletini yeniden canlandırdı. Dürzi savaşçılarla Sünni Devlet Başkanı Ahmed El-Şara rejimine bağlı silahlı gruplar arasında yaşanan bu çatışmalar, Suriye'de, Alevi azınlıktan gelen selefi Beşşar Esad'ın devrilmesinden yaklaşık beş ay sonra bile devam eden istikrarsızlığın bir göstergesi.

İsrail, çarşamba günü Sahnaya bölgesine hava saldırıları düzenlemişti. Netanyahu ve İsrael Katz, bunun "Sahnaya'daki Dürzi nüfusuna saldırmaya hazırlanan aşırı bir gruba karşı bir uyarı eylemi" olduğunu iddia etmişti.

Katz, bakanlığından yaptığı açıklamada, "Dürzilere yönelik saldırılar yeniden başlarsa ve Suriye rejimi bunları engelleyemezse, İsrail önemli bir güçle karşılık verecektir." uyarısında bulunmuştu.

Suriye'deki çatışmalar, sosyal medyada Hz. Muhammed'e küfür içerdiği değerlendirilen ve bir Dürziye ait olduğu iddia edilen sesli mesajın yayılmasının ardından hükümete bağlı silahlı grupların Ceramana'ya düzenlediği saldırıyla pazartesi akşamı başladı. Mesajın gerçekliği şu ana kadar doğrulanamadı. Suriye yetkilileri şiddeti kışkırtanların kendi kontrolleri dışındaki unsurlar olduğunu iddia ediyor.

Dürziler, İslam’ın Şii İsmailî mezhebinden ayrılarak 11. yüzyılda ortaya çıkan monoteist bir inanç topluluğudur. Kendilerini “Muvahhidûn” (tek tanrıcılar) olarak tanımlarlar. Dürzilik, hem dini hem de etnik bir kimliktir; kapalı ve endogamik (iç evlilik yapan) bir toplum yapısına sahiptir. Yunan felsefesiyle beraber ve Sâbiîlik ve Hristiyanlık gibi dinlerden de etkilenmişlerdir. Ehl-i Sünnet tarafından İslâm dışı ilan edilmişlerdir. Dürzîler de kendilerini Müslüman olarak görmezler.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nin raporuna göre, Ceramana ve Sahnaya'da çıkan çatışmalarda 30 güvenlik gücü mensubu ve bağlı savaşçı, 21 Dürzi savaşçı ve 11 sivil olmak üzere toplam 102 kişi hayatını kaybetti. Sivil toplum örgütüne göre, güneydeki Süveyda ilinde 35'i pusuda olmak üzere 40 Dürzi militan öldürüldü.

Gazze'de yemek için hırzılıklar başladı; kanalizasyon sistemi ve sağlık altyapısı İsrail tarafından tahrip edildiği için halk böcek sürüleri ve durgun su tehdidi altında

Öte yandan İsrail ablukası altında bombalanan ve aç bırakılan Gazze'de güçsüz halk dayanılmaz zorluklara katlanıyor.

2 Mart'tan bu yana Filistin topraklarına ticari veya insani yardım amaçlı hiçbir tır girmedi. Birleşmiş Milletler, bölgedeki durumun savaşın başlangıcından bu yana en kötü seviyeye ulaştığını tahmin ediyor.

Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı, 25 Nisan'da "tüm stoklarının tükendiğini" duyurdu. Birçok Gazzeli günlerini yiyecek aramakla, gaz olmadığı için yemek pişirmek için odun ve su bulmakla geçiriyor. 

Birleşmiş Milletler, Gazze'deki durumun savaşın başlangıcından bu yana en kötü seviyeye ulaştığı uyarısında bulundu. BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, 29 Nisan Salı günü, "İsrail, Gazze'deki Filistinlilere, Gazze'de bir grup olarak devam eden varoluşlarıyla giderek daha da bağdaşmayan yaşam koşulları dayatıyor gibi görünüyor." diye uyardı. “Sivil nüfusa karşı açlığın bir savaş yöntemi olarak kullanılması, her türlü toplu cezalandırma gibi bir savaş suçu teşkil eder.” dedi.

Bir Filistinli Gazze "cehennemdir" diye özetliyor. Durum o kadar vahim ki, hırsızlıklar "yemek için" yapılıyor. Ölüm tehdidi her yerden geliyor gibi görünüyor: Bombalardan, açlıktan, hastalıklardan. Artık tıbbi hizmet yok. Birleşmiş Milletler'e göre, İsrail ordusu sağlık sistemini kasıtlı olarak çökertti. Gazzeliler, İsrail saldırılarıyla tahrip olan kanalizasyon sistemi ve bunun sonucu olarak ortaya çıkan böcek sürülerine, toplanmayan çöplerin ve durgun pis suyun kokusuna katlanmak zorunda.

Kaynak: Le Monde

:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın